İyi okumalar...
Ali'yle Nazlı içeri geçip oturdu.. İkiside yere bakıyordu.. Ali'nin aklından bin tane şey geçiyordu.. Nazlı konuşabildi en sonunda..
Nazlı; Ali benim sana birşey söylemem gerek..
Ali neyin geldiğini az çok tahmin edebiliyordu..
Ali; Söyle..
Nazlı; Bak daha herşeyin başındayız.. Daha hiçbir şey tam anlamıyla başlamadı.. (biraz bekler) Kaldırabileceğine emin misin? (biraz bekler) Yani onsuz dayanabilecek misin?
Ali'nin verebilecek bir cevabı yoktu bu soruya.. Keşke net bir cevap verebilecek iradesi olsaydı ama yoktu.. Çünkü Nazlı'nın ruh hali daha çok değişecekti.. Bir gün iyi bir gün kötü olacaktı yine.. Susmakla yetindi..
Nazlı; Ben sana bu kötülüğü yapmak istemiyorum.. Ben senin kendine böyle zarar vermeni istemiyorum..
Ali; Sana her zaman dürüst oldum.. Yine dürüst olacağım.. (biraz bekler) Nazlı kolay olmuyor.. Yani yanında olmak hiç kolay değil.. Ben sonuna kadar varım.. Ama bazen insanın dayanacak gücü kalmıyor.. (gözleri doldu) Bazen insan bir çıkış noktası arıyor.. Sadece 1-2 saatliğine bu acıdan kurtulmak istiyor.. Sen hep böyle kalmayacaksın.. İleriki haftalarda ruh halin bir öyle bir böyle olacak.. (biraz bekler) Ama sana söz verdim.. Şimdi bir söz daha veriyorum.. Sana bir kere böyle birşey yaşattım, bir daha yaşatmaya niyetim yok.. Böyle birşeyin bir daha olmaması için sonuna kadar savaşacağım.. Söz.. (yaşlar yanaklarından süzüldü) Söz..
Nazlı'nın da gözleri dolmuştu.. Olaylar her ne kadar Nazlı için kolay değilse, Ali içinde o kadar kolay değildi.. Yanına sokulup kendini Ali'ye teslim etti.. Yapabileceği tek şey buydu o an.. İkili sarılıp saatlerce o pozisyonda kaldı.. 2-3 saat sonra Ali Nazlı'yı uyandırmadan kucağına aldı.. Odasına götürüp yatağına yatırdı.. Üstünü de örttükten sonra alnından öpüp dışarı çıktı.. Salona gelip kanepeye attı kendini.. Aklı konuştuklarındaydı.. Aklına ilk aldığı gün geldi..
-Flashback-
2020 kışıydı.. Lapa lapa kar yağıyordu.. Nazlı'nın hastalığının ve ilişkilerinin son haftalarıydı.. Artık her şey sarpa sarmaya başlamıştı.. Nazlı her gün başka bir şeyden dolayı problem çıkartıyor, bütün suçu Ali'ye atıyordu.. O günde bütün ihale Ali'ye kalmıştı..
Nazlı; Ya Ali bir işi de doğru düzgün yap artık! Ben sana çekirdekli mi dedim?!
Nazlı'nın canı üzüm çekmişti.. Ama çekirdeksiz istiyordu.. Ali'yse neredeyse bütün manavları dolaşmış fakat çekirdeksiz bulamamıştı.. Mecburen çekirdekli alıp gelmişti.. Hiç almasaydı da azar işitecekti zaten..
Ali; Nazlı kaç kere söyleyeceğim, çekirdeksiz yok hiçbir yerde.. Almasaydım daha büyük sorun çıkartacaktın..
Nazlı; Ne zaman birşey istesem bulamıyorsun zaten! (biraz bekler) Çık dışarı! Çık dedim! (bir anda yükselir) Çık ve geri dönme!
O kadar yorgundu ki Ali.. Aylar boyu yarım yamalak uyuyarak bu günlere gelmişti.. Nazlı'nın da bu halleri ağır geliyordu.. Ruh hali değişimleri zorluyordu..
Ali; Tamam Nazlı.. Ben çıkıyorum sen biraz dinlen.. (çıktı)
Çıkar çıkmaz lavaboya yöneldi.. Kendisini kabinlerden birine kapattı.. Klozetin kapağını kapatıp oturdu.. Başını iki elinin arasına alıp sıkıştırdı.. Sessizce ağlıyordu.. Bu acıyla artık nasıl baş edeceğini bilmiyordu.. Robot değildi.. Sevdiği kadından her gün azar işitiyordu.. Canı çok yanıyordu.. Bir anda aklına bir fikir geldi.. Bu acıyı 1-2 saatliğine de olsa dindirebilecek bir fikir.. Hemen kabinden çıkıp ilaç deposuna yöneldi.. Uyuşturucu etkiye sahip haplardan 2-3 şişe aldı.. O an yaptığı hiçbir şey onun iradesi içinde gerçekleşmiyordu.. Kalbi çok acıyordu ve dindirmek için buna ihtiyacı vardı.. Hemen o an 1 tane attı ağzına.. O günden sonra da asla bırakamadı.. Nazlı ne zaman kendisine bağırsa, üzse haplardan alıyordu.. Tabi hapların yan etkileri de çok fazlaydı.. Ali'de gereksiz bir agresiflik hali baş göstermişti.. Çok uyuyordu, uyandığında ise çok gergindi.. Kendini hep Nazlı'nın hastalığı bitince bırakırım diye avutuyordu.. Ama o da olmadı.. Nazlı iyileşti fakat Ali iyileşemedi.. Zaten ilişkilerini bitme noktasına getiren, Nazlı'nın çekip gitmesine sebep olan şey de buydu.. Ali artık çekilmez bir hal almıştı..
-Flashback bitti-
Sabah olunca ilk uyