Zeynep'in sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım..
Zeynep: Daldın gittin.. Yine mi içeri girmeyeceksin ?
Seher: Hayır..
Zeynep: Yapma böyle ne olursun. Hem üzülüyorsun, hem içeri girmiyorsun.. İçin içini yiyor.
Seher: Hiçbir şey bilmiyorsun Zeynep.
Zeynep: Senin suçun değildi..
Seher: Hayır.. Hepsi benim suçum.
Zeynep: Sen de böyle olsun istemezdin Seher, kendini yıpratma..
Seher: Bunun için çok geç..
Zeynep'i arkamda bırakıp gittim. Kendimi evdeki yatağıma bıraktım. Uyumak, bir daha uyanmamak istiyordum.. Tüm bu hastane maceramızın başladığı günü düşündükçe deli oluyordum.. O günü düşünmemek için uğraştım ama başaramadım..
.
Yanımda yatanın Yaman olduğunu gördüğümde şok oldum. Hayır.. Olamazdı.. Bu yaşanmış olamazdı. Nasıl oldu, buraya nasıl geldim hatırlamıyorum bile.. Bir an uyandırıp hesap sormak istedim ama yapamadım, böyle görmemeliydim onu, o da beni..
Yaman bu ya, Yaman.. Böyle bir şey yapmış olamazdı. Sarhoş muyduk ? Muhtemelen öyle. O da sarhoş olmasa asla bu gece yaşanmazdı, ben yine bu yatakta uyuyor olurdum ama kıyafetlerimle.. Yaman da köşedeki koltukta uyurdu.. Ama bu manzarayı hayal bile edemezdim..
Düşüncelerimden sıyrılıp beynimden vurulmuş bir şekilde, onu uyandırmadan yataktan kalktım. Dün geceki elbisem yerdeydi, hemen giydim ama fermuarını çekemiyordum, kahretsin.. Topuklu ayakkabılarımı da elime alarak odadan sessizce çıktım. Derin bir oh çektim, uyanmamıştı..
Gizlice evden çıkacaktım ki, Yaman'ın kız kardeşi Özge'ye yakalandım.. Beni soru yağmuruna tutmuştu. Tam olarak neler sorduğunu hatırlamıyorum, sanırım sen de mi burda kaldın gibisinden bir şeyler demişti.. Fermuarımın açık olduğunu görünce şaşırdı, ben de ne diyeceğimi bilemedim..
Seher: Dalgınlık işte, kendimi evde zannettim, sanki dolaptan kıyafetlerimi çıkartacakmışım gibi kıyafetimi çıkartacaktım, son anda evde olmadığım aklıma geldi. Senden bir iki parça kıyafet alabilir miyim ?
Özge: Tamam, gel vereyim.
Özge'nin verdiği kıyafetleri giyip çıkacaktım ki Yaman'ın odadan çıktığını fark ettim, koşarak evden attım kendimi.. Yaman arkamdan sesleniyordu, koşuyordu, biliyorum ki dakikalar sonra bana yetişecekti, arkama bakmadan hızlandım.. Yaman arkamdan "Seher, ne olur dur, dur da konuşalım" diye bağırıyordu, ben ise ağlıyordum.. Karşıdan karşıya geçip yönümü değiştirdim. Peşimden gelmiyordu sanki artık.
Eve çok az kalmıştı ki acı bir fren sesi duydum. İstemsizce durdum ve arkamı döndüm. Arkamı döndüğümde bir araba yolun ortasında durmuştu, çevredekiler arabanın önünde çember oluşturmuştu, Yaman görünürde yoktu, o yüzden geri dönüp ben de bakmak istedim.. Birileri ambulansı arayın diye bağırıyordu, elim telefonuma gitti, çantamı o telaşla Yaman'ın evinde unutmuş olduğumu fark ettim, kahretsin dedim içimden, ne yüzle giderdim yeniden o eve..
Arabaya iyice yaklaşınca yerde yatan kişiyi gördüm. Yaman.. Yamandı bu.. Yeni bir şok daha yaşıyordum. O an neler olduğunu hatırlamıyorum, şok geçirdim sanırım, bir kaç teyzenin sakin ol dediğini hatırlıyorum.. Olamadım, sakin olamadım. Ambulansa bindim, yanına geçtim, elini tuttum, ama bir şey söyleyemiyordum.. Hastaneye nasıl, ne ara geldik hatırlamıyorum. Bir ara Gülay hanımın gelip beni sarstığını hatırlıyorum.
"Oğlum senin yüzünden can çekişiyor, Özge, Yaman'ın senin peşinden koştuğunu söyledi, sen sebep oldun buna. Daha birkaç gün önce seni uyarmadım mı ben ? Yaman'ı tehlikeye atacak, ona zarar verecek bir şey yapma diye uyarmadım mı ? Allah kahretsin seni. Oğlum senin yüzünden o halde, dua et ona bir şey olmasın.."
Ne dese haklıydı, benim peşimden koşuyordu, o yüzden o kaza olmuştu, korkudan tir tir titrediğimi hatırlıyorum, her şey çok korkunçtu.. O acı fren sesi hâlâ kafamın içindeydi, susturamıyordum..
.
Yaman 2 aydır komadaydı.. Evet durumu iyiydi ama uyanmıyordu. Doktorlar, belki de hiç uyanmaz, hazırlıklı olun demişti. Ben bu ihtimale hazırlıklı değildim. Yaman benim yüzümden o haldeyken bir de ölürse.. İşte o zaman ben de dayanamazdım..
O gün bu gündür her gün hastaneye gidiyordum. Gülay hanım beni her seferinde kovuyordu ama son zamanlarda bıkmıştı sanırım, gelip kapı önünde oturmama bir şey demiyordu..
Kimse o gün yaşananları bilmiyordu. Utancım çok büyüktü, ama elbet bir gün öğreneceklerdi ve o gün çok yakındı, bunu biliyordum..
Şu an düşünmem gereken başka şeyler de vardı, vermem gereken kararlar ve almam gereken riskler vardı.. Yine "yarın mutlaka onu göreceğim" sözünü verdim ve kendimi uykuya teslim ettim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ateşi | SehYam
FanfictionKırıldık ve paramparçayız. Ama bu, sil baştan başlamak için hayatın bize sunduğu en güzel fırsattır.