KARANLIKTAKİ IŞIK

SINIF ARKADAŞINIZ KAAN

Saat 01:46'ydı yorgunluktan ölecektim resmen telefonda biraz gezinip uyudum. Sabah kalktığımda ilk işim yine telefona bakmak oldu ''+ 90 56********Kişisinden 18 Cevapsız Arama'' yazısını gördüm bilinmeyen numara aramıştı ve hala aramaya devam ediyordu, kim olduğunu öğrenmek için aramasını açmak yerine numarasını kaydetim. Profili dün akşam Alp'lerin evine gelen çocuk Kaan' a benziyordu.

Tuana, kapımı sertçe açarak bana sitem etmeye başladı '' Geri zekalı açsana telefonu bütün apartmanı uyandırdın,kim arıyor bu kadar istekli ?''

Kumsal: Kaan arıyor.

Tuana: Ne! 

Kumsal: Kaan arıyor, dünkü çocuk, açmak istemiyorum.

Tuana: Aç işte! Derdi neyse öğrenelim.

Kumsal: iyi, açalım bakalım.

''+ 90 56******** Kişisinin Aramasını Yanıtla ''

Kumsal: Alo ?

Kaan: Selam.

Kumsal: Selam ?

Kaan: Seni ne için aradığım hakkında bir fikrin var mı ?

Kumsal: Hayır yok. Merak edeceğimi de sanmıyorum .

Kaan: Alp ilgili-

Kumsal: Ne olmuş Alp' e ?

Kaan: Güzel olduğunu söylemiş miydim.

Kumsal: Ne saçmalıyorsun ?

Kaan: Sen diyorum, Mine' den daha güzelsin.

Kumsal: Sarhoş musun sen ?

Kaan: Belki

Kumsal: Eğer ciddi bir durum yoksa kapatıyorum, beni bir daha saçma şeyler için arama hatta hiç arama.

Kaan: İyi o zaman okulda görüşürüz.

Kumsal: Ne okulu ?

Kaan: Pazartesiden itibaren bende sizinle aynı okulda olacağım, belki aynı sınıfa düşeriz ha tatlı-.

*Arama Sona Erdi

Tuana: Ne oldu, niye bağırdın.

Kumsal: Boş konuşuyo işte, bizim okulda gelecekmiş.

Tuana: Nasıl ya! şaka de.

Kumsal: Maalesef, Kaan'ın aradığını Alp'e söyleme sakın 

Tuana: Onların da bilmesi bizim için daha iyi değil mi ?

Kumsal: Değil pazartesi görürler zaten, neden aradığını sorarsa uyduracak bir şeyim yok.

Tuana: Alp ona sataşacak diye mi korkuyorsun ?

Kumsal: Sanırım.

Tuana: İyi istediğin gibi olsun. Ama mevzu uzarsa enişteme söylerim, güzel bi Alp dayağı hak ediyor o çocuk.

Kumsal: Ay evet ya, ilkokulda bana sataşan bir çocuğun burnunu kırmıştı.

Tuana: Hatırlıyorum, nasıl da gücü yetmişti koca çocuğa.

Kumsal: Mine ve Eylül'ün haberi olsa iyi olur onları ara da buraya gelsinler.

Tuana: Okey.

~1 SAAT SONRA~

Eylül: Nasıl bir şerefsiz, lan bu?

Mine: Sen ne düşünüyorsun Kumsal ? Yani çıkma teklifi falan etse kabu-

Kumsal: Mal mısın kızım etmem !

Tuana : Mine, anlatsana Kaan'la ne zaman sevgiliydiniz.

Mine: Hiç bir zaman, bir ara ailemin ısrarı üzerine flört ediyorduk, sonra istemediğim şeyleri zorla yaptırmaya başlayınca rahatsız oldum, şehir değiştirdim.

Kumsal: Okul da değil. Şehir ?!

Mine: Evet okulda değiştirsem beni buluyordu.

Tuana: Napıyordu ki sana?

Mine: Herkesin içinde balım, gülüm insanlar gidince ayak işlerini yaptırıyordu. Daha çok şey var da söylemeye dilim yetmiyor.

Eylül: Bence oğlanların bilmesi gerekiyor.

Kumsal: Şu anlık gerekmiyor.

Tuana: İş çığırından çıkana kadar bekleyeceğiz yani.

Mine: O çocuk sadece kendine kurban seçip ona saçma şeyler yaptırıyor, bir açığını bulur seni bir çıkmaza sokar, onunla baş edemezsin.

Kumsal: Etmeme gerek yok sakin olun, iş çığırından da çıkmayacak.

~PAZARTESİ

~TUANA'DAN~

Derse yarım saat kala evden çıktım. Günün kaos dolu ve berbat olacağından eminidim çünkü bugünden itibaren Kaan' da bizimle aynı okulda okuyacak. Aynı sınıfa düşmemizden çok korkuyorum, Berk, Alp ve Can'ın onu nasıl parçalayabileceklerini çok iyi biliyorum. Alp'i bildim bileli Kumsal 'ın canını sıkan her şeyle savaşır Berk ve Can da öyle, bacılarımızı kimse üzemez diye gezerler ortalıkta, Kaan onlar için oldukça can sıkıcı olacaktı. Ders zili çalmıştı, Eylül, Mine ve benim gerginliğimizi ilk fark eden Can olmuştu ne olduğunu sorunca, sadece geçiştirmekle yetindik. Edebiyat Hocası gelmişti arkasında sınıf öğretmeni, ve Kaan... Kızlarla şimdi ne yapacağız bakışı atarken Berk, bağırmaya başladı, '' Bu malın ne işi var ya '' Kaan'dan cevap gecikmedi ''Kumsal size söylemedi herhalde'' işte şuan gerçekten bitmiştik. Ve o ses yükseldi;

 '' Yeni sınıf arkadaşınız Kaan YURT, artık bizimle okuyacak kendini tanıtır mısın Kaan ? ''