Birinin ismimi seslenmesiyle açtım gözlerimi. Almina Hanımdı."Günaydın. Hadi Melek bugün okula gideceksin."dedi. Doğruya bugün okulda vardı. Kafa salladım."Ben aşağı iniyorum. Sende üstünü giyin in. Giyinme odanda çanta hazır var."dedi. Buna da kafa salladım. Gülümsedi sonra kalkıp odadan çıktı. Sanki ilk defa okula gidicek gibi hissediyordum.Hemen tuvalete girip işlerimi hallettim. Giyinme odasına geçtim. Kıyafet almıştık almasına da açıktı. O yüzden kilotlu çorap giydim.
Şöyle bir şansımız vardı. Okul kıyafetleri aynı model fakat farklı renklerde giyinebiliyorduk. Kendime baktım. Bacaklarım da kapalı olmuştu. Yaralar gözükmüyordu bu sayede. Saçlarımı at kuyruğu yapıp güzel bir toka taktım. Kahküllerimi düzleştirdim.
(Herhangi biri)
(Herhangi biri)
Hazırdım. Beyaz ayakkabılarım da olmuştu. Güzel olmuştum. Çantamı alıp odadan çıktım. Çok enerjik hissediyordum. Tarık Bey ve Alp abi de çıkmıştı odalarından."Günaydın" dedi Tarık Bey. Gülümseyerek karşılık verdim. Alp abi ve Tarık Bey üstümü incelemeye başladılar. İkiside aynı anda kaşlarını çattı. Bir adım geri gittim. İkiside homurdanmaya başladı. Asansör gelince beraber inmeye başladık. Sürekli ağızlarının içinde bir şeyler söylüyorlardı. Anlamıyordum. Beraber indik. Yemek odasına doğru ilerlemeye başladık.
Gene aynı şekilde oturulmuştu masada. Tarık Bey afiyet olsun demesiyle herkes yemeye başladı. Dora yüzünde gülümseme ile bana döndü."Yaa Melek canım şimdi senin derslerinde kötüdür. Sonuçta devlet okulunda ne kadar okumuş olabilirsin. Zaten eski babanda izin vermemiştir."dedi. Ona baktım."Bir insan sadece özel okulda başarılı olmuyor Dora. Emin ol Meleğin dersleri senin derslerinden iyi. Ayrıca eski babası senin kendi baban."dedi Kağan abi. Bunlar neden beni koruyorlardıki. Derslerime bakmıştı. Eğer çalışırsam iyi oluyorlardı. Çalışmaz isem kötü oluyorlardı. Çoğu öğrenci gibi bende sevmezdim ders çalışmayı. Ama genede yüksekti derslerim.
Dora'nın yüzü bozulmaya başladı. Sürekli laf söylüyor sonra lafı yiyip oturuyordu. Onun için çok üzülüyordum. Herkes laf söylüyordu ona. Gerçek ailesi onu istememişti. Çok çok can yakıcı bir durum olsa gerek. Ona baktım. Oda bana bakıyordu. Gülümsedim. İçten bir şekilde gülümsedim. İlk defa gözlerinin içindeki acıyı gördüm. Hayal kırıklığı vardı orda. Acı vardı. Hemen yok etti. Bana gülümsedi ama onunkisi hiç samimi değildi. Olsun. Kahvaltımı etmeye devam ettim.
Tarık Bey bırakacakmış bizi. Çok fazla heyecanlıydım. Ben çok utangaç bir kızdım. Kimse ile konuşamadım. Gerçek anlamda. Biri bana merhaba dese ben ona karşılık veremezdim (bende:(). Zor bir durumdu. Hatta kalabalığa çıkınca kalbim maratona çıkmış gibi atardı. O yüzden bu aileye de sorulan sorulara cevap vermem zor oluyordu. Hep kafa sallamak ile yetiniyordum. Saçma gelebilirdi fakat bu böyleydi. Elimde değildi. Yaşadıklarımın etkisi ile zaten erkeklere karşı farklı bir tavır alıyordum. Almina Hanıma anlatmadığım çok şey vardı.
Okulun kapısının önünde bekliyorduk. Bütün herkes arabadan inmişti. Fakat ben inemiyordum. Tarık Bey durumu anlamıştı galiba. Elim kalbime gitti. Çok hızlı atıyordu."Melek senin adın artık Almira Melek Ateş."dedi. Garipsemiştim. Sonuçta 15 yaşıma kadar farklı bir soy isim ile gelmiştim. Kafa salladım. Bana baktı."Melek bugün Almina az buçuk bahsetti. Karan abin ile konuşalım. İtiraz etme. Erkenden şikayette bulunalım."dedi. Kafam eğikti. Utanıyordum kendimden."Bulunmasak?"dedim. Kısık çıkan sesimle."Hayır Melek. Neyse hadi sen okuluna geç."dedi. Arabanın kapısını açtım."Görüşürüz."dedi. Karşılık verdim.
Umut abi ile Barış abi beni beklemişlerdi. Kapının önünde. Yanımda koruma gibi duruyorlardı. İkiside benden uzundu. Gerçi onlar mı uzun yoksa ben mi kısayım bir türlü çözemedim."Melek biri bir şey derse hemen yanımıza gel. Zaten birinin bir şey diyebileceğini sanmıyorum."dedi Barış abi. Kafa salladım.
Sınıfımın yerini öğrenmiştik. Beni bırakmaya geliyorlardı. Aşırı derecede utanıyordum aynı zamanda heyecanlanıyordum da. Elim ayağım titriyordu. Gözümün önü kararmaya başlayınca. Umut abiye tutundum. Hemen bana döndü."Ne oldu?"diye sordu."Bir şey olmadı."dedim. Bana inanmamış gözlerle bakıyordu."İyiyim bir şeyim yok."dedim. Az da olsa inanmıştı. Koluna girmem için uzattı. Girdim.
Sınıfımın önüne gelince. İkiside bana döndü."Hadi iyi dersler. Bu arada kötüsün farkındayız her teneffüsde geliriz yanına alırız hesabını."dedi Barış abi. Kafa salladım. Onlar arkalarını dönüp gittiler. Sınıfa giremiyordum. Daha zil çalmamıştı. Belki çok az kişi vardır. Arkamdan birinin elini omzuma atması ile irkildim. Öne doğru bir adım atıp arkama döndüm. Boraydı derin nefes verdim. Korkmuştum. Kalbim çok hızlı atıyordu."İyi misin?"diye sordu."İyiyim."dedim."Neden içeri girmiyorsun." diye sordu."Giremiyorum."dedim. Kafamı öne eğerek."Gel girelim."dedi. Sorgulamadan. Kafa salladım. O önde girdi. Bende peşinden.
En arka sıraya oturmuştuk. Ben cam kenarına o ise yanıma. Aşırı bir heyecan vardı. İki üç çocuk geldi. Sıranın önüne."Bu güzellik kim kanka."dedi biri."Sanane lan."dedi Bora."Sevgilin değilse bana ayarlasana."dedi."Lan salak ikizim o benim ikizim."dedi kaşlarını çatarak. Çocuk öyle kaldı."Neyse uzatma sonra anlatırım."dedi Bora. Çocuk kafasını salladı."Merhaba güzellik. Ben Çağan. Dünyanın en yakışıklısı, en mükemmel insanıyım. Benimle tanıştığın için çok mutlu olmalısın."dedi çapkın bir edayla. Öylece bakıyordym. Adımı unuttum(Arkadaşlar bende unutmuştum. Ve rezil olmuştum.).
Öğle arasına girmiştik. Barış abi ile Umut abi her teneffüsde kontrole gelmişti. Beraber kantine iniyorduk. Beni bir masaya oturttular. Kendileri yemek almaya gittimişlerdi. Ellerimle oynuyordum. Sandalye çekildi. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Tanımadığım biriydi. Sonra yanına bir kaç erkek daha oturdu. Ayağa kalkmak istedim. Kolumu tuttu bir çocuk. Çok sert sıkıyordu."Otursana sohbet edeceğiz şurada."dedi ilk oturan çocuk."Kolumu bırakır mısın?"diye sordum. Cıkladı. Gözlerim dolmaya başladı."Ahh hadi ama hangisi ile sevgilisin. Onları bırak bu gece bana gel. Boşum bak."dedi gene ilk oturan çocuk konuşmuştu. Kafamı iki yana salladım. Koekuyordum. Neredeydi bu Umut abi ile Barış abi. Yaşlar süzülmeye başlamıştı. Kolumu çekmeye çalıştım. Bırakmıyordu.
Ayağa kalktım. İlk oturan çocukda kalktı. İyice yakınıma geldi. Boyu çok çok uzundu. Yüzüme doğru eğildi."O sevgililerine söyle. Sahip çıksınlar sana. Yoksa bu güzelliğe yazık olur."dedi. Gözümden akan yaşı sildi. Saçımın bir tutamını alıp kulağımın arkasına sıkıştırdı."Dokunma bana. Lütfen."dedim. Dokunmasındı bana. Geri çekilmek istiyordum ama iki kişi kolumu tutuyordu. Biri çocuğu kendine çevirerek yumruk attı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Uzun süre internetim olmayacağı için erkenden bölüm attım.Görüşmek üzere canlarım 🖤🐄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşanmamışlıklar
ChickLitMelek, hayatın bütün zorluklarını görmüş üzerinden gelmeye çalışırken altında kalmış kız... Nefesim arada kesiliyordu. Bileğimi çok sıkmışlardı. Canımı yakıyordu. Hiç bir şey yapmadım. Bitkinim, yorgunum, kırgınım. Uyumak istiyordum. Yine ve yenide...