Boba Tea(Thoma x Ayato)

-1-

"Aah"
"A..n.h"
Saatin kaç olduğunu bilmediğim bir gece yarısıydı. Yatağa girmeden önce saate bakmaya zahmet bile etmeyip üzerime yorganı çekmiştim.

Uyuyacaktım, hedefim o yöndendi.

Şimdi ise gecenin loş ışığıyla zar zor görebildiğim vücuduma dokunuyordum, aklıma kesinlikle gelmemesi gereken birini düşünerek kendimi tahrik etmiş, benliğim dışında hareketler sergilemeye başlamıştım.

Duramıyordum.. ya da durmak istemiyordum.

"Lordum?"
***
3 ay öncesi

"Hadi ama aaabi! Hiç benimle dışarı çıkmıyorsun."

"Her zaman işlerim olduğu için olabilir mi? Oh, ama merak etme, bugün seninle geleceğim."

Yüzüme her zaman takındığım gülümsememle küçük, bücür kardeşime cevap verdim. Neden boba tea içebilecekken bir başkası ile dışarı çıkıp başka bir şey yerdim ki? Tabii bu kişi Ayaka olunca işler biraz değişiyordu. Homurdanarak siyah, sonbahar yaprağı desenli kutudan eldivenlerimi çıkarıp giydim. Bir an önce çıkıp gezersek belki de boba tea alıcak zamanım olurdu.

Dışarıya birlikte çıktığımız için heyecanla etrafa bakınan Ayaka'ya nazaran ben biraz daha sakindim. Her zaman gördüğüm bir yer, sürekli gördüğüm insanlar, Onikabuto savaşı yapmak veya boba tea almak için çıkmadığım sürece her şeyin aynı olduğu bir bölgeydi, sıkıcı. Attığımız her adımda sakura ağaçlarından savrulan yapraklar önümüze geliyordu, Inazuma'nın hoş olmasını sağlayan şeylerden biriydi bu. Birlikte ya da tek, yavaş yavaş süzülen, ışıltılı sakura yaprakları. Bir sonraki maceraları nereye olucak acaba? Belki de denize düşüp yüze yüze Kujou kampının bulunduğu adaya giderler?

'Zor bir ihtimal' diye içimden geçirdim.

"Aether!"

Devasa sakura ağacının bulunduğu yere geldiğimizde Ayaka heyecanla sağ elini kaldırıp, karşı tarafa el salladı. Ona geri selam veren tek kişi sarı saçlı, kıyafetleri değişik bir genç ve yanında uçan bir başka çocuktu. İkisi de buradan değildi, ve bu uçan çocuk neyin nesiydi böyle?

Ayaka bir saniye bile beklemeden kıyafetimin kolun çekiştirip beni onların yanına doğru çekiştirmeye başladı. Attığım her adımda etrafıma bakınıyor, sanki onları görmemiş gibi yapıyordum ama önümde beni çekiştiren Ayaka ile bu biraz zordu.

Ahh.. bugün cidden kimseyle görüşmek istemiyordum. Sadece boba tea içsem ne olurdu ki?

Yanlarına geldiğimizde uçan çocuk heyecanla ayaklarını oynayırken sarışın genç elini göğüsünün üzerine getirip sakince selam verdi. Ayaka'ya tuhaf gözlerle bakmadıklarına göre onun gerçekten arkadaşı olmalıydılar.

Kardeşimin.. arkadaşları vardı.

"Sizleri tanıştırayım! Aether, bu abim Ayato. Abi, bu Aether. Sana bahsettiğim gezgin."

"..ve Paimon'da Paimon!"

Gezgin? Gezgin.. AH. Kardeşimin edindiği ilk arkadaşı olan ve ona kıyafetleri için yardım eden gezgin, demek bu oydu. Şaşkınlığımı gizlemek adına hafifçe öksürerek gözlerimi kapayıp geri açtım. Elimi çeneme koyup her zamanki gülümsememi yüz ifademe takınarak boşta kalan elimi gezgine, Aether'a uzattım.

"Tanışmak için ne kadar da güzel bir gün, Gezgin.Kız kardeşime ben yokken yardımcı olduğun için çok teşekkürler ve seninle tanışmak büyük bir şeref."

Hayır, tanışmak için harika bir gün değildi. Sadece içecek bir şeyler alıp Kamisato Klanına geri dönmek, biraz şekerleme yapmak istiyordum. Yine de insanları ve kardeşimi kırmamak namına iyi davranmak zorundaydım çünkü değerli kardeşime yapılan tek bir zorbalık kılıcımı kuşağından çıkartmaya yeterdi.

Kendi düşüncelerimden sıyrıldığımda Gezgin ile kardeşimin sohbete tutulduğunu fark ettim. Uçan çocuk, söylediğine göre Paimon, arada sırada sohbetlerine katılıyor birkaç soru sorup heyecanlı davranarak cevaplar veriyordu.

Ah.. kesinlikle bugün uzun sürecekti.

"Çay evine gitmeye ne dersiniz? Hem Thoma ile de tekrar sohbet etmiş olursunuz!"

Thoma ile tekrardan mı? Herkes gezgini tanıyor muydu? Ama şimdi bir düşününce.. çay evine gitmek kulağa hoş geliyordu. Hem içecek bir şeyler bulur hemde sakin bir vakit geçirebilirdim. Bunların hepsinin yanında değerli sohbet arkadaşım Thoma da orada olucaktı.

En azından sıkılmazdım, veya yüksek seslere maruz kalmazdım, en azından bugünlük.

***
Selam! Ben Mokabun, kısacası Bun veya Moka bilmiyorum kendimi tanıtma konusunda iyi değilim sanırım heh.

Bu ilk genshin fanficim olduğundan ve uzun zamandır yazmadığımdan hikaye biraz garip olabilir, o yüzden şimdiden özür dilerim(*'◒'*) Umarım kitap hoşunuza gitmiştir!!╰(*'︶'*)╯♡