Üç

7.6K 842 1.1K
                                    

  Üç gün sonra, hafta sonunda, tüm üyeler yurttayken Bang Chan ve Seungmin mutfakta kahvaltı hazırlamakla uğraşıyordu. Bugün sıra onlardaydı.

"Seungmin, kaşarı uzatır mısın?"

Tam önünde duran kaşarı ona verdi Seungmin.
"Menajer hyung bu gün beraber dışarı çıkmamızı istedi." Konuşurken sesi bıkkın çıkıyordu. "Peşimizde bir sürü kamera olacak kesin."

Chan ellerini tezgaha dayayarak Seungmin'e dönmüş, yüz ifadesini gördüğünde "İstemiyorsan menajerle konuşabilirim." demişti.

Seungmin de elindeki bıçağı bırakıp ona doğru döndüğünde gülümsedi. "Sorun değil. Hem alışveriş de yaparız, almak istediğim bir kaç şey vardı zaten."

Daha fazla bir şey söylemeyip başını sallayarak onayladı onu Chan.

Kahvaltıdan sonra yurttan çıkıp Seul'ün işlek caddelerinden birine geldiler. Her ne kadar amaçları boy göstermek olsa da onları gizleyecek birer maske ve şapka da takmışlardı tabiki.

Seungmin tuttuğu eli hafif sıkarak Chan'ın kulağına eğildi. "Arkamızdalar, madem bizi gözetleyecekler biraz gizlenseler bari."

Bang Chan kısa bir gülüş vermişti ona. "Kameraları boşver." Seungmin'in elinin üzerini baş parmağıyla okşarken bir yandan da karşılarındaki mağazayı göstermişti. "Buraya girelim mi bebeğim?"

Seungmin de hemen ona ayak uydurdu. "Girelim sevgilim." Ve kendini tamamen Chan'a bıraktı.

O mağazadan çıkıp başka mağazaya girelim derken 1 saati geride bırakmışlardı. Seungmin beğendiği her kıyafeti Chan'a göstermiş, Chan denediği her şeyin onda mükemmel durduğunu söylemişti.

Şimdi de sahte randevularının klişesi olarak bir banka oturmuş beraber dondurma yiyorlardı. Bulundukları çevrede fazla insan yoktu, bu daha rahat davranmalarını sağlıyordu.

Bang Chan yurttan ayrıldıklarından beri kıyafet denemeleri dışında ayrılmayan ellerine baktı, beraber çok güzel duruyorlardı.

Seungmin'in bakışları Chan'ın dondurmasına kaymıştı o sırada. "Keşke ben de limonlu alsaydım..." diye mırıldandı mutsuzca. Kendi çikolatalı dondurmasından daha çekici görünmüştü gözüne.

Chan yüzünde yaramaz bir gülümsemeyle konuştu. "Eğer senin dondurmandan yememe izin verirsen ben de bundan yemene izin veririm."

Hevesle başını salladı küçük olan. "Olur!" Elindeki dondurmayı Chan'a uzattı ancak Chan onu almadan Seungmin'e eğildi ve dudağının kenarında kalan dondurmayı emdi.

Küçüğünün şaşkın bakışları eşliğinde gülümseyerek geri çekildi. "Lezzetli."

Seungmin bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı ama dudakları dışarı çıkacak sözlükleri yutup geri kapandı. Fazlasıyla şaşırmıştı.

Kendini toparlayıp Chan'ın dondurmasını aldı, ona bakmadan hızlı hızlı yemeye başladı.

Gülerek "Yavaş ye güzelim." diye uyardı Chan onu. Seungmin ise içinden bunların hepsinin bir oyun olduğunu geçirdi. Hepsi boktan şirketleri yüzünden yapmak zorunda kaldıkları bir rolden ibaretti.

Dondurması bittiğinde ayağa kalktı. "Gidelim mi artık?"

Chan da ayağa kalkıp ellerini buluşturmuştu tekrar. "Gidelim."

   Geçirdikleri gün hakkında haberler çıkması uzun sürmemişti. Uzaktan çekilmiş fotoğrafları ve videoları internette dolanıyor, haklarındaki olumsuz yorumlar giderek azalıyordu. Ancak ne kadar azalırsa azalsın, başka işleri yokmuş gibi sürekli onları kötüleyerek konuşan homofobik kitle varlığını hep koruyordu.

