altı

7.5K 841 750
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar🐺🐶

Chan mutfağa girer girmez dolaplara yönelip bitki çayı paketini çıkardığında Seungmin de yemek masasından bir sandalye çekip oturdu, bir şey demeden onu izlemeye başladı. Gözleri Chan'ın geniş sırtında geziniyor, arada bir başka yönlere dönmesiyle karın kaslarına kayıyordu. Uzun zamandır aşina olduğu bu görüntünün ne kadar etkileyici olduğunu çoktan kabul etmişti zaten.

"Bana sordun ama sen hiç yönelimini söylemedin." dedi Bang Chan üzerindeki yoğun bakışları hissederken.

Seungmin'in gözleri saçından düşüp sırtında ıslak bir yol izleyen damlaya takıldı. "Bilmiyorum, sahte sevgili olayı başımıza patlayana kadar bunu hiç düşünmemiştim."

Chan onun lisede bir sevgilisi olduğunu ancak bunun öyle çok sevgiye dayalı bir ilişki olmadığını biliyordu. "Peki şimdi ne düşünüyorsun?"

"Seninle aynı şeyi, aşkın cinsiyeti yoktur."

Duyduğu cevaba gülümseyip kaynamış suyu içinde toz olan kupaya döktü. Karıştırdığı bitki çayını masadaki gencin önüne koyup tekrar buz dolabına döndü ve hazır yemeklerden çıkardı.

İçeceğini yudumlayıp kararsız bir tonda konuştu Seungmin. "Hyung."

"Hmm?" dedi Chan mikrodalgada ısınan pilavın yanına yosun ve kimchi eklerken.

"Diğerlerinin imalarından rahatsız oluyor musun?"

"Hayır." Yüzünü Seungmin'e dönüp kalçasını tezgaha yasladı, kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Gerçekten uzun yıllardır dostuz, onlarla alakalı hiçbir şeyden rahatsız olmam ama sanırım sen oluyorsun?"

Küçük olan da anında reddedercesine salladı başını. "Hayır." Konuyu kapatmak için çayından aceleci bir yudum aldığında sıcaklığı yüzünden acı dolu bir inleme çıktı ağzından.

"Yanıyor!" Dilini dışarı çıkarıp eliyle havayı yellemeye başladı, Chan hemen bir bardak su alıp ona uzatmıştı. Teşekkürü es geçerek suyu aldı ve kafasına dikti, bu biraz iyi gelmişti.

Seungmin'in elindeki bardağı alıp ona doğru eğildi Chan. "Niye dikkat etmiyorsun?"

Dilindeki sızlamanın giderek azalmasıyla dudaklarını büzdü mor saçlı genç. "Üzgünüm."

"Üzgün olma, kendine daha çok dikkat et." diyen büyüğüne ister istemez gülmüştü, böyle zamanlarda karşısında annesi duruyormuş gibi hissettiriyordu.

"Gülme. Aç ağzını, bir bakayım."

İkiletmeden ağzını araladığında da sızlanmaya devam etti diğeri. "Sakarlığın yüzünden kendine gerçekten zarar vereceksin bir gün."

"Gerçekten iyiyim." Fazla, çok fazla yakın durduklarını fark ettiğinde başını biraz geriye çekti, yatıştırıcı bir şekilde gülümsedi.

"Yavaş yavaş iç çayını." dedi Chan da geri çekilirken.

"Fark ettim de senden gerçekten mükemmel bir erkek arkadaş olurdu Hyung, sevgilinle çok güzel ilgilenirdin."

Büyük olan tepsiye koyduğu tabakları önüne bırakırken mırıldandı. "Öyle yapmaya çalışıyorum zaten."

"Anlamadım." dedi Seungmin zar zor duyduğu cümleye.

"Boşver, yemeğini ye hadi. Ben dinlenmeye gidiyorum."

Geçiştirmeye çalıştığını anlamasına rağmen uzatmayıp yemek çubuklarını aldı eline. Gitmeden önce tezgahın üzerinde kalmış bulaşıkları toplayan gence kararsız bir bakış attı.

Fake || ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin