bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak, 4

609 110 168
                                    

Silikleşen birçok anı, unutulan dünya, kararan bir gökyüzü hakimdi artık zihninde. Burası küçük bir kutu gibiydi. Taehyung için bunlar çok yorucuydu. Kalbi gerçekten burda olduğundan beri kararmış gibiydi. Kısacık süre bile onu bu kadar etkilerken, uzun zamandır burda olanları düşünemiyordu...

Gözleri aniden dolmuştu. Ağlamak elbette istemiyordu. Kocaman adam olmuştu ama yüreği çok fazla dolmuştu. Daha fazla dayanamıyordu bu duruma. Ayrıca sigarası bile yoktu. Bu yüzden elleri titriyordu. Derin bir nefes alarak yatağını izlerken, kimseyle göz teması kurmak istemiyordu.

Demir kapı açıldığında, gardiyanlar avluya çıkma saati geldiğini söylediğinde, taehyung büyük bir hevesle yerinden kalktı. Temiz havaya, tellerin ardından gözüken gökyüzüne ihtiyacı vardı. Hızla avluya girdiğinde önce gözlerini kapattı. Derin derin nefesler alırken bir şey fark etmişti.

Özgür değildi.

Aldığı nefes bile ona ait değil gibiydi. Burda olmaması gerekiyordu. Burayı asla hak etmemişti. Asıl ayaklanmayı başlatan kişiyi ele verseydi, şu an burda olmazdı ama onun çekeceği ağır cezaları yüreği kaldırmamıştı. Zaten hiçbir arkadaşı o kişiyi ele vermemişti. Yine de taehyung buraya ait değildi.

"Ne dikiliyorsun lan orda?" Taehyung başka koğuştan olduğunu düşündüğü iri yapılı adamın kendisine bağırmasıyla yerinde sıçrasa bile onunla muhattap olmak istememişti. Tek kelime etmeden arkasını döndüğünde, sırtına yediği tekme darbesiyle yüzünü yere çarpmıştı. Daha ne olduğunu bile çözememişti.

Bu adama karşı gücü yoktu. Resmen kendisinden üç kat daha iriydi. Eliyle acıyan yüzünü tutarken, amacı tamamen özür dilemek olacaktı ama işler öyle ilerlemedi. Kafasını kaldırdığı an komutanın dehşet bir şekilde adama vuruşu, taehyung'u şaşırtmıştı. O adamı nasıl haklamıştı öyle?

"Seokjin dur," acıdan dolayı çatallaşan sesi delirmiş olan adama asla ulaşmıyordu. Yerinden kalkmak istiyordu ama sırtına yediği sert darbe, nefesini kesmişti. "Komutan dur!" İşte tam o an, seokjin durulmuştu. Eli öylece havada kalmış, kan dolmuş surata öfkeyle bakıyordu. Derin derin nefesler alarak, kendine gelmişti.

"Bir daha sakın kimseye kafa tuttuğunu, zarar verdiğini görmeyeyim. Yemin ederim seni bir daha kimse elimden alamaz. Duydun mu lan beni?" Adamın seokjin'e cevap verecek hali kalmamıştı. Kan dolu ağzını tükürmüş, derin derin nefesler alıyordu. Tek yapabildiği seokjin'in dediklerini onaylamak olmuştu.

Sinirleri yavaş yavaş yatışan seokjin, adamın üzerinden kalkıp, yerde kıvranan taehyung'un yanına ilerledi. Elini ona uzattığında, titreyerek tutmaya çalışıyor oluşu seokjin'in içinde bir yerlerde, bir şeyleri canlandırmıştı. Belki merhamet, belki de acıma duygusuydu bilmiyordu ama bu çocuğu korumak istiyordu.

Onun suçsuz olduğuna inanıyordu.

Yavaşça yerden kaldırıp, beline kolunu doladıktan sonra, kendine yaslanmasına neden oldu. Taehyung ise şu an ne yaşadığını tam olarak anlamıyordu. Komutanın sıcak bedeni ona daha çok sokulmasına neden olacak türdendi. Taehyung burda yalnızdı. Kimsesiz hissediyordu ve oldukça üşümüştü.

Artık üşüdüğünü hissetmiyordu...

"Teşekkür ederim." Seokjin tek bir kelime etmedi. Hatta yüzünü ondan yana çevirmedi bile. Kendisine dikkatli bir şekilde bakıyor oluşunu bu seferlik görmezden gelmek istedi. Zaten hali yoktu. Ayrıca bu çocuğa zarar vermek hiç istemiyordu. Umarım kendisini hiçbir şekilde zorlamaz diye temenni etti.

Revire geldiklerinde, doktor ortalıkta yoktu. "Bir kere de yerinde ol adi herif." Sinirle söylenmesi, taehyung'un onu daha çok izlemesine neden oluyordu. Gerçekten izlemek istiyordu onu... Seokjin, esmeri sedyeye oturttu. Elini çenesine koydu ve hafif kaldırdı. Yanağını fena çarpmıştı. Soyulmuş ve kanamıştı.

Kendi kendine küfürler ediyor, bir yandan yanağını temizliyordu. Taehyung acı çekerken, seokjin daha çok sinirleniyordu. Sadece durduğu için, bir psikopat tarafından zarar görmesi canını çok sıkmıştı. "Bitti," dedikten sonra yanağını iyice temizledi. Canının yanmasını elbette istemiyordu.

"Tekrar teşekkür ederim." Seokjin bir şey demedi. Sadece onun gözlerine baktı. Gerçekten kocaman gözlerinde hayat barındırıyordu. Bu çocuğun ne kendisi, ne ruhu buraya asla ait değildi. Onun burda solmasını istemiyordu. "Ayaklanmayı kim başlattıysa, müdüre git söyle." Taehyung böyle bir şey demesini beklemiyordu.

"Anlamadım efendim?" Seokjin, taehyung'a doğru yaklaştı. Sedyede dahi emanet gibi duran çocuğun buraya ait olması mümkün değildi. Otuz yaşında olması bile seokjin'in umrunda değildi. Güzel bir masumluğu vardı. Ellerini yanına koydu ve taehyung ile yüz yüze geldi. Esmerin sıcak, haylaz nefesini elbette yüzünde hissediyordu.

"Yerin burası değil esmer oğlan. Senin burda ne işin var?" Taehyung'un aniden gözleri dolmuştu. Komutanla bu kadar yakın olmak midesinin kasılmasına neden olmuştu. Ayrıca kalbi neden bu kadar hızlı atıyordu? Hastalanmış mıydı? "İhanet edemem." Seokjin onun dolan gözlerini gördüğünde alnını, çocuğun alnına vurup çekildi.

Bunu askerlerine de yapardı. "Kafanı kullan. Senin gibi bir cevherin dışarda olması gerekiyordu. Şimdi bu mesleği yapmana kimse izin vermez. Buna değdi mi?" Taehyung hem sırtının ağrısı, hem burda yalnız ve çaresiz hissetmesi dağıtmıştı onu. Ayrıca neden komutanı her gördüğünde veya düşündüğünde kalbi böyle atıyordu?

O an çok çaresiz hissetmişti. Belki bunu yaptığı için sonrasında çok pişman olacaktı. Belki seokjin de ona vurabilirdi? Bilmiyordu ama şu an ihtiyacı olan tek şey buydu. Kollarını hızla seokjin'in boynuna sarıp, hıçkırarak ağlamaya başladı. Seokjin ise bedenine yayılan garip sıcaklık ve ağırlıkla elleri havada kalmıştı.

Bir süre bekledi. Esmerin ağlaması kalbini acıtmıştı. Yavaşça titreyen ellerini taehyung'un sırtına sardı. Canını acıtmak istemezcesine patpatladı. Bu anı belki ikisi de unutacaktı, belki seokjin bu işe devam edecekti, belki taehyung utanacak ve ondan kaçacaktı, belki de seokjin'e daha yakın olmak isteyecekti.

Ya da hayat çok farklı yaklaşacaktı ikisine.

-

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cezayir Menekşesi ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin