İyi okumalar..
Mesafeler, ayrılıklar sevdaya engel olabilir mi? Bu basit sorunun cevabı benim fikrimce hayır. İkisi de sevdanın bir parçası. Onlar olmazsa aşk da sevda da olmaz. Bu soruyu neden mi sordum? Çünkü hikayemizin ana konusu bu da ondan! Bu hikaye de farklı bir tarz deneyeceğim. Umarım beğenirsiniz ve amacıma ulaşırım! Hadi ufaktan başlayalım...
Soğuk bir sonbahar günü, hayat her zaman ki gibi renksiz ve soluk.. Bir insan amacı olmadan yaşayabilir mi? Bu adam yaşıyordu.. Bir insan zaman içinde bir robota dönüşebilir mi? Bu adam dönüşmüştü.. Başka bir insan bir insanın hayatını bu derece değiştirebilir miydi? Değiştirmişti.. Bu bahsettiğimiz "insan" Ali'nin ta kendisiydi.. Amaçsızdı, robot gibiydi ve hala acı çekiyordu.. Kendini defalarca kez sorgulamıştı.. Neden hala acı çekiyordu? Cevabı yoktu kendince, kalbi acıyordu ve engel olamıyordu.. Ama bu kalp acısından nasibini etrafındakiler de alıyordu..
Ali; Ya Murat bir vakayı da bensiz halledin artık! Ben sizi neden işe aldım? Her şeyi bana sorasınız diye mi?
Murat; Hocam gerçekten çok üzgünüm ama fena bir biçimde tıkandık ve ilerleyemiyoruz o yüzden-
Ali; Ne zaman tıkanmadan bir vakayı halledebileceksiniz peki?! Sana soruyorum Murat! Ne zaman adam akıllı işinizi yapacaksınız?!
Murat; Özür dileriz hocam ben çıkayım izninizle..
Ali dayanamadı..
Ali; Tamam ver şu tableti bana bir de ben bakayım..
Murat; Peki hocam buyurun..
.
.
.
Diğer tarafta ise cıvıl cıvıl bir hayat vardı, renkliydi.. Nazlı olan her şeyi unutup önüne bakmayı bilmişti.. Ama aklının bir köşesinde hala o vardı.. Acaba ne yapıyor? Benle alakalı her şeyi unuttu mu diye düşünmeden edemiyordu.. Ali tüm olanlardan sonra ortadan bir anda kayboluvermişti.. Nazlı onun en son bir hastanede bölüm şefliği yaptığını duymuştu ama doğruluğundan emin bile değildi.. Olanlar onu çok sarsmıştı.. Onu her düşündüğünde Ali'nin yaptığı hataları aklına getirip vicdanını rahatlatmaya çalışıyordu.. Bu yeterli olmuyordu tabi ki.. Ama şimdiyi düşünmek zorundaydı.. Geçmiş geçmişte kalmıştı..
Açelya; Naziko ekmeği uzatır mısın?
Nazlı; Al bakalım.. (Masaya göz gezdirir) Yine döktürmüşsün.. Eline sağlık..
Açelya; Valla ben yaptım diye demiyorum ama hepsi mükemmel oldu.. Afiyet olsun Nazikom..
Nazlı; Gerçekten çok mütevazisin Açi..
Açelya; Öyleyimdir.. Neyse boşver şimdi beni benim sana birşey söylemem gerek..
Nazlı; Konu ne?
Açelya; Konu seni pek hoşnut etmeyecek bir konu ama daha fazla içimde tutamayacağım..
Nazlı; Onunla alakalı mı?
Açelya; Evet.. Geçen gün Murat'la konuştum yeni bir hastaneye başlamış stajyer olarak.. Şefi de Ali'ymiş..
Nazlı; Murat'a anlattın mı herşeyi?! Benim neden en son haberim oluyor bundan?!
Açelya; Ya bir ara konu senden açıldı o ara söyledim.. Murat yakın arkadaşım Naziko ona güvenebilirsin biliyorsun..
Nazlı; Tamam sakin olmam lazım, (nefes alıp verir) sakinim..
Açelya; Naziko beni yastıkla haşat etmeyeceksin değil mi?
Nazlı; Biraz daha burada durursam edeceğim Açi! Ben hava almaya çıkıyorum..
Açelya; Tamam fazla geç kalma..
Nazlı; Tamam merak etme..
.
.
.
Yine canı sıkılmıştı Nazlı'nın.. Ali kelimesini duymak buna yetiyordu.. Hayatının en güzel dönemleri de bu adamla geçmişti, en kötü dönemleri de.. Çok şey yaşamıştı, çok fedakarlık yapmıştı.. Ama Ali bunları görememişti... En çokta buna kızıyordu..
.
.
.
Mesai bitmişti, Ali eve doğru gidiyordu.. Yine kafasında binbir türlü soru vardı.. Vakalar, sosyal ilişkileri, hayatının gidiyor olduğu yer, Nazlı.. Diğerleri bir şekilde çözülürdü Ali için ama sondaki asla çözülemezdi.. Bir çözüm yolu aramıştı yıllarca ama bulamamıştı.. Nazlı'nın evinin yerini de bilmiyordu.. Bilse bir saniye bile yerinde durmaz ve yüzleşirdi.. Sorardı ona bütün bu cevapsız soruları.. Neden onu kör bir kuyuya atıp çekip gittiğini, neden onu bu hayata mahkum ettiğini..
.
.
.
1 hafta sonra;
Açelya; Naziko hadi kalk geç kalacağız!
Nazlı; Off Açi tamam sakin ol.. Kalkıyorum..
Açelya; Hemen giyin gel bekliyorum kapıda..
Nazlı ve Açelya bir arkadaşlarını ziyarete gideceklerdi, Cemre.. Cemre daha dün mide ameliyatı geçirmişti.. Hastanede kalıyordu.. Nazlı bunun sadece basit bir ziyaret olacağını düşünüyordu ama işler hiçte düşündüğü gibi gitmeyecekti..
Evet ilk bölüm olduğu için biraz kısa tuttum.. Lütfen görüşlerinizi belirtin ona göre 2. bölümü yazmaya başlayacağım..
589 kelime.. Kendinize iyi bakın hoşçakalın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mucizeydin Sen
Short StoryGeçmiş her zaman geçmişte mi kalır yoksa bir gün ansızın karşımıza çıkar mı? Yeni bölüm; Her gün