12→ Teşekkür Ederim

450 28 7
                                    

Bölüm 12 🐚

Bölüm Şarkısı; Daughter - Get Lucky

Ceren'le aynı odayı paylaştığımız zamanlar, bana sadece bir defasında kendi hakkında özel bir şey anlattığını hatırlıyordum.Genelde hastalık ve ölüm gibi acınası ve korkunç konular bizim rutin konuşmalarımıza dahil olurdu fakat bu sefer Ceren sevdiği çocuktan bahsetmişti bana, belki de bu yüzden o anıyı aklımdan atamıyordum.

O gün gözleri çakmak çakmaktı, ilk defa ölmeyi bekleyen bir beden gibi değil de 16 yaşındaki yaşama sevinciyle dolu bir genç kız gibiydi.İçinde kendisine bir açıklık bulup taşmayı başaran yaşama sevinci etrafındaki herkesi çevreliyordu.Haliyle ondaki bu gözle görülür değişiklik beni de etkisi altına almış ve meraklanmamı sağlamıştı.

"Fırat," dedi en sonunda gülümseyerek."Fırat beni öptü."

Kadın ve erkek ilişkileri benim için girilmemesi gereken büyülü ve üstü örtülü bir dünyaydı. Bu zamana kadar hiçbir erkekle münasebetim olmadığından, o aradaki ince çizgiyi geçmemiştim ve asla geçemeyeceğimi düşünüyordum. Bu yüzden Ceren'in söyledikleri bana ulaşır ulaşmaz,kadın ve erkek ilişkileriyle aramda olan perdenin hafifçe oynadığını hissetmiştim.

"Nasıl oldu?"

"Bilmem, anlamadım bile. Bir anda dudaklarımda ufak bir dokunuş hissettim. Saniyelik bir şeydi ama kalbim çıkacak sandım."

Usulca kafamı sallamakla yetinmiş ve doktor bizi kontrole gelene kadar da bir daha hiç konuşmamıştım. Sadece gün boyunca Ceren'in gözlerindeki o ışığın hiç sönmediğini hatırlıyordum. Herhangi fiziki şekilde ispatlanamayacak kadar soyut, ama içinizde bir yerleri alevlendirecek kadar somut bir ışıktı bu.

Daha sonrasında bu hatırayı hiç aklıma getirmemiştim, hayatta kalma savaşımın hengamesi altında ezilip gitmişti ama şimdi o anı yeniden kafamda oynatıyor gibiydim.

Kadın ve erkek ilişkileriyle aramdaki o geçmeye korktuğum perde, bugün yırtılmıştı.

Ceren'in söyledikleri devamlı kafamda oynayıp duruyordu. Bir anda dudaklarımda ufak bir dokunuş hissettim.Saniyelik bir şeydi ama kalbim çıkacak sandım. Barış, hafifçe dudaklarıma eğilip bana bir buse bahşettiğinden beri kendimi hissedemez olmuştum.Kendime bunun normal bir öpüşme olmadığını hatırlatıp durmama rağmen, aklım sürekli Ceren'in söylediklerini tekrarlıyordu.Kalbim çıkacak sandım.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Geriye mi çekilmeliydim yoksa içimde patlayan duygularıma mı uymalıydım? Ya da bana yakışır bir şekilde koca bir aptal gibi öylece beklemeli miydim? Zihnim aynı anda kırktan fazla soru türetiyordu ama bunların hiçbirinin arasında cevap yoktu. Tek bildiğim şey bir şeyler yapmam gerektiğiydi.

Ama ben daha ne yapmam gerektiğini bulamadan, üzerime örtünen dudakların sıcaklığı geriye çekilmişti. O büyülü an bozulmuş,at arabası yeniden bal kabağına dönmüştü. Ayaklarımı havalandıran o yabancı duygu, karanlık odanın içerisine karışıp gitmişti.

Barış, hışımla ayağa kalktı ve odanın kapısını arkasından hızla kapatarak beni odada yalnız bırakmayı tercih etti. Bende hemen arkasından kendimi dışarıya atmıştım ama Barış'ı göreceğimi sandığım yerde koca bir boşluk vardı. Benimle aynı odada kalmaya tahammül edemediğini düşünmüştüm, fakat o aynı evde kalmaya da tahammül edemiyordu; bu yüzden beni evde yalnız bırakıp gitmişti.

Öylece Barış'ın gittiği kapının arkasından ne kadar süre boyunca baktığımı bilmiyordum, yalnızca en sonunda barmenin bende bıraktığı yaraların sızlamaya başlamasıyla bir şeyler yapmam gerektiğini fark ettiğimi hatırlıyordum.

Bir Kelebek HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin