Odama girer girmez Thoma'nın dudaklarıyla kendiminkileri tekrardan buluşturdum. Az önceki o sıcak ve tutkulu hissiyata tekrardan ihtiyacım vardı, şu anda hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Thoma'nın yalvarırcasına dokundurduğum dudaklarıma dudaklarıyla karşılık vermesi üzerine yavaş adımlarla geriye gidip yatağımın üzerine oturdum. Diğer yandan Thoma, ben kendimi yatağa atar atmaz bir elini boynuma atarken yüzümü kendisine yaklaştırmış, dudaklarımızın adeta birbirine sertçe dokunmasına sebep olmuştu.
Nefes alma ihtiyacı kısa bir süreliğine yüzümü geriye çekerken omuzlarımın hafiflemesiyle vücuduma bakmıştım. Thoma kıyafetimi yavaş yavaş çıkarıyor, kıyafetimin açıkta bıraktığı her yere ufak öpücükler kondurarak titrememe sebep oluyordu. Açıkçası gıdıklanıyor gibi hissediyordum, fakat diğer yandan da zevkten dört köşe olmak hiç hoşuma gitmiyordu. Sanki öncekine göre daha çok hassastım ve bu kendini belli ediyor gibiydi. Kafamı yukarı doğru yatırıp, derin bir nefes aldım. Gerçekten dayanamıyordum.
Göğüsüme doğru yaklaşan öpücükler bir anda durup hemen sonrasında göğüs uçlarımda hissettiğim sıcak ıslaklıkla elimde olmadan yüksek bir inilti ağzımdan kaçıvermişti. Neler olduğunu anlamak adına kafamı aşağı eğdiğimde, Thoma, çoktan kıyafetimin açıkta bırakmış olduğu göğüs uçlarımdan birini diliyle yalıyordu. Ah.. kadınlara yapılan bir şey değil miydi bu? Hissiyatı güzel bile olsa göğülerime bunun yapıldığını düşünmek beni utandırıyordu doğrusu.
"Nh! Th! Thoma, ah. Thoma! Durmh-"
Ağzımı açıp bir şeyler söylemeye çalışsam bile istemsizce inliyor ve dediğim şeylerin sanki anlaşılmaz iniltiler gibi olmasına sebep oluyordum. Göğüs uçlarımla dolanan sıcaklık şimdi karnımdan aşağı doğru iniyordu ve vücudum istemsizce kasılmaya başlamıştı. Hayır hayır, kasılmıyordu. Adeta heyecandan kendini sıkıyordu!
"Ayato..Ayato.."
Thoma, kondurduğu her öpücükle beraber adımı söyleyerek daha da aşağılara iniyordu. Zevkten titreyen ve kafası bulanıklaşmış olanın tek benim olmadığını bilmek en azından güzel hissettiriyordu.
Altımda hissettiğim kumaşın varlığının yok olması ile birlike vücuduma bir kez daha bakmaya başlamıştım. Artık üzerimde hiçbir şey yoktu, apaçık giydirilmesi gereken bir oyuncakmışçasına çırıl çıplaktım.
"Lordum, affedin."
"Thoma, n-AH"
Daha Thoma'nın anlamsız özürüne sorumu bile soramamışken, penisimde hissettiğim sıcaklık sırtımı yatağa verip yüksek sesle inlemiştim. Zaten bütün vücudum sıcaktan bayılıyordu, altımda hissettiğim ekstra sıcaklık ise artık delirmeme neden oluyordu. Gözlerimden gelen yaşlarla birlikte önce ellerimi sıkıp, sonrasında bir elimi Thoma'nın saçlarına götürdüm. İstemsizce saçlarından tutup çekiştirirken fazla yüksek inlememeye çalışıyor, diğer yandan da boşta olan elimle gözyaşlarımı silerek kendime gelmeye çalışıyordum. Ancak nafileydi. Neden ağladığımı bilmiyordum, neden deliriyordum bilmiyordum ve neden penisimde hissettiğim sıcaklık beni çıldırtıyordu anlayamıyordum. Düşünme kabiliyetimi sanki kaybetmiş wgibiydim ve bundan şikayet bile edemiyordum.
"Th-oma.. dur, Thom-ah! Hayır, cidden!"
Alt tarafımda hissettiğim tuhaf hissiyat ile ellerimle istemsizce Thoma'nın kafasını ittirmeye çalışmıştım. Vücudum deliye dönüyordu ve bende kafayı yiyordum.
Thoma kafasını çekmeyip tüm ağzını derine ittirdikten sonra bir kez daha istemsizce yüksek bir inilti koparmış, hemen ardından vücudum rahatlamıştı. Nefes nefeseydim ve Thoma şimdi geri çekilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boba Tea(Thoma x Ayato)
FanfictionKamisato Klanında bir gece tuhaf sesler duysanız ne yapardınız? Thoma her insan gibi sesin kaynağına yaklaştığında Genç Lordunun yaralandığını düşünerek panikle içeriye daldı. Belki de hareket etmeden önce düşünmeliydi.. Çizer credit: n0yunn(twitte...