Kill Somebody

34

"Merhaba!"

Tüm gülen yüzümle kadını selamladım ama o sadece gözlüğünün üstünden bana bakmakla yetinmişti.

"Reçetenizi görebilir miyim?"

Orta yaşlı bir adam... Seni bir haftalık Vegas tatili parasıyla satın alabilirim.

"Aslında bir reçetem yok..."

"Nasıl yardımcı olabilirim?"

Elimdeki zarfı gizlice adama uzattım.

"Birkaç yıl önceki satın alım listesi lazım..."

Adam gizlice zarfı alıp içindeki paraya baktığında gözleri yerinden fırlamıştı.

Bir süre bilgisayarda uğraştıktan sonra bir USB belleği bana uzattı.

"Son 4 yılın raporları."

"Teşekkür ederim bayım. Size Vegas'ta iyi eğlenceler."

Ve bu soğuk nevale bana gülümsemişti. İnsanları yanınıza çekmek bu kadar kolay olmamalı gerçekten korkunç bir olay aslına odaklanırsak. Sadece para verdim ve hapis ihtimali bile aklından çıktı adamın. Her neyse...

Şimdi Brad'e adrenalin hapları veren gizemli şahsımızı bulma zamanı.

Eve gidip heyecanla diz üstü bilgisayarımı açtım ve belleği incelemeye başladım. Tam dört yıl önce yaşanmıştı anlatılanlara bakılırsa. Yani ondan önceki üç yıl çok işime yaramayacaktı ama fazlalıktan zarar gelmez.

Çok fazla var!

Neredeyse üç saat boyunca alınan ilaçlara ilaçların ne işe yaradığına ve ilaçları kimlerin aldığına bakmıştım. Gerçekten bir eczacı kadar bilgim vardı artık.

Ve...

İlacın işlevi...

Adrenalin.

Nefesimi tuttum ve alan isme baktım.

Joe Black?

Bu kim?

Hemen kasabanın belediye başkanının asistanını aradım.

"İyi günler hanımefendi! Ben İtalya'dan Joe Black adına bir posta getirmiştim. Evde bulamazsam belediye binasına bırakmam söyleniyor. Nereye bırakayım acaba? Ayrıca... Doğru kasabada mıyım emin olamıyorum. Acaba kişiyi teyit edebilir misiniz?"

"Bir saniye..."

Kadın beni neredeyse beş saat bekletti.

"Üzgünüm hanımefendi sanırım doğru kasabada değilsiniz. Burada Joe Black adında birisi yaşamıyor."

"A-Ah..."

"İyi misiniz?"

Kadının suratına telefonu kapattım...

Sahte kimlik... Karşımdaki manyak sahte kimlik kullanıyor.

"Holly?"

"Vanessa?"

"Ne oldu neden sinirlisin?"

"Adam sahte kimlik kullanıyor sanırım."

"Siktir hayır."

"Nasıl bulacağız onu?!"

"Size yemek getirdim!" diyerek yanımıza geldi Oliver.

"Eczaneden bir şey çıktı mı?"

"Hayır Oliver. Adam sahte kimlik kullanmış."

"Kameralar?"

"İçeriye girdiğimde ilk ona baktım zaten ama hiçbir kamera yoktu. Bu da neden orayı seçtiğini açıklıyor sanırım."