Pars öfkeden deliriyordu. Sakinleşemiyordu. Ulaş'ın yanına gidecekti. Ulaş evi tarif etmişti ama bulamıyordu . Sonunda beyaz boyalı evi gördü. Önüne arabayı park etti. Indi. Ev büyük ve güzeldi. İşlerini yoluna koyuncaya kadar burada Ulaş'la kalacaktı. Kapıyı çaldı. 3 Çalışta Ulaş kapıyı açtı. Belli ki Pars Ulaş'ı uyandırmıştı.
ULAŞ : Daha uygun bir zamanda gelmezdin.
Dedi ve dostça koluna yumruk attı. Pars tebessüm etti ve içeriye geçtiler .
ULAŞ : Durumları yarın konuşalım adamım çok uykum var .Bodrum kat tamamen sana ait. Takıl kafana göre.
PARS : Saol adamım. Yarın görüşürüz.
Dedi ve aşağı katta indi. burası başka bir ev gibiydi kendine ait mutfağı ve her odadanın kendisine ait lavabosu bulunuyordu. Sonunda kendini rahatlamış hissedi. Bugün hem fiziksel hemde ruhsal açıdan çok yorulmuştu. Yatağa uzandı. Dağ evinde kaldığı zaman koltukta yada yerde yatmıştı . Şuan tüm yorgunluğu su yüzüne çıkmıştı. Sabah olmuştu. Güneş yükselmişti ama Pars bodrumda olduğu için bu onu çok etkilemiyordu. Birden Pars ' ı uyku bastı. Esnedi. Ve üstündekileri çıkarma gereksinimi hissetmeden uyukuya daldı. Pars nadiren kendini huzurlu hissederdi.
Ve şuan bu anlardan biriydi .■ ■ ■
Kafeye girdiğim zaman Hira boynuma atladı.
HİRA : Aman tanrım! ! Açelya sensin !! Seni çok özledim.
AÇELYA : Kimi bekliyordun ki ? Bende seni çok özledim Hira !
HİRA : Seni .seni kaybettik sandım...
Dedi ve ağlamaya başladı . Bende ağlamaya başlamıştım.
AÇELYA : Hey ama şimdi burdayım. Önemli olan bu değil mi ?
HİRA : Tabikide! Hadi oturalım.
Topaladığımı belli etmemek için yavaş yavaş arkasından ilerledim. Hira oturunca Karşısına da ben oturdum .
AÇELYA : Çağlar nerede ?
HİRA : Gelicek haber verdim. Sen gelmeden hemen önce aradı tarifiğe yakalanmış.
Hm diye mırıldandım. Onu çok özlemiştim.
Tam Hira bişey soracakken kapı şiddetli bir şekilde açıldı. Çağlar içeriye girmişti.
Siyah saçları beyaz teni ile uyumunu unutmuştum. Endişeden yeşil gözleri büyümüş ve beyaz anlı kırışmıştı. Ağlamaktan gözleri kızarmış ve uykususuzluktan gözlerinin altı morarmıştı. Benim gözlerim yeşil ile mavinin karışımıydı ama Çağlar'ın ki yaprağın bir ton koyu renkti. Yeşil gözleri deli gibi birini arıyordu sonra gözlerimiz birbirini buldu. Kalbim hızlandı ve gözlerim doldu onun bu harap olmuş hali beni üzmüştü ve bunun sorumlusu bendim. Herkes bize bakıyordu. Istemsizce ayağa kalktım .Sadece birbirimize bakıyorduk ne o bir adım atıyordu nede ben. Donmuştuk. Şuan tüm dünya durmuştu. Tek o vardı. Sonra gözümden bir damla yaş düştü .
Çağlar yaşı görünce koşarak bana geldi . Ve sarıldı bende ona sarıldım . Kafamı boynuna gömdüm istemsiz bir şekilde ağlamaya başladım. Çağlar'da ağlıyordu.ÇAĞLAR : Şşş ... Geçti artık. Lütfen ağlama...
Dedi ve kafamı çenemden tutarak kaldırdı. göz yaşlarımı eliyle sildi. Şuan çevremizdeki insanlar bizi sevgili sandıklarına yemin edebilirdim. Başım dönüyordu. Birden kendimi çok halsiz hissetmeye başladım.
AÇELYA : Hava almak istiyorum.
Hira tam ayağa kalmış yanıma gelirken. Çağlar Hira'ya döndü .
![](https://img.wattpad.com/cover/36749380-288-k384887.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
↭ AÇELYA ↭
Teen FictionPARS KARAER = İntikamın gözünü kör etmesine izin veren bir abi... ÇAĞLAR KARAER = Sevdiği herkesi kaybeden ve sevmekten korkan kardeş... AÇELYA KUNTER = Yıllarca aşık olduğu dostu için fedakarlık yapan genç kız... Hepsinin ortak bir noktası va...