"SOKAK LAMBASI ve BİSİKLET"
✨
Bölümde sıkıntı var, kelimeler bitişik görünüyor. Birkaç kez girip çıkarsanız düzelecektir.
Pazar, Gece 03.00, Nisan'ın hastane odasında yazdığı son yazı;
"Sevgili kağıt parçası, saat gecenin bir yarısı ve ben bir anda neyi özledim biliyor musun? Ailemle hep birlikte oturduğumuz bir kış akşamını...Çok kırgınım her şeye ama en çok da böyle şeylerin küçük görülmesine kırgınım. Kim bilir dışarıda kaç milyar insan, kaç milyar kere bu eylemi gerçekleştiriyordur. Oysa küçük görülemeyecek kadar değerli bir eylem bu. Tüm sevdiklerin yanında ve hep birlikte sıcacık bir odadasınız. Bunu nasıl küçümseyebilir insanlar, aklım almıyor.
Bir de odamdan dışarıya baktığım zaman, köşede görünen köpeği özledim. Bunu ben yazdıktan sonra kim okursa saçmaladığımı düşünecek. Kim bir sokak köpeğini özler ki? Kim bir kış akşamını özler? Kim şu hayatın kocaman oluşunu elinin tersiyle itip ufak ayrıntılarla aklını bulandırır? Elbette zamanı bitmek üzere olanlar. Siz o köpeği belki kırk yıl boyunca tekrar ve tekrar göreceksiniz, benim son görüşümdü. O köpek yavrulayacak, yaşlanacak, tüy dökecek, mahallede büyüyen çocuklarla koşacak, yorulacak. Ben bunları göremeyeceğim. Yanından geçtiğimde bir kez daha gülümsemeyeceğim, gülümsemeyi bırak yanından bir kez daha geçemeyeceğim ki. Hatırlar mı sizce beni? Bu yazıyı kim okuyorsa ona soruyorum; o köpek benim ona gülümsediğimi, bir zamanlar kabına su koyduğumu, tüylerini okşadığımı hatırlar mı?
Lütfen, hatırlar diyin.
Lütfen.
Hatırlasın.
Unutulmak çok acı, ne olur beni anlayın. Birisi beni anlasın, bu yazıyı okuyan kişi beni anlıyorsun değil mi?
Çok uzun zaman boyunca mücadele ettim olmadı. Gitmeye hep hazırdım, sanki doğduğumdan beri elimde hazırlanmış bavulumla bekliyordum. Kimsenin beni özlemesini veya arkamdan ağlamasını istemiyordum. Aksine herkes kendi hayatına baksa ve ben hiç var olmamışım gibi davransa ne muazzam olur ama diye düşünürdüm içimden.
Şimdi bunu yazarken ellerim titriyor bunu okuyan kişi, unutulmak istemediğimi fark ettim. Çok korkuyorum, unutulmaktan. Bir muhabbetin arasında dahi olsa adım geçsin istiyorum, ufak bir gülümseme bahşetsinler ismimin tınısına. Sonra yine devam etsinler hayatlarına.
Unutulmak, çok acı. Unutulmak, çocukken ağladığını annenin fark etmemesi gibi.
Öte yandan unutulacağımı biliyorum. Geçtiğim sokakları restore edecekler, yattığım yatağı atacaklar, kıyafetlerimi başkalarına verecekler. Eskiyecek bana dair her şey. Eskiyecek ve yok olacak. Milyonlarca Nisan adında kız çocukları doğacak sonra. Benim koştuğum sokaklarda koşacaklar, benim oturduğum bankta oturacaklar. Herkes habersiz olacak benden.19 yıllık yaşamamım başkaları için,"Çok gençmiş." cümlesi olacak. "Allah sevdiklerine sabır versin." olacak.
19 yıllık yaşamım,"Nisan vardı buralarda önceden." olacak."Bir kız vardı, adı Nisan'dı" olacak.
19 yıllık yaşamım her şey olacakta, içinde bir ben olmayacağım.
Kimi kandırıyorum sevgili kağıt parçası ve bunu okuyan kişi? Unutulacağım. Hem de o kadar kolay olacak ki bu, şaşırmama bile fırsat kalmayacak.
Unutulacağım ve kıyafetimdeki kokum gittiğinde, annemle babamın göz yaşları kuruduğunda, beni seven birisinin kalbindeki yara sızıya dönüştüğünde olacak bu. En sevdiklerim unutacak ilk önce. Hatta en sevdiklerim mahalledeki köpekten bile önce unutabilir beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kelebek Hikayesi
Teen Fiction"Bir kelebeğin ölüme uçuşu..." ♣ Bir esas kız, kötü çocuk ve aşk hikayesi değildir. Aksine, bir yan karakter hikayesidir. Kendi hayat hikayesinde, yan karakter olanlara ithaf edilmiştir.