Maçın başlamasına az kala herkes tribündeki yerini aldı. Elisa en öndeydi. Seal Town amigo kızları sahada gösteri yapıyordu. Kızıl saçlarıyla Wendy gösterinin yıldızıydı. Geçen sene Nate'le kısa süreli bir ilişkisi olmuştu ve ondan sonra Wendy okulun popülerleri arasında yerini almıştı. Amigo takımı kaptanı Nate'in yakın arkadaşıydı. Böylece Wendy kendine amigo takımında yer bulmuştu. Yetenekli olduğu aşikardı. Fakat tek derdi buydu. Popülarite.
Şimdi de gözleri Ron'un üstündeydi. Her oyuncu için özel satırlar yazılmıştı ve sırayla başka kızlar ilgili satırları okumak için öne çıkıyor, özel danslarını yapıyordu. Sıra Ron'a geldiğinde Wendy öne çıktı. Oldukça çekici bir dans eşliğinde satırları okumaya başladı. İşi bittiğinde ponponlarını havaya kaldırdı ve Ron'a göz kırparak öpücük attı. Emma gözlerini devirirken aşağıda Elisa'nın bu sahneye sinirden köpürdüğünü tahmin etmek zor değildi.
Maç hızlı başladı. Ron ilk iki golü attığında takım rahatlamıştı. İlk maç olduğu için fazla heyecan yoktu. Karşı takımın golüyle herkes hüsrana uğrasa da hala üstünlük Seal Town'daydı. Ve Ron'dan üçüncü gol geldi. Maç 3-1 bittiğinde kolay bir oyun olduğunu söylüyorlardı.
Herkes toplanırken Emma ablasını aradı. Okul bahçesinde siyah eski tarz arabanın yanında olduğunu söylediğinde Michael'la birlikte o tarafa doğru yürümeye başladılar. Emma, "İstersen eve dönebilirsin. Ders programını bozmak istemem." Michael başını iki yana salladı.
"Bir günden bir şey olmaz. Ama yalnız takılmak istiyorsan sorun değil."
"Hayır, öyle demek istemedim. Dersleri ne kadar önemsediğini anlayabiliyorum. Ben de öyleyim. Gelmek istemezsen seni zorlamış olmak istemem."
"Beni zorlamadın. Kendi özgür irademle gelmeyi kabul ettim. Bu gece başıma bir şey gelirse tek sorumlusu benim."dedi Michael izci yemini eder gibi ve gülmeye başladılar.
Bu sırada uzaktan onları izleyen Ron'u fark etti Emma. Yanında Elisa vardı. Üzerini çoktan değiştirmişti. Ron'un arabasına doğru yürüyorlardı. Ron uzun bir süre Emma'dan ayırmadı gözlerini. Elisa da farkındaydı bu bakışların. Morali oldukça bozulmuştu.
Emma gözlerini kaçırarak Lucy'nin olduğu tarafa gittiler ve arabaya bindiler. Brandon isimli çocuk şoför koltuğundaydı. Emma o ve Lucy arasındaki ilişkiyi anlayamıyordu. Üstünde fazla durmak istediği bir konu değildi. Camdan dışarıyı izlemeye başladı. Lucy, "Bahsettiğim arkadaşım Brandon. Kendisi en güvendiğim kişidir. Ayrıca yakın bir arkadaşım olduğunu söylemek isterim. Ona her konuda güvenebilirsin Emma."
Emma, "Memnun oldum."dedi kısaca. O çocuğa bakmak istemiyordu. Ablasıyla ne tür bir ilişkileri olduğunu merak etmiyordu. Bir an önce nereye gidiyorlarsa gidip arabadan hemen inmek istiyordu sadece.
Bu sırada Ron ve Elisa arasında gergin bir konuşma yaşanıyordu. Elisa önce Wendy sonra da Emma için Ron'a bozuk atmıştı. Wendy'yi daha çabuk sindirebilirdi. Sonuç olarak her zamanki haliydi. Kim popülerse bir süre onunla takılırdı ve diğerine geçerdi. Fakat söz konusu Emma olduğunda bu kabullenebileceği bir şey değildi. Ron'un durduk yere onunla konuşmasına, ona uzun uzun bakmasına ve onun için endişelenmesine katlanamıyordu. "Eğer ilgi alanında o varsa bir gece üçlü deneyebiliriz!"dedi hınçla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R.E.S (askıda-yine😕)
Teen FictionRomanceTR "Gençlik Rüzgârıyla Savrulanlar 🪁" listesinde! * Söz konusu Ron White olduğunda aşk, ağıza alınacak son kelimedir. Hayatı eğlence, alay ve oyunlardan ibaret olan bu serseri çocuğun kalbi her türlü heyecanı hissetmeye hazırdı. Fakat aşk a...