"Uyan..."
"Uyanığım zaten." dedim hala sarayı izliyor bir şekilde.
Yanıma yaklaşıp o da sarayı izlemeye başladı.
"Oraya giremezsin." dedi soğuk bir şekilde.
"Girerim."
Güldü.
"İzlemeyi çok isterim."
"Bu kız için neler yaptım... Sence kırık kapılı bir saraya mı giremem?"
"O senin için neler yaptı?" demesiyle durdum.
Durdum çünkü onu özledim...
"Çok şey..." dedim kısık bir sesle.
Kadın derin bir iç çekti.
"Oraya girebilmenin bir yolu var aslında ama hiç hoşuna gitmeyecek." demesiyle hızlıca yüzüne baktım.
"Lağımdan bile girerim."
Güldü.
"Normal kapıdan gireceksin... Ama hoş olmayan bir etkinlik var."
"Nedir?"
"Prensese... Prens aranıyor."
"Ne diyorsun..." dedim korkuyla.
"Evet... Prens Alexander gelecek."
"Modern bir isim."
Kadın kaşlarını çatarak bana baktı.
"Anlamadım?"
"Boşver... Bu arada sizin isminizi sormadım üzgünüm gölden çıkmakla meşguldüm."
Gülümsedi.
"Carmen."
"Güzel isim. Ben de Holly."
"Gölden bilincin kapalı çıkartmasaydım seni belki daha çok memnun olabilirdim. Nereden geliyorsun?"
Durdum ve bir süre kadının yüzüne baktım.
"Oradan buradan işte... Saraya nasıl girerim?"
"Ben terziyim."
"Tebrik ederim. Saraya nasıl girerim peki?"
Güldü.
"Terziyim... Seni bir burjuvaya çevirip girmeni sağlarım."
Heyecanla kadına sarıldım. Bir süre durduktan sonra o da bana sarıldı. Geriye çekilip kadının yüzüne baktım. Gölden çıkmamı garipsememesini garipsemiştim. Ayrıca tanıdık bir sima... Violet veya Vanessa olabilir mi?
Violet...
Kısa siyah saçlar... Çok kısa siyah saçlar. Violet hep kırkından sonra böyle bir saç modeli yaptıracağını ve ağlayarak çocuk bakacağını söylerdi.
Kafamı sallayıp kendime geldim. Tek düşünmek istediğim şey Laura'ya ulaşmak.
"Burjuva olmaya nereden başlamamız gerek?"
"Dört günümüz var tatlım... Ondan önce..." diyerek bana yaklaştı ve saçımın bir kısmını iki parmağının arasına aldı.
"Seni kalabalıkta parlatmamız gerek."
"Nasıl?"
"Küçük bir değişim." dedi gülümseyerek.
Daha sonra ayağa kalkıp beni bir sandalyeye oturttu. Korkmam normal mi? Ne değişiminden bahsediyoruz? Ya bu değişim Laura'nın hoşuna gitmezse?
"A-Ah yapmasak mı?" dedim korkumu gizlemeyerek.
"Bana güven Holly."
"Tamam."