Seungmin yurdun salonunda oturmuş, haklarındaki bir yazıyı okuyordu yine. Bu kısacık zamanda bir alışkanlığı haline gelmişti. Yazılan sevimsiz yorumları gördükçe içi kararıyor ama okumaktan da vazgeçmiyordu.

Birden telefonunun elinden çekilmesiyle odağını değiştirebilmişti ancak. Chan aldığı telefonu kapatıp kanepede rastgele bir yere koymuş ve Seungmin'in yanına oturmuştu.

"Sana bunları fazla önemsememeni söylemiştim."

Sessizce mırıldandı Seungmin. "Özür dilerim, elimde değil."

Bang Chan küçüğünü kendine çekip başını omzuna yaslamasını sağladığında küçük ve rahatlatıcı dokunuşlarla saçlarını okşamaya başladı.

"İnsanlar sadece konuşur Seungmin. Kendi açıklarını unutarak etrafındakileri yargılar, hiçbir fikirleri olmadığı konularda bile sırf konuşmak için saçma şeyler söylerler. Her hareketimizi eleştiriyorlar, yaptığımız her şey hakkında konuşuyorlar ve biz bundan kaçamayız çünkü idolüz. Eskiden de nefret alıyorduk, bu son haberler yüzünden arttı biliyorum ama onları bu kadar takma lütfen. Böyle kendini üzmekten başka bir şey yapmış olmazsın."

Onu sessizce dinleyen Seungmin, konuşması bittiğinde başını hafifçe kaldırıp Chan'a bakmıştı.
"Benim yüzümden sana hakaret ediyorlar." Sesi hâlâ kısık çıkıyordu. Kısık, üzgün ve biraz da mahçup.

"Umrumda değil." Dedi Chan keskin bir ses tonuyla. "Senin de olmasın."

"Benim yüzümden iğrenç bir gay olduğunu, senin için uygun olmadığımı ve yine benim yüzümden senden de soğuduğunu söyleyen fanlar var."

Bang Chan'ın kaşları çatılmış, yüz hatları gerilmişti. Ancak bu kendisi hakkında duyduğu şeyler yüzünden değil, küçüğü için söylenen anlamsız sözler yüzündendi.

"Sen onlara fan mı diyorsun gerçekten? Hangi fan idolü için böyle bir şey söyler ki? Hepsini dava edebiliriz." (ben ve never_mindz halledeceğiz bunu)

Seungmin derince iç çekmiş, "Bilmiyorum!" diye sızlanarak Chan'ın kucağına bırakmıştı başını. "Artık hiçbir şey düşünmek istemiyorum!"

Chan'ın çatık kaşları yerini şefkatli bir ifadeye bıraktı. "Ben de düşünmemeni söylüyorum zaten sana. Hiçbir şey düşünme, ben her şeyle ilgilenirim."

Sözleri bittiğinde aklına saatin geç olduğu, herkesin çoktan uyuduğu geldi. "Hadi, uyuyalım."

Seungmin'in dudaklarının arasından küçük bir gülüş kaçtı. "Gerçekten uyuyabilecek misin?"
Hyungunun gerçek bir uyku çektiğini görmeyi herkesten çok isterdi.

Oyuncu bir ifadeyle cevap verdi ona Chan. "Bilmem... belki sen yanımda olsan uyuyabilirim. Denesek mi bi'?"

Gözlerini kapatıp başını salladı Seungmin. Uykusu yeni yeni hücum ediyordu sanki. "Deneyelim."

Boş salondan çıkıp odalarına girdiler ve Seungmin'in yatağına uzandılar beraber. Chan yine uyuyamamıştı ama yanında ona sarılarak uyuyan küçük meleği sayesinde ilk kez bu gece üzülmüyordu durumuna.

Sabahın ilk ışıklarına doğru gözleri kapanmadan önce ağzından çıkan son kelimeler  "Beni gerçekten sevemez misin..?" oldu.

Klişeler sıkmadıkça güzeldir

Fake || ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin