9. Bölüm • İyi Uykular 💤

416 63 103
                                    

Bölüme tepki ve yorum atmazsanız ölüyormuşum.

Saatlerdir verilen savaşın ardından herhangi bir sonuç alınamamıştı. Denki ve Eijirō zaten yaralı oldukları için bitap düşmüşlerdi. Diğerleri ise ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu ruh zarar görmek bir yana dursun saldırmayı bile kesmiyordu. Baltası neredeyse bütün perileri sıyırıp geçiyordu. "Lanet olsun! Bu aptal şeyin bir zayıf noktası yok mu?" diye bağırdı Katsuki. Zırhı, baltayı ve içindeki silueti hedef alsalar bile çizik atamamışlardı.

Momo atıldı söze. "Ochako yerçekimiyle zırhı ne zaman uzaklaştırmaya çalışsa saldırmayı kısa süreliğine kesip zırhını kurtarıyor." dediğinde prens anladım dercesine salladı başını. "O halde onu zırhından ayıralım." diye bağırdı. "Ben yerleri buzlayacağım. Katsuki, Kyōka, dengesini kaybetmesi için saldırın ona. Ochako ben sana söylediğimde zırhına dokun. Tsuyu, İzuku, siz Ochako yer çekimini aktifleştirdiği anda zırhı ondan olabildiğimce uzaklaştırın. Kalan herkes zırh ayrılır ayrılmaz zayıf nokta için arayışta olsun. Zırhını tekrar hızla kendine bağlayacaktır."

Planın başı sorunsuz gitmiş Ochako gücünü kullandığında İzuku ve Tsuyu hızla kamçı ve diliyle ayırmaya çalışırken, zırhının dengesini kaybeden varlığın baltası rastgele savrulmuş ve Tsuyu’nun uzayan diline isabet etmişti. Kurbağa peri aynı anda geri çekse de iş işten geçti ve ağzı anında kan dolarken çığlık atmaya başladı. Herkes şok içinde kopup düşen uzun dile bakakalsa da İzuku anında toparlayıp Fa Jin'i de kullanarak zırhı kamçısıyla çekip fırlattı.

Prens zırhı derin bir buz kümesine hapsedince Ochako hemen Tsuyu'nun yanı gitti. Dilinden oluk oluk kan akan periye müdahale ederken diğerleri silueti izliyordu. Ancak varlık yalnızca karartıdan ibaretti. Zayıf noktası ne olabilirdi ki? Bir anda duruldu ortalık. Siluet olduğu yerde kalakalmıştı. Hareketsiz bir duman gibi bekliyordu yalnızca. Zırhı çıktığı için ardında parlayan, göz olduğu tahmin edilen turuncu ışıklar etrafı inceliyordu.

"Sorun ne? Neden saldırmıyor ya da zırhını giymiyor?" diye sordu Eijirō. Kyōka kulaklarındaki metal uçları buza sapladı. Çünkü daha önce varlıktan hissettiği enerjinin titreşimini zırhtan alıyordu şimdi. Tahmin ettiği gibi bu yoğun ve güçlü dalgalanmaların kaynağı zırhtı. "Zırhta bir şey var. Güçlü bir enerjiye sahip." Shōto ateşiyle buzu erittiğinde balta da düştü yere. "En yoğun nereden geliyor dalgalar?" Odaklanarak zırhın etrafını gezerken siluet hala sabit şekilde duruyordu. Sonunda baltanın kenarında duran turuncu kristali görünce dinledi anlamak için. Evet, sebebi kristaldi.

Shōto "Baltayı çevireceğiz. Mina biz çevirir çevirmez erit kristali." dediğinde pembe peri salladı başını. Ancak birlikte baltayı çevirirken kristal yüzeye çıkınca parlamış ve siluet anında dönmüştü oraya. Tenya başından beri gözlerini siluetten ayırmadığı için olacakları anlayarak hızla kristale koşup siluetten önce ulaştı ve motorlarını zorlayarak söktü baltadan. Koca kristal ağır gelse de, son kuvvetiyle Mina'nın yanına fırlattı. Siluet hemen o tarafa yönelirken Mina güçlü asidini boşalttı kristalin üstüne.

Turuncu taş erirken varlık dondu. Turuncu gözleri maviye dönerken tiz bir ses çıkarıp küçülerek geriye doğru çekildi. Herkes anlamaya çalışıyordu ne yaptığını. Dumansı beden minicik olduktan sonra, az önceki hiddetli sesinin aksine tiz ve tatlı sesler çıkardı. Herkes kafasında soru işaretleriyle bakıyordu ona. Ne olmuştu şimdi? "Sanırım kristalin kontrolü altındaydı. O zırhı değil, zırh onu yönlendiriyordu." dedi prens. Evet, bu oldukça mantıklıydı.

"Tsuyu, kanaman nasıl?" Peri sorun yok dercesine salladı elini. Kurbağa peri fazlasıyla güçlü rejenerasyon yeteneğine sahip olduğu için yarası hızla kapanmıştı. Minik karartı birkaç ses daha çıkarıp ormanın derinliklerine ilerledi. Herkes olduğu yerde bekleyince yanlarına tekrar gelip tekrar sesler çıkardı ve tekrar ormana yöneldi. "Onu takip etmemizi mi istiyor?" diye sordu Denki. Siluet sarı periye gözlerini kısıp, muhtemelen gülümsüyordu, sevimli seslerini tekrar çıkınca bunun doğru olduğunu düşündüler. "Ama bizi tuzağa çekerse." Tenya her zamanki gibi şüphelenirken "Ya da sıradaki sınavımıza götürebilir bizi." Ochako riski tercih etti.

OberonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin