Özel Bölüm 2

4.3K 394 304
                                    

Yorum yapmayanın rüyasını basıyormuşum

---------------

"Baştan alıyoruz! Pekala, çekim!"

Yönetmenin direktifiyle tekrar role giren Seungmin gitmek üzere arkasını dönmüş kızın kolunu tuttu, yüz yüze gelmelerini sağlayıp bedenini kendine çekti. "Bu sefer kaçmana izin vermeyeceğim."

Eğilip dudaklarını kadın oyuncunun dudaklarına bastırdı, yavaşça hareket ettirdi. Diğeri yanakları utançtan kızarmışken gözlerini kapatıp kendini ona bıraktığı sırada Bang Chan da gözlerini onlar hariç her şeyde dolaştırıyor denilebilirdi. Sevgilisini desteklemek için sete gelmişti ancak yönetmenin aynı öpüşme sahnesini dördüncü kez baştan alması tüm keyfini kaçırmıştı.

Ayrılmaları, bir kaç replik daha ve kestik sözünün ardından yönetmenin iyi iş çıkardıklarına dair bir şey söylemesi... Seungmin, surat asan sevgilisinin yanına gelip de koluna sarıldığında gülümsüyordu. "Nasıldım?"

"İyiydin." diye kısaca cevap vermesinden ve stabil tuttuğu surat ifadesinden bile ne derece çok kıskandığı anlaşıldığı için kendini tutamadan kıkırdadı, ellerini kolundan çekip yanaklarına çıkardı ve çekiştirdi. "Uwu, kıskanırken bile çok tatlısın!"

Ardından ellerini çekmiş, bu sefer de beline sarılmış ve yüzlerini aralarında santimler kalacak kadar birbirine yaklaştırmıştı. "Sadece rol yaptığımın farkındasın değil mi?"

"Tabiki farkındayım." diye mırıldandı Chan. Kıstığı gözleriyle kadın oyuncuyla konuşan yönetmeni hedef almış, huysuz bir ifadeyle tekrar sevgilisine çevirmişti bakışlarını. "Sadece yönetmeni hiç sevmedim. Alt tarafı öpüşme sahnesi, ne gerek vardı o kadar tekrara?"

Önündeki dolgun dudaklara kısacık bir öpücük bırakıp hemen geri çekildi, kulağına yönelip yaramaz bir sırıtmayla "Yurda döndüğümüzde seninle istediğin kadar tekrarını alabiliriz." diye fısıldayıp boynunu da öptü.

Anında zihnine doluşan görüntülerle sakin kalmaya çalışarak "Çekimler ne zaman bitiyor?" diye sordu büyük olan.

İkindi saatlerindeydiler. "Akşam çekilmesi gereken birkaç sahne var, emin değilim ama dokuz gibi bitebilir. Beni daha fazla beklemene gerek yok."

Chan başını sallayarak onu onayladıktan sonra biraz daha sohbet etmişler ardından Seungmin çekimlere devam etmesi gerektiğinde ayrılmışlardı.

İkisi de yoğun olduğundan zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Yeni albümlerindeki bir şarkıyı düzenleyen Chan taktığı kulaklık yüzünden odasının kapısının tıklatıldığını duymadı. Hatta kulaklığı çekilene kadar birinin içeri girdiğini bile fark etmedi.

Aniden yapılan harekete şaşırırken karşısında sevgilisini görmesiyle çatılan kaşları düzeldi, yüzüne istemsiz bir gülümseme yayılırken laptopu kendinden uzaklaştırdı ve belini tuttuğu genci yerine -yani kucağına- çekti.

Seungmin de hemen onun beline sarılırmış, başını göğsüne yaslamadan önce dudaklarını kısa bir anlığına birleştirmişti. "Akşam yemeği yedin mi?"

Gözleriyle saati kontrol etti büyük olan, beklediğinden erken gelmişti. "Seni bekliyordum."

"Süper! Beraber yeriz diye diğer oyuncuların teklifini reddettim."

Chan buna gülmüş, yarım saat içinde basit bir şey hazırlayıp atıştırmışlar ve tekrar büyük olanın odasına çekilmişlerdi. Seungmin günün nasıl geçtiğini, sette neler olduğunu, şaşırdığı replikleri ve sahne arkalarını anlatırken onu büyük bir ilgiyle dinledi Chan, sonunda küçük olanın anlatacak bir şeyi kalmadığında aralarında kısa bir sessizlik oluştu. Tahmin edileceği üzere bu sessizliği bozan da yine Seungmin'di. "Fanfiction diye bir şey duymuş muydun?"

Aklına gelen anıyla hafif bir gülümseme peydahlandı diğerinin dudaklarında. "Aksi mümkün mü ki?"

Sevgilisinin elleriyle oynarken konuşmaya devam etti küçük olan. "Geçen gün bir tanesini okudum, bizim hakkımızdaydı."

"Nasıldı?" diye sordu Chan ona dikkat kesilerek.

"Yani, güzel gibiydi. İkimiz de liseliydik. Ben zorbalık görüyordum, sen de diğerlerinin aksine bana iyi davranıyordun. Bizi öyle hayal etmek garipti."

Seungmin işaret parmağını onun göğsünde hayali şekiller çizercesine dolaştırırken sırıtmasına engel olamadı Chan. "Söylediklerin paralel evrenler gibi bir hissiyat veriyor. O evrende de seni bulmuşum."

Daha önce hiç bu açıdan bakmadığını fark eden Seungmin adeta ışıldayan gözlerini aşık olduğu adamın gözleriyle buluşturdu, göğsündeki elini yanağına çıkarıp okşadı yavaşça. "Bence biz tüm evrenlerde birbirimizi bulmuşuzdur." Ardından aklına gelen şeylere kıkırdadı ve heyecanla konuşmaya devam etti. "Mesela düşünsene, bir zombi saldırısının ortasındayız. Sen beni bir yerde baygın bulup kurtarıyorsun."

Büyük olan ise "Sonra yine sana aşık oluyorum." diyerek saniyeler içinde kurdukları senaryoyu tamamladı.

Seungmin'in içinden sürekli Chan'ı sevmek, öpmek, sarılmak, onu hissetmek geliyordu. Kendi kendine yaşadığı duygu yoğunluğunun önünü alamıyor, yanağını okşamasının ardından bu sefer de elini saçlarına çıkarıp yumuşak tutamlarla oynarken buluyordu kendini. "Peki mutsuz sonumuzun olduğu bir evren var mıdır acaba? Birbirimizin kalbini kırıp bir daha yüzümüze bakmadığımız bir son olabilir mi?"

"Olmaz." Kucağındaki genci kollarından tutup bir anda vücudunu sıkıştırdı ve yanağını ısırdı Chan. "Şöyle olumsuz şeyler düşünme demiyor muyum ben sana?"

Isırılan yanağını adamın tişörtüne sürterken huysuzlukla söylendi Seungmin. "Chan acıtıyorsun ya." Kaşlarını çattı ve sevgilisinin kollarıyla sarmalanan vücudunu hareket ettiremediği için kafasını uzatarak o da Chan'ın boynuna geçirdi dişlerini. "Düşünmeyeceğim, tamam. Bırak beni artık."

Başını olumsuz anlamda salladı büyük olan. "Bırakmayacağım. Ödeşmemiz lazım." Bu sefer de diğer yanağını ısırmaya yeltendiğinde yüzünü ondan çekmeye çalışarak başarısız bir savunma sergiledi Seungmin. Yine de kurtulamamıştı.

"İlk ısıran sensin be adam, neyin ödeşmesi? Morarttın yanaklarımı."

"Sette başka birini öperken iyiydi tabi. Ben ısırınca mı sorun oldu? Daha çok ısıracağım."

Chan'ın konuyu birden dizi çekimlerine döndürmesiyle hayretle gözlerini büyüttü Seungmin. "Hani kıskanmıyordun? Ne oldu? Beni ısırmak için bahane arıyorsun şu an."

"Evet seni ısırmak için bahane arıyorum bu yüzden bu sefer de kaçmaya çalışma." diyerek yan döndü ve kucağındaki genci yatağa bıraktı Chan. Seungmin bu hareketle kısaca gülmüş kollarını sevgilisinin boynuna dolamıştı.

Chan, onu öpeceğini düşünüp yüzlerini daha da çok yaklaştırdı ve gözlerini kapatıp dudaklarına uzandı. Yumuşak dudaklara zıt olarak yanağında birden hissettiği keskin acı ve kulağının hemen yanında yankılanan kahkahalar afallayarak gözlerini geri açmasına neden olmuştu. "İşte şimdi ödeştik."  dedi Seungmin.

-------------
Kontrol etmedim ama yanlış yoktur umarım

Bölümün ilk halinde sonda smut vardı onu rahatsız olmaya başladığım için kaldırdım ve yerine bunları yazdım. Şimdi daha da çok içime sinmiş bir şekilde bitirebilirim fici

Bu bölümle fice gerçekten son vermiş oluyoruuzz

Gerçekten bittiiii

Okumak isterseniz diğer ficlerimde görüşürüz bebişler, kendinize iyi bakıınn 💕👩‍❤️‍💋‍👩

Fake || ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin