MULTİMEDYADA DİLHUN SİZLERLE :Pars telefonun çalmasıyla doğruldu ve telefonuna baktı. Ulaş arıyordu. Hemen telefonu açtı :
PARS : Evet ?
ULAŞ : Çağlar'ın evindeyim.
Pars şaşırmıştı. Nasıl bu kadar çabuk başarabilmişti ?
PARS : Harika o zaman yakın zamanda yanında olacağım.
Dedi ve aklına Açelya geldi.
Sesini alçaltarak :PARS : Nasıl bu kadar çabuk başardın ?
Ulaş Pars'a olan biten herseyi anlattı. Pars içinde zerre acıma duygusu barındırmayan bir kahkaha attı. Bu harikaydı.
PARS : Peki adamim sonra görüşürüz burda halletmem gereken işler var.
Dedi ve telefonu kappatı şuan çok mutluyum.
Ayağa kalktı .Açelya'nın alçısı ıslandığı için doktoru arayıp buraya çağırmış ve Açelya'nın alıcısını değiştirtip , bileğindeki yarayı sardırtmıştı . Ve sağlığı konusunda ki bütün endişeleri yok olmuştu. Açelya'nın kırdığı kapıyıda onarmış dışarıdaki kan lekelerini de ortadan kaldırmıştı ve bunların hepsini 2 saatte yapmıştı. Buzdolabında hazır olan yiyecekleri ısıtmış ve tepsiyle hâlâ uyumakta olan Açelya'nın yatağının baş ucuna koymuştu. Açelya'yı da 1 m uzama kapasitesi olan bir kelepçeyle yatağına kelepçelemişti. Bunların hepsini halledince de aşağı koltuğa uzanmıştı.
Hava yavaş yavaş karamaya başlıyordu.
Güneş batmak üzereydi Pars esnedi ve kalktı yukarıya Açelya'nın yanına gitti.AÇELYA'NIN ANLATIMINDAN :
Bu kez daha iyi hissediyordum. Gözlerimi açtığımda artık üşümüyordum . Bileğimdeki alçı değişmiş gibiydi daha iyi ve kururydu , Kelepçeden yara olan bileğim sargıdaydı.Ama hâlâ kelepçeden kurtulamamıştım. Sinirle ayağa kalktım. Karnım çok açtı. Yatağın yan tarafına yemek vardı. Birden tüm neşem yerine gelmişti. Hemen yemeklere saldırdım. Çok açtım .5 dakikada hepsini bitirmiştim. Şimdi buradan kaçmam gerekiyordu. Dışarı da hava tamamen kararmıştı. Ve vahşi hayvan sesleri geliyordu. Biran korkuyla ürperdim bu adam beni nereye getirmişti . Ayağa kalktım. Bileğimdeki şey sanırım uzuya biliyordu . Gidebildigim yere kadar gittim. Pars koşarak merdivenden çıktı.
AÇELYA : Bir sorun mu var ?
PARS : Bu cümle bana tanıdık geliyor.
Birden hatırladım Pars partide ki gizemli adamdı.
AÇELYA : Beni neden kaçırdın ! Sapık mısın ? Ne istiyorsun benden ben sana naptım ?! Senin kim olduğunu bile bilmiyorum . Hepsi partide dediklerim yüzünden mi !?
Sinirlenmistim bu adam neden beni kaçırmıştı ? Gidebilidiğim yere kadar kadar gitmiştim. Bileğim yine acımaya başlamıştı.
PARS : Sana dedim benim adım Pars şuanlık bu kadarını bilmen yeterli.
Sinirlenmeye başlıyordum.
AÇELYA : Beni neden kaçırdın !!
Pars temkinli adımlarla bana yaklaşıyordu.Ayaklarım istemsiz geri geri gidiyordu. Gözlerini bana dikmişti. Hâlâ gelmeye devam ediyordu. Duvara yaklaşmıştım. Acilen bişey düşünmem gerekiyordu. Ama mavi gözleri düşünmemi engelliyordu.
AÇELYA : Napmaya çalışıyorsun ? Yediğin tekmeyi ne zaman unuttun istersen hatırlata bilirim.
Pars'ı sinirlendirimeye çalışıyordum çünkü o zaman sağlıklı düşünme olasılığı azalıyordu bu her insan için geçerliydi. Ama Pars hiç tepkisini değiştirmeden üstüme gelmeye devam ediyordu. Sonunda duvara çarptım. Pars'la şuan çok yakındık ve bu beni hem rahatsız ediyor hemde mantıklı düşünmemi engelliyordu.Kokusu kesinlikle harikaydı. Yağmurdan sonraki toprak kokusu gibiydi harika ve zararlıydı. Pars eğildi. Gözlerimi kapatmıştım ki bir kilik sesi duydum sonra Pars benden 1 adım geri çekildi.Kelepçelemiş olduğum yerden çıkarmış kendisine kelepçelemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
↭ AÇELYA ↭
Teen FictionPARS KARAER = İntikamın gözünü kör etmesine izin veren bir abi... ÇAĞLAR KARAER = Sevdiği herkesi kaybeden ve sevmekten korkan kardeş... AÇELYA KUNTER = Yıllarca aşık olduğu dostu için fedakarlık yapan genç kız... Hepsinin ortak bir noktası va...