on altı

4.1K 507 281
                                    

Yorum yapın lan

Seungmin sevgilisinin sergileyecekleri şarkıyı mırıldanmasına eşlik ederken yanına gelen personelle duraksadı ve yüzünü gördüğünde gülümsemesi dudaklarında dondu.

"Merhaba." Heyecanlı bir şekilde konuşan makyözüne hissettiği şaşkınlık yüzünden karşılık veremiyordu.
----------

Gözlerini bir an bile küçüğünden ayırmayan Chan bocalamış yüz ifadesini fark ettiğinde "İyi misin bebeğim?" diye sordu.

Şaşkın ruh halinden sıyrıldı, gülümsemeye çalışarak cevap verdi Seungmin. "İyiyim sevgilim." İkinci kelimeyi hafif bir vurguyla söylerken bakışları makyöze kaymış ardından ruhsuz ve sert sayılabilecek bir şekilde selamına karşılık vermişti.

Adamın bakışları yüzünde yoğunlaştığında ve işini yapmaya başladığında fazla yakınlıklarından dolayı gerilmeden edemedi. Telefonuyla ilgilenen Chan'a kısa bir bakış attıktan sonra kaşlarını çatarak "Burada ne işin var?" diye fısıldadı.

Yanaklarına sürdüğü kapatıcının bahanesiyle yüzüne doğru daha çok eğilen genç adam diğerlerinin duyamayacağı bir ses tonuyla karşılık verdi. "Seni çok özledim güzelim."

Bir şey söylemeden başını huzursuzlukla geri çekti ve dümdüz önüne bakmaya başladı Seungmin. Performanstan sonra daha uygun bir ortamda konuşabilirlerdi. Ara ara Chan'ın bakışlarının kendisine uğradığını hissediyor, bozuntuya vermeden gülümsüyor ve diğerlerinin sohbetine adı geçtiği takdirde dahil oluyordu. Sonunda makyajı tamamlandığında derin bir nefes alma ihtiyacı hissetti. Diğer grubun performansı neredeyse bitmek üzereydi yani sahneye çıkmalarına az kalmıştı. Koltuğundan kalkmasıyla kolunun çekilmesi bir oldu.

Felix Chan'a "Manitanı çalıyorum hyung, birazdan döneriz!" dedikten sonra cevap vermesine fırsat bırakmadan Seungmin'i kolundan çekiştirmiş, kendisine göz kırpan makyöze karşı yüzünü buruşturmamak için büyük bir iç savaş yaşamıştı.

Hiçbir çalışanın olmadığı boş bir köşede yerlerini aldıklarında Jeongin, Jisung ve Hyunjin de gelmişti yanlarına.

"O adam neden burada?"

En küçüklerinin sinirli çıkan sesiyle gerginliğini dışa vurmamaya çalışarak omuz silkti. "Bilmiyorum."

Her şeyi bilen tek kişi olarak huzursuzlukla mırıldandı Hyunjin. "Bu durum hiç hoşuma gitmiyor."

Sıkıntılı bir nefes bırakıp arkasındaki duvara yaslandı. Önüne baktığında hem Chan'ı hem de makyaj malzemelerini toplayan Jihoon'u görebiliyordu. "Sanki benim çok hoşuma gidiyor... Kafayı yiyeceğim az kaldı."

"Ne oldu bilmiyorum ama Chan hyunga anlatmak için hiçbir zaman geç değil."

Felix'in söylediklerine hak veren Jisung arkasına kısa bir bakış atıp bakışlarını tekrar Seungmin'e çevirdi. "Seni uzun zamandır gerçekten her şeyiyle seviyor, onu hayal kırıklığına uğratacak bir şey yaparsan beni de kaybedersin Kim Seungmin. Umarım öyle bir adamın ilişkini ve arkadaşlığımızı bozmasına izin vermezsin."

Jisung, şu ana kadar Chan'ın hisleri hakkında ona mental olarak en çok desteği veren kişi olmuştu hep. Şimdi abisinin mutlu olduğunu görmüşken tekrar üzülmesini istemezdi, diğer bir tarafta ise kardeşi saydığı dostunun olması durumu daha da sıkıntılı kılıyordu.

"Vermeyeceğim." Seungmin'in suçluluğunu hissettiren mırıldanışının ardından performans için yerlerini almıştı herkes.

Hatasız geçen güzel bir performanstan sonra kıyafetlerini değiştirmek için sahne arkasındaki soyunma odalarına ilerliyorlardı.

Fake || ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin