Bölüm 4 🐚
Bölüm Şarkısı; Lotte Kestner - Before You Are
* Çok değerli bir şarkı, kıymeti bilinmeli.
* Multimedia için de en az şarkı kadar değerli olan Fındığıma teşekkürler.
♣
"On altı yaşındaki Ceren Güler hastalığına yenik düştü ve dün saat 15.00 civarlarında hayatını kaybetti.Ceren'in hastalığı ve son anları hakkında doktorları açıklamada bulundu."
İki yıl önce hayatını kaybeden ve basında büyük bir yer kaplayan Ceren, hastanede aynı odayı paylaştığım kişiydi. Bu zamana kadar arkadaşım olmadığını söylerken yalan söylemiyordum çünkü Ceren arkadaşım sayılmazdı, onunla hastane dışında görüşmüyorduk.Sırlarımızı paylaşmıyorduk. Tek ortak noktamız; kalplerimizde taşıdığımız o lanetli şeydi, o kadar.
Hastane odasında geçirdiğimiz vakitler boyunca konuştuğumuz şey buydu işte. Hastalığımız ve ölüm. Henüz on altı yaşındaki iki kızın konuştuğu konu dersleri veya hayalleri olmalıydı ama biz herhangi iki kız değildik.
Biz ölmeyi bekleyen bedenlerden ibarettik.
Ceren ölmeden önce son kez odamızı paylaştığımız gün biraz garip davranıyordu. Her zaman benimle doktorlardan nefret ettiğini, ailesinin onu sevmediğini söyleyen kız gitmişti. O gün yıllardır sevdiği çocuktan da bahsetmiyordu. Üstünde göremediğim ama hissedebildiğim bir durgunluk vardı. Doktorlar gelmeden hemen önce;
"Biliyor musun?" dedi çatlamış sesiyle.
Yattığım sert yatakta ona doğru döndüm ve ela gözlerine baktım. O zaman için ela gözlerinin bir daha açılamayacağını bilmiyordum.İnsan gerçekten bazı şeyleri sonradan fark edip onun için dertleniyordu.
"Neyi biliyor muyum?"
"Sevmeyi." diyerek açıkladı ama sadece ona bakmakla yetinebilmiştim. Biz Ceren'le hiç manevi duygulara dokunacak konuşmalar yapmamıştık ve ansızın kalbime dokunacak şeyler söylüyordu. Bir şeylerin yolunda olmadığının farkındaydım ama irdelemek istememiştim.
"Bilmiyorsun." dedi kesinkes bir tavırla."Yalnızca ölmek istiyorsun ama yarım kalacaksın. Yüreğimiz bozuk olabilir ama bu sevmemize engel değil. Oysa biz hep öyle sanıp bu odada ölmeyi düşledik, hiç yaşamayı istemedik."
Korku dolu bir şekilde,"Nereden çıktı bu?" diye sordum.
Yattığı beyaz yatakta biraz daha doğruldu."Sadece bir gün yarım kalacağını söylüyorum."
O konuşmadan iki gün sonra da gazetelerde ela gözlü Ceren'in ölüm haberini okumuştum. Ailesi zengindi ama bu onu kurtarmaya yetecek bir sebep değildi. Ne yaparlarsa yapsınlar Ceren kurtulmak istemiyordu zaten.Gitmek istiyordu, ailesinin huzurunu bozmaktansa bu dünyadan çekip gitme fikri ona daha cazip gelmişti.
Ve sonunda isteğine de ulaşmıştı.
Şimdi ise iki yıl önce kaybettiğim Ceren'in son sözleri aklımda dolanıp duruyordu. Zihnim başka hiçbir şeye geçit vermiyor, yalnızca Ceren'in dudaklarından dökülen kelimeleri hapsediyordu.
Bir gün yarım kalacaksın.
Ölüme yaklaştığımda hiç böyle düşüneceğimi hayal etmemiştim.Yarım hissedeceğim fikri aklımda hiç yoktu. Ben zaten tamam olarak doğmuş bir insandım ve öldüğümde de eksik olmamı sağlayacak hiçbir şey olmayacaktı ama şimdi gerçekten o eksiklik duygusu tüm hücrelerimdeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kelebek Hikayesi
Novela Juvenil"Bir kelebeğin ölüme uçuşu..." ♣ Bir esas kız, kötü çocuk ve aşk hikayesi değildir. Aksine, bir yan karakter hikayesidir. Kendi hayat hikayesinde, yan karakter olanlara ithaf edilmiştir.