52

254 31 10
                                    

Smut yazcak havamda olmadığıma karar verdim ayrıca Kimya beni yeterince si-

"Sen salak mısın!? Bir de dokunmasına izin vermemişsin sanki Grinin Elli Tonu film setindesiniz!" diyerek kolumu sıktı Vanessa.

"İŞ KIZLAR? İŞ..."

Bu adam niye iki kere vurguluyor kelimeleri anlamıyorum.

"Vanessa sak-"

Restaurantın kapısı o kadar hızlı açılmıştı ki içerideki herkes oraya baktı. İçeriye nefes nefese ve ağlamış bir şekilde Laura girdi. Ancak gözleri beni bulduğu an rahatlamıştı?

Ah doğru... Gittim sandı.

Sanki hiçbir şey olmamış gibi yanıma geldi ama gözleri şişmiş ve kızarmıştı. O kadar kötü gözüküyordu ki Vanessa bile endişelenmiş ve oturması için bir sandalye çekmişti.

"İyi misin?" dedi Vanessa merakla.

"E-Evet teşekkürler..."

Bana baktı ve mutfağa geri gitti.

"Ne oldu?" dedim yanına oturup.

"Bir an gittin sandım..." dedi gülerek.

Ben de güldüm. Ama aslında gülmek falan istemiyorum... 5 yıl önce nasıl bir ruh hali içindeysem şu an o da aynılarını yaşıyordu. Buna hakkım yok...

Elimin üstünü okşadı ve dudaklarını ısırdı.

"Dün... Harikaydı."

Gözlerimi devirerek yüzüne baktım.

Birisinin bunu sorması gerekiyor.

"Madem bana aşıksın..."

"Sus sorma."

"İyi..."

Tam yanından gidecekken kolumdan tuttu.

"Son zamanlarımız iyi geçe-"

"Siktir!"

Yanına koşup elimdeki bezle burnunu sildim.

"Hastaneye gitmemiz gerek." dedim ve o cevap vermeden kolundan tutup dışarıya çıktım.

"Şu araba..." dedi baygın bir ses tonuyla.

Yüzüne bakıp bayılacak mı bayılmayacak mı anlamaya çalışıyordum ama imkansız... Burnu tekrar kanamıştı!

Arabaya binip kaç kilometre hızla gittiğime bakmadan on saniyede hastaneye sürdüm. Hemen arabadan inip Laura'nın olduğu taraftan onu aldım ve kolunun altına girerek yürümesine yardım ettim.

"İçeriye girmeni istemiyor-."

"KES SESİNİ!"

Zaten canım burnumda... İçeriye girip hemen doktorunun yanına gittik. Hala beni odaya sokmamakta ısrarcıydı yine de girdim içeriye.

"Laura! Görüşmeyeli uzun zaman oluyor. Sana ayda bir kez kontrole gel demiştim ve iki yıldır yoksun." demesiyle gözlerimi kocaman açarak Laura'nın suratına baktım.

"İ-İşler çok yoğun..."

"Sağlık daha önemli... Burnun mu kanadı?" dedi adam kaşlarını çatarak.

"E-Evet..."

Gözlerini benden ayırmıyordu.

Adam bir süre Laura'nın nefesini ve ışıkla burnunun içini kontrol etti. Daha sonra başka kontroller için dışarıya çıktılar ve neredeyse yarım saat sonra geri geldiler.

Kill SomebodyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin