41

218 32 19
                                    

"Ah sadece parfüm..."

Bir dakika...

Hızlıca Koç Sam'e döndüm.

Klor kokusu...

Kahverengi gözler...

Çocuklu... Ve elleri gerçekten çok büyük.

"Neden beni çağ- Ah kimleri görüyorum?!"

Ivy gelip sıkıca bana sarıldı ama ben hala Koç Sam'e bakıyordum. Olabilir mi? Karşımdaki insan katil olabilir mi?!

Formda konuşan kızlar eskiden bu okuldaydı... Ayrıca Laura'yı okulun deposunda bulmuştu hademe.

"Holly gidiyor." dedi Koç Ivy'e.

"Nereye? O piçin yaptıkları yüzünden mi?" derken Koçun mimiklerini inceledim.

"Evet. O yüzden. Laura'da bunu isterdi sanırım."

"Muhtemelen..."

Tekrar Ivy'e bakıp ona sıkıca sarıldım. Ve Koçun telefonunu alıp üçümüzün de fotoğrafını çektim.

"Benim için çok değerlisiniz. Sen bile..." dedim Ivy'e bakarak.

"Kardeşimle daha yakın olman yine de kalp kırıcı."

Güldüm.

"Seninle daha yakınız. Ortak noktalarımız var." dememle kahkahayı patlatmıştı.

"Laura sizi böyle görse mutlu olurdu." dedi Koç arkadan.

Bakışlarım aniden sinirli bir hal alırken Ivy gülerek karşılık vermişti.

"Sen de yanıma gelebilirsin istediğin zaman." dedim Ivy'e.

"Aslına bakarsan bu harika bir davet."

"Kendine bu kasabada çok dikkat et. Ben bulamadım ama o orospu çocuğunu elbet birisi bulacak."

Koçun yüzünde mimik oynamıyordu. Bu kadar soğuk kanlı olması korkutucu.

"Ben senin araştırma görevini devralıyorum... Merak etme."

Gülümsedim.

"Bul onu Ivy."

Çoktan buldum...

"Ben gidiyorum. Kendinize iyi bakın."

"Sen de..." dedi ikisi de.

Arabaya yürürken büyük bir mutlulukla güneş gözlüklerimi taktım. Parçalar bir araya teker teker geliyordu... Brad'in evde bile yiyeceklerine adrenalin hapı koyabilecek iki kişi vardı. Annesi veya babası...

Kızımız sürekli erkek arkadaşının evine olabildiğince güzel gözükerek gider. Nereden bilebilir ki sevgilisinin babasının ona abayı yakacağını... Nereden bilebilir ki adamın zaten yıllar önce de kızları taciz ettiğini. Brad bu kasabaya o 10 yaşındayken geldiklerini söylemişti. Tam 10 yıl önce... Kızların kaçırılmaya başladıkları zaman.

Bu kadar uyuşman çok göze batıyor Koç Sam.

Arabaya biner binmez öne doğru hareket ettim.

"Vanessa kullanmadığın telefonunu ver hemen."

"Ne?" diyerek çantasından telefona uzandı.

Telefonun ayarlarını kontrol edip arabanın içinden fırladım ve tekrar Koçun yanına doğru koşmaya başladım.

Ofisinde yok...

Bunu bir fırsat bilerek kullandığı spor çantasının en altında küpemin arkasıyla bir yırtık açıp telefonu oraya soktum ve üstünü kapattım. Görmesi imkansız...

Kill SomebodyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin