3→ Sen Hiç Aşık Oldun Mu?

634 30 1
                                    

Bölüm 3 🐚

Bölüm Şarkısı; Kodaline - High Hopes

(Multimedia aşırı derecede Nisan - Barış içerir. )

Maviyi sevmezdim.

İlaçların yan etkisi yüzünden odama kısıldığım günlerde,pencereden baktığım zaman gördüğüm renk maviydi. O günlerden kalma bir alışkanlıkla maviyi lanetlemiş,sevilemeyecek renkler arasına koymuştum. Belki çocukça bir şeydi ama insan bir şeyi bir kere sevmeye dursun, devamı iplik söküğü gibi geliyordu.

Şimdi ise küçücük aksesuarlarımda dahi kullanmadığım maviyi,saçımda taşıyordum. Hem de tanışalı sadece iki gün olmuş bir arkadaşımın isteği üzerine.

Boyun eğen ve her şeye kafasını sallayan birisi olduğum gerçeğini kabul ediyordum. Zaten öyle bir kişiliğim olmasa bunca zaman o ağır tedaviye devam etmelerine izin vermezdim ama bu sefer farklıydı.bBarış ne derse yapıyordum ama bir köpek sadakatiyle değil, sanki o içimde hep istediğim bir şeye ışık tutuyordu ve bende var olan ama karanlığa hapsettiğim isteğimi gerçekleştiriyordum.

"Kaç yaşındasın?"

Barış'ın sorusu üzerine oturduğumuz caffenin aynasından gözlerimi çektim. Saçımı boyattığımdan beri beni yansıtan şeylere bakmaktan kendimi alamıyordum bir türlü.

"On sekiz." dedim.

Karşımda, sandalyesine iyice yaslanmış ve tüm serseriliğini yansıtan ihtişamıyla oturuyordu.Beni daha iyi tanıma kararı almıştı.Sonuçta yardım edeceği kişiyi tanımalıydı ve bu düşüncesi bana da mantıklı gelince dediğini kabul etmiştim.

Önündeki vişne suyuna iyice baktı,sanki soracağı sorular vişne suyunun içindeymiş ve o da soruyu oradan çekip alacakmış gibi.

"Bir okulun var mı?"

"Bıraktım."

Hastalığımın iyice kötüleştiği evrede bırakmak zorunda kalmıştım ve Barış soruyu sorunca bir anda ağzımdan çıkıvermişti sözler. Barış, arkadaşım olmasına rağmen adım dahil ona bir çok yalan söylemiştim. Biliyorum, onun bana yaptığı iyiliğin karşılığı bu olmamalıydı ama beni hasta ve yakında ölecek bir kız olarak görmesini istemiyordum.

O hayatıma renk katacaktı, arkadaş olacaktık ve bir gün aniden hayatından çıkacaktım.Sebebini asla bilemeyeceği bir neden yüzünden.

Okulu bırakma sebebimi sormasına karşın aklımda yalanlar üretmeye çalışırken,"Hiç arkadaşın var mı?" diye sordu.

Hiçbir şeyin sebebini sormuyordu,hiçbir şeyi irdelemiyordu. Özel hayata saygısına minnettardım ama o böyle yaptıkça insan olduğuna dair düşüncelerimi de kaybetmeye başlamıştım.

"Sen varsın." dedim yan masada birbirine gülümseyen çifti izlerken.

"En sevdiğin renk, en sevdiğin sayı gibi kızsal sorular sormak istemiyorum."

Yan masadaki çiftten kız olanı beni fark edince gözlerimi yeniden karşımda duran Barış'a çevirdim.Benim ona bakmadığım süre zarfında, o hiç aralıksız bana bakmış gibi duruyordu.

"En sevdiğim renk, en sevdiğim sayı, en sevdiğim aktivite gibi şeylerim yok."

Kafasıyla onaylamakla yetindi.

"Peki sen?" diye sordum."Her şeyimi bildiğin halde ben senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.Tek bildiğim şey; adın."

Vişne suyunu son damlasına kadar içtikten sonra bardağı masaya çok da nazik olmayan bir hareketle bıraktı."Sor."

Bir Kelebek HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin