8 - ASKER

21.5K 987 181
                                    

Selam Yakut'lar🖤🔗

Votelerinizi ve yorumlarınız bekliyorumm🫶🏻

O zaman güzel ve macera dolu okumalarr!!🖤

🔗

"Çıkıyorum ben." Oturma odasından çıkıp sokak kapısından çıkmak üzere olan Ali'nin yanına gittim.

"Derslerini iyi dinle." Saçlarını karıştırırken bir kapı açılma sesi gelmişti. Ali asansör çağırdığında arkasından geçen unutulan kutuyu getiren adam beklemeye başlamıştı.

"Akif abi?"

"Vay kerata. Okula mı?"

"Evet abi."

Birlikte asansöre binerlerken kapımı kapatmıştım. Ali ile burada geçen bir haftamız sakindi. Ona hocası için mi beni ikna ettirmeye çalıştığını sormuştum. Cevap tabiki hayırdı. Ben de uzatmamış, bu bir haftalık zamanda evin düzenini oturtmuştum.

Haftalık iznimi kullanmıştım. Bu yüzden bu hafta tekrar iş maratonuma devam etmek zorundaydım. Odama geçerken üzerime mavi bir gömlek, altıma ise beyaz bir kumaş pantolonu geçirmiştim.

Saçlarımı açık bırakırken aynadan kendime bakmıştım. Mavi gömlek mavimsi gözlerimi ön plana çıkartmıştı. Kendime yorgun bir gülümseme yollayıp çantamı ve ceketimi yanıma almıştım. Sokak kapısından çıkarken ayakkabılarımı giyinmiş kapıyı kilitlemiştim.

Bu ev iş yerime bir durak daha uzak olduğu için artık erken çıkmak zorundaydım.

Uzun yolculuktan sonra restorandın kapısından içeri girerken klimanın sıcak havası vücudumu ısıtmıştı. Çalışan odasına girerken ceketimi çıkarıp mutfağa geçeceğim için önlüğümü almıştım. Saçlarımı bağlarken yanıma birkaç eldiven almış, odadan çıkmıştım.

Sabah saatleri olduğu için fazla dolu olmayan restorandın kalabalık mutfağına girerken şimdiden yoğun yemek kokularıyla başım ağrımaya başlamıştı.

♠️

Saat akşama geliyordu fakat bir hafta gelmediğimden dolayı geç saatte çıkacaktım. Soğan doğruyordum, ya da çalışıyordum. Elimdeki kesiklere bile alışıktım fakat soğana hala dayanamıyordum. Gözlerimin yanmaması için öğrendiğim taktikleri uygulasamda bir yerden sonra onuncu soğanda ipler kopuyordu.

Burnumu çekerken sonunda doğrama işlemi bittiği içim mutluydum. Gözlerim daha fazla yanmadan ellerimi bol sabunla yıkamaya başladım. Gözlerimi yıkayacakken çalan telefonla durdum. Normalde iş yerinde telefonu açık tutmamak gerekirdi, kapatmayı unutmuştum.

Kuruladığım ellerimle önlüğümün cebinden telefonumu çıkardım. Bulanık gözlerimle arayan kişinin kim olduğunu bilmiyordum fakat ya Elif'ti ya da Ali. Onlar da iş yerinde telefonumu kapalı tuttuğumdan haberdarlardı.

Önemli bir şey oldu korkusuyla aramayı hızla cevaplandırıp kulağıma götürdüm.

"Alo," Yanan burnumu çekerken sesimin ağlamış gibi çıktığından emindim. Karşı taraftan ses gelmezken gerilmiştim. "Ali, bir şey mi oldu?"

YAKUT MAHALLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin