25 - KORKU

2K 184 3
                                    

merhaba sevgili YM sakinleri, iyi okumalar...

💕💕💕

Bölüm şarkısı🎵

'Ben bugün ülkemden gitmek istedim - Deniz Tekin'

"Güzelim? "

"Demir? " Kaşlarım çatılırken dudaklarımı ıslatmıştım. "Neredeyiz?"

"Gel, otur. " Çektiği sandalyeye baktım. Mutfağın diğer ucunda olan yemek masasının en sondaki sandalyesini çekmişti. Başımı hafifçe sallarken ona doğru yürümeye başlamıştım. Sandalyeye otururken o da hemen yanımdaki bir başka sandalyeye oturmuştu. "İyi misin? Su içer misin? " Başımı hayır anlamında sallarken gözlerim koyu gözlerine kilitlendi.

"Ne oldu? " diye sordum kısık çıkan sesimle. Neden buradaydık? Burası neresiydi?

"Eve giderken üsten bir ileti geldi. Bir süre eve gitmememiz için bir iletiydi. Bu... " Düz ve sert bir tonla sözlerine devam etti. "Bu olanlardan sonra senin oraya gitmen hiç güvenli değildi zaten. Böylece biz bu kazaya neden olanların peşindeyken güvenli bir yerde olacaksın. Gözüm arkada kalmayacak."

Dediklerini bir bir sindirirken aklıma takılan şeyle tüylerim ürpermişti. Kazaya neden olanlar hala yakalanmamış mıydı? Kimdi bunlar?

"Demir, kim bunlar? Ne istiyorlar? " derken nefesim sıklaşmıştı. O gün ikimiz de bu dünyadan kopup gidebilirdik. Belki de çok farklı şeyler olabilirdi. Ellerim masanın üzerinde olan bir çift soğuk eli tuttu. Demir'in elini tutarken aynı zaman da soruma bir cevap ararcasına gözlerine bakıyordum.

"Bilmiyorum." Tereddüt denilemeyecek kadar yalın, sır olamayacak kadar gizemli bir ses tonuyla söylemişti. Bilmiyorum. Başımı sallarken devam etmişti. Soğuk bakışları arkamda kalan bahçe kapısına değindi. "Ama bulacağım. Bulacağım ve bulduğum gün tek bir tanesini sağ bırakmayacağım. "

Arkamdan esen hafif rüzgarla bir elimle omzumu ovaladığımda Demir aniden ayaklanmıştı.

"Üşüyorsun." Arkamda kalan bahçe kapısını kapattığına dair sesler işitirken ben de kalkmıştım. Arkama dönerken göz göze geldiğim adam konuşmaya başlamıştı. "Ali ve Elif birkaç dakikaya burada olurlar. Eşyalarını getirmek için tim ile eve gittiler. Burada evindeymiş gibi hisset, bu problem geçene kadar senin çünkü."

"Altaner kim? " Aniden sorduğum soruyla bakışlarım yere kaymıştı. Koridorda duyduğum isim buydu.

"Ne? "

"Sen büyük ihtimal telefonla konuşuyordun. Sinirli gibiydin... "

Başımı kaldırdığımda dikkatli bakışlarının üzerimde olduğunu görmüştüm. Hemen sonrasında başını sallamış, gülümsemişti.

"Evet, Altaner. Sinirli değildim aslında. Beni uzun zamandır ziyaret etmeyen yakın bir dostumdur kendisi."

Kaşlarımı kaldırırken, "Öyle mi? " demiştim tebessüm ederek. Bazı şeyleri cidden yanlış anlıyordum.

YAKUT MAHALLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin