Fake || Chanmin

dokuz

Oy ve yorum lütfennn♡

   Sabah ilk uyanan Chan olmuş, onun yataktan kalkarkenki kıpırdanmalarıyla da Seungmin yarı uyanık bir hal almıştı. Boş bakışlarını kapanan kapıya diken genç esneyerek gerindi, bugün tatil olduğu için öğlene kadar uyumak istiyordu. Bunun için ağır göz kapaklarını daha fazla zorlamayarak kapattı ancak saniyeler içinde kaçan uykusu tatlı rüyalarına devam etmesine izin vermeyecek gibiydi.

Oflayarak oturur pozisyona geldi ve sırtını yatak başlığına yasladı. Gözlerini bir süre daha kapalı tutup kendine gelmeye çalıştıktan sonra yatağın yanındaki komodinin üzerinde duran telefonu aldı. Mesaj ve mailleri kontrol etmeyi bitirdiğinde instagrama girdi, her üye bireysel hesaplarını açalı çok olmamıştı. Orada da ilgi çekici bir şey olmadığını görünce tekrar ofladı.

"Tatil gününde niye sabahın köründe uyandım ki ya?" kendi kendine mırıldanırken aklına bir kaç gün önce duyup indirdiği uygulama geldi, yoğunluktan bakamadığı için varlığını bile unutmuştu.

Uygulamaya giriş yapıp fazla kullanmadığı bir maille hesap açtı. Karşısına çıkan arayüze kaşlarını kaldırarak baktı. "Neler varmış burada~" 

Girdiği uygulama bazı fanlar arasında oldukça popüler olduğunu duyduğu, kullanıcıların herhangi bir konuda bir şeyler yazıp okuyabileceği bir platformdu. Kendi hakkında da yazılanlar olduğunu öğrenince fazlasıyla merak etmişti.

Arama motoruna kendi adını yazdığında önüne kitap denilemeyecek ama burada kitap adı altında geçen sayısız hikaye çıktı. Aralarından biri takıldı gözüne. "ChanMin? Chan hyung ile ship adımız bu."

Açıklama kısmını ilgiyle okuyup içten içe şaşırırken hikayeye tıkladığı sırada kapı açıldı. Suç işlemiş bir çocuk gibi hemen ekranı kapatıp telefonu yanına bıraktı, içeri giren hyunguna nedensizce gergin bir gülümsemeyle baktı.

Küçüğünün garipliğine gülerek dolabına yöneldi Chan. "Porno mu izliyordun, ne bu tavır böyle?"

Duştan çıkmış gibi görünen büyüğünün sorusuna hızla olumsuz anlamda başını salladı Seungmin. "Hayır, yoktu bir şey." Neden bu kadar telaşlandığını kendisi de bilmiyor gibiydi.

"Öyle olsun bakalım." dedi Chan tişört giymeyi es geçerek. "Dün neden kendi yatağında değil de benimkinde yattın köpüş?"

"Artık her gece seninle uyumak zorunda olduğumu söylemiştin çünkü." diye esneyerek konuştu küçük olan. Şu an tatlı bir uykuya geri dönmeyi çok isterdi.

Yanına gelip yatağa oturdu Chan. "Ciddi algılayacağını düşünmemiştim."

"Ne oldu, seninle uyumamı istemiyor musun şimdi?"

Bang Chan "Neden istemeyeyim?" diyerek küçüğüne sarıldı. Islak, gümüş grisi saçlarını yüzüne ve boynuna sürterek gıdıklanmasına neden oldu. "Çok seviyorum seninle uyumayı."

Seungmin huylandığı için kıkırdayarak geri çekildi, "Saçlarını kurut, hasta olursun." dedi.

Başını küçüğünün kucağına bırakıp alttan alttan yüzüne baktı Chan. "Havanın kaç derece olduğundan haberin var mı? Kendi kendine kurur zaten."

Gülümsese de mızmızlanmaya devam ederek bacağına dağılan saçları karıştırdı Seungmin. "Ama benim de üzerimi ıslatıyorsun şu an."

"Değiştirirsin."

"Saçlarını yapayım mı?"

Karşılık olarak başını olumlu anlamda salladı büyük olan. "Yaparsın ama kahvaltı yapalım önce."