Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤️
---
Ertesi gün Ela'yı çağırdım, sahilde oturup konuşmak için..
Ela: Ne oluyor Yaman? Ne konuşacaksın benimle ?
"Ela ben hatırlamaya başladım dün. Yaşadığımız her şeyi hatırladım. Senin benden hoşlandığını biliyorum.."
Ela: Yaman aslında sen Seh-
"Bitti, Seher ile biz diye bir şey yok artık. Ne olur kabul et bunu. Sen de bir şeyler hissediyorsun işte, deneyelim"
Ela: Yaman, bu Seher'e ihanet olmaz mı ?
"O evlendi, kocasıyla, doğacak bebeğiyle mutlu. Bizim de mutlu olmaya hakkımız yok mu ?"
Ela: Öyle ama..
"Sana evlenelim demiyorum, deneyelim diyorum sadece"
Ela: Umarım bu kararımdan pişmanlık duymam.. Ama tamam..
Yanımızdan pamuk şeker satan biri geçiyordu, onu mutlu etmek için bir tane aldım..
Ela: Pamuk şeker mi ? Hiç sevmem.. Ben böyle tatlı şeylerden nefret ederim. Hem çocuk muyuz biz ? Ne pamuk şekeri ?
Çok sert söylemişti, nedenini anlamamıştım. Anlaşılan pamuk şeker sevmiyordu. Ama Seher çok severdi..
"Tamam, ben yerim o zaman. Bak biraz fazla yürüyeceğiz ama ilerde çok güzel kafe var, manzarası da çok güzel. Oraya gidelim mi ?"
Ela: Yaman o kadar yolu yürüyecek miyiz gerçekten ? Daha yakınlarda bir yer yok mu ?
Biz Seher ile hep uzun uzun yürürdük. Seher o kafeyi çok beğenirdi, ben de öyle tabii. O yüzden Ela da sever diye düşünmüştüm ama yanılmışım. Anlaşılan Ela yürümeyi de pek sevmiyordu. Onun hakkında öğrenmem gereken çok şey vardı..
Yakınlardaki bir kafede oturup sohbet ettik..
"Ela, sana bir şey soracağım ama bana doğruyu söyle tamam mı ?
Ela: Tamam, ne istersen sorabilirsin..
"Bu konu ile ilgili sana son soru soruşum. Zaten zihnimdeki o bulanıklık gitti ama merak ettiğim bir nokta var. Ben kaza günü neden Seher'in peşinden koşuyordum ?
Ela: Bilmiyorum ki Yaman. Kimse bilmiyor. Belki zamanla hatırlarsın.
"Belki de.."
Ela
Yaman bana çıkma teklifi etmişti, evet belki bunu kabul etmezdim ama Seher seçimini yapmıştı, evlenmişti, artık bunun geri dönüşü yoktu. Kardeşim için aşkımı kalbime gömmüştüm ama artık yeter. Ben de mutlu olabilirdim. Yaman'ın içinde hâlâ Seher'e karşı bir şey var mıydı bilmiyorum, bilmek de istemiyorum, sormayacağım ona. Uzattığı eli tuttum sıkı sıkı. Umarım bir daha ayrılmaz ellerimiz..
Yaman
Ela ile yeniden Ankara'ya dönmeye karar verdik. Eve gidip eşyalarımı toplamaya başladım. Ela da yatağıma oturmuştu, ben eşyalarımı toplarken beni izliyordu..
Çekmecelerden eşyalarımı alıyorken, çekmecelerden birinde bir çanta buldum. Özge'nin herhalde diye düşündüm. Ama Özge eşyalarına sahip çıkan bir kızdı, niye çantasını benim odamda unutsun ki ?
Çantayı açtım. İçinde ruj, anahtarlık, ufak bir cüzdan ve bir kolye vardı. Kolyeyi elime aldım. Çok tanıdık gelmişti bu kolye. Nereden hatırlıyorum diye düşündüm biraz. Hafızamı zorluyordum. Kuyumcuya gittiğimi hatırladım, bu kolyeyi seçmiştim, kuyumcu da yardım etmişti seçim konusunda. Sonra kolyeyi Seher'in boynuna taktığımı hatırladım.. Peki bu kolyenin burada ne işi vardı ? Özge'ye soracaktım.. Ela'ya beklemesini söyleyerek odadan çıktım. Özge'nin odasına girdim ve çantayı sordum. Çanta onun değilmiş, öyle dedi bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ateşi | SehYam
FanfictionKırıldık ve paramparçayız. Ama bu, sil baştan başlamak için hayatın bize sunduğu en güzel fırsattır.