Özel bölüm

3.9K 384 247
                                    

   Kıstığı gözlerini sevgilisinin kolunu tutan kadına dikti Seungmin. Jihoon hakkında ifade vermek için karakola gelmişler, bu arada da Chan onu daha önce bahsettiği polis arkadaşıyla tanıştırmıştı ancak hadi ama, o arkadaşın konuşurken sevgilisinin ağzına düşecekmiş gibi yakın olmasını, fiziksel temastan hiç çekinmemesini ve kendisini görmezden geleceğini nasıl tahmin edebilirdi ki!

"Daha sık görüşelim oppa, kendini gerçekten özletiyorsun."

Kadın elini Chan'ın omzuna çıkardığında dudaklarını birbirine bastırıp yanağının içini ısırmaya başladı Seungmin, sakin kalmalıydı...

"Ne kadar yoğun olduğumu biliyorsun Ji Ah."

Dudaklarını büzdü, elini üzerinden çekerken "Biliyorum." diye mırıldandı diğeri. "Yine de eğer boş vaktin olursa beni aramaktan çekinme, istediğin zaman buluşabiliriz."

Cümlenin altında yatan imayı yakalamasıyla kaşlarını çattı mor saçlı genç. 'Hayır, ben yanlış anlıyorumdur' diye geçirdi içinden. Orada öylece dikilmekten sıkılmıştı ki beline dolanan kolu hissetti, bu biraz da olsa rahatlattı onu.

"Öyleyse sonra görüşürüz." Chan'ın gülümseyerek el sallamasından sonra Ji Ah'ın da onunla konuşurken yüzünden düşürmediği gülümseme büyüdü. "Görüşürüz oppa, kendine dikkat et! Aramanı bekleyeceğim."

Polis karakolundan giderek uzaklaşmalarıyla sevgilisinin tutuşundan kurtuldu ve "Ne kadar yakınsınız?" diye sordu Seungmin.

Beklenmedik soru karşısında şaşırdı diğeri. "Ne?"

"O kadınla ne kadar yakınsınız Chan?" Kıskandığını belli edercesine huysuz bir ifadeyle yanındaki bedene baktı küçük olan.

"Dört-beş yıldır arkadaşız, fazla görüşme şansımız olmasa da yakın sayılırız."

"Açık açık asılıyor sana, yanında benim olmamı bile umursamadı. Hiç sevmedim onu."

Chan, küçük bir çocuk gibi somurtan ve kollarını göğsünde kavuşturan sevgilisine sarıldı gülerek. "Benim sadece sana ait olduğumu unuttun mu bebeğim? Böyle şeyleri kıskanmana gerek yok."

Kollarına karşı koymasa da surat asmaya devam etti Seungmin. "Şöyle konuşmasana ya. Hemen alıyorsun sinirimi, iki dakika tripli kalamıyorum sana."

"Çok aşıksın bana, ondandır." Bang Chan sinirle karnına dirsek atan küçüğünün yanağını ısırmış, daha sonra başkan ile görüşeceği için onu şirkete bırakıp yurda dönmüştü.

Çok değil, yaklaşık bir buçuk saat sonra ise küçüklerin yurduna neşeli bir hava hakimdi. Herkes orada toplanmıştı. Seungmin sevinçten zıplıyor, küçük çığlıklar atıyor, arada bir kendini koltuğa atıp yastığı yumrukluyor, diğerleri ise gülerek onu izliyordu.

"Kim Seungmin aktörleri işinden etmeye geliyor!" Mor saçlı genç, Changbin'in onu daha da çok gaza getirmek için söylediği şeyden sonra son bir kez daha çığlık atıp hareket etmekten yorulan bedenini sevgilisinin kollarının arasına bıraktı. "İnanamıyorum, sonunda bir hayalim daha gerçek oluyor resmen."

Küçüğünün boynunu öptü ve başını omzuna koyup yüzünü ona doğru çevirdi Chan. "Heyecanını attığına göre artık şu projeyi detaylıca anlat güzelim."

Odadaki diğer herkesin de dikkatinin üzerinde olmasının farkındalığıyla tek nefeste şirket başkanı ile konuştukları şeyleri anlatmaya başladı. "Gençlik draması olacak, 18 yaşında hayatın zorluklarıyla yüzleşen ve aşkı öğrenen bir genci canlandıracağım. Çekimlere üç hafta sonra başlayacağız. O zamana kadar senaryonun en az yarısını ezberlemem gerekiyor. Bir dee kadın başrol Lee Yoona olacak."

Fake || ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin