İki

8.6K 944 1K
                                    

Bu ficte diğer üyelerden ya da ilişkilerinden çok bahsetmeyeceğim, tamamiyle ChanMin odaklı olacak.

"Haberi yayınladık. İki saat sonra beraber bir canlı yayın açın ve birlikte olduğunuzu kendiniz de dile getirin."

Menajerleri konuşmasını bitirdiğinde onaylayan mırıltılar çıktı ikiliden.

Her zaman onlara gerçekten abileriymiş gibi davranan menajerleri Chan ve Seungmin'in omuzlarını sıktı destek verircesine. Ardından bulundukları şirket odasından çıktı ve onları yalnız bıraktı.

Seungmin kendini geniş koltuğa bırakırken cebinden telefonunu çıkardı, haklarında yazılan makalelerden birine girip altına gelen yorumları okumaya başladı. Chan da yanına oturmuş onunla beraber okuyordu yazılanları.

+İkisinin adına çok sevindim, bence çok yakışıyorlar.

+Bu haber gerçek mi? İğrenç gayler...

+Bu şirket oyununa benziyor, çok gülünçlerㅋㅋㅋㅋㅋ

+Homofobikliğinizi alın ve defolun, kimse sizin sığ düşüncelerinizi okumak zorunda değil.

+Yeni favori shipim, ChanMin!

+ Bang Chan'ın Seungmin'e bakışları çok güzel değil mi? Aralarında bir şey olduğunu biliyordum!

+JYP'nin böyle bir ilişkiye izin vereceğini hiç düşünmemiştim.

+Eminim bir kaç hafta sonra ayrılırlar.

Ve böyle uzayıp giden bir sürü yorum daha...

"İyi tarafından bakalım." diye konuştu Chan. "O kadar da fazla nefret almadık."

"Hyung." Başını telefonundan Chan'a doğru çevirdi Seungmin. "Yönelimin ne?"

Bang Chan aniden gelen soruyla şaşırmıştı ancak belli etmeyerek cevap verdi hemen. "Aşkın bir cinsiyeti olmadığına inanıyorum."

Anladım dercesine başını salladı Seungmin. Dünden beri aralarında garip bir hava vardı. İkisi de bunun farkındaydı. Sessizliği bozmak için bir şey söyleyecekken Chan'ın aklına sabah kahvaltı etmedikleri gelmişti. "Aç olmalısın, yiyecek bir şeyler alayım mı?"

Seungmin genişçe gülümsemiş, eliyle karnını ovalarken "Çok açım!" demişti.

Chan onun saçlarını karıştırıp ayağa kalktı. "Hemen dönerim."

   Chan'ın aldığı yiyecekleri yedikten sonra yapmaları gereken yayın için hazırlandılar. Kamerayı oturdukları koltuğun karşısına sabitlediklerinde yerlerine geçtiler.

Seungmin tam yayını başlatacakken Chan onu kendine çekip aralarındaki mesafeyi kapattı, elini Seungmin'in beline attı.

Seungmin bu hareketle biraz bocalamıştı ama umursamamaya çalıştı, rollerini en iyi şekilde yapmalıydılar.

Yayını açtıklarında anında bir sürü izleyici katılmıştı. Bir kaç dakika daha fazla kişinin yayına katılmasını beklemişler bu arada da gelen yorumları okumuşlardı.

Konuşmaya Chan başladı. "Merhaba STAY, umarım hepiniz çok iyisinizdir."

Yorumlardan tepkileri gözüyle kontrol ederek konuşmasına devam etti.

"Çıkan haberleri hepiniz görmüş olmalısınız. Size bunu ilk kendimiz söyleyemediğimiz için üzgünüz."

Yüzüne büyük bir gülümseme kondurarak konuşmayı devraldı Seungmin. "Okuduğuz haberler doğru, çıkmaya başladık. Umarım bizi desteklemeye devam edersiniz."

Bir süre daha fanların sorularını yanıtladılar, sohbet ettiler ve yayını kapattılar. Sadece bir kaç tane nefret yorumu almışlardı, çoğu kişi ise ne kadar yakıştıklarını dile getirmişti. Bu da ikiliyi çok mutlu etmişti.

Grup ile beraber dans pratikleri olduğu için yayın biter bitmez pratik odalarına attılar kendilerini.

Koreografi öğretmenleri yeni öğrenmeye başladıkları dansı hareketleri kısaca anlatarak gösterirken 8 genç aynadaki yansımlarını kontrol ederek onu takip ediyordu. Ancak Seungmin'in günlerdir karışık olan kafası yüzünden koreografiye doğru düzgün odaklanabildiği söylenemezdi.

Hareketleri doğru yapıp yapmadıklarını kontrol etmek için büyük aynadan gözlerini üyelerin üzerinde gezdiren öğretmen Seungmin'de durdurdu bakışlarını. Bu ilk hatası değildi.

"Odaklan ve bu gün şirkette kalıp fazladan pratik yap Kim Seungmin."

Seungmin onun sesiyle düşüncelerini bir rafa kaldırmıştı. "Tabi hocam."

Dört saat pratiğin ardından çantalarını toplayıp odadan ayrılmıştı üyeler. Kapanan kapının arkasından bakıp boş odaya derin bir nefes bıraktı ve aynanın önündeki yerini alarak öğrendiği hareketleri tekrar etmeye devam etti Seungmin. Tüm bedeninin ağrıdığını hissediyor, bir an önce yurda gidip kendini yatağına bırakmanın hayalini kuruyordu ancak daha çok çalışması gerekiyordu. Acıktığının sinyalini verircesine guruldayan karnı da cabasıydı.

Kısa bir süre sonra kapı açıldı ve içeri biri girdi, kendini tamamen müziğe ve dansa bırakmış genç bunu ancak tüm odayı dolduran müziğin sesi kesildiğinde fark edebilmişti.

Kendisine su uzatan hyunguna teşekkür edip şişeyi aldı ve kafasına dikti.

"Neden geri döndün?"

"Seni yalnız bırakmak istemedim." diyerek gülümsedi Chan.

"Sorun değil hyung, yurda gidip dinlen sen. Bende biraz daha pratik yaptıktan sonra gelirim."

"Yeterince pratik yaptın zaten Min. Az önce seni izledim, hareketlerinde bir sıkıntı yok."

Seungmin kendini sert zemine bırakıp başını tekrar Chan'a çevirdi. "Bilmiyorum..."

Chan da onun yanına gelip uzandı ve tavana bakarken "Kendini düşüncelere bu kadar boğma." diye mırıldandı. "Sahte sevgililik olayı için yapabileceğimiz bir şey yok. Bunu kafana fazla takma."

Başını Seungmin'e çevirip sessizce onu dinleyen gençle gözlerini buluşturdu. "Rahatsız oluyorsan bunun için üzgünüm."

Seungmin'in anında kaşları çatıldı. "Rahatsız olacağım son kişi bile değilsin hyung."

Bunu belli etmek istercesine yanında uzanan bedene sarılıp kafasını göğsüne yasladı. Bu hareketle Bang Chan da onun saçlarını okşamaya başlamıştı.

"Seni gerçekten seviyorum, hayatım boyunca tanıştığım ve tanışabileceğim en iyi insanlardan birisin. Dediğin gibi, bu sahte sevgililik olayına fazla takılmaya çalışacağım."

Başını kaldırıp Chan'a baktı. "Yemeğe gidelim mi? Ben çok acıktım."

"Olur." Gözleri ışıldıyordu büyük olanın.

Fake || ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin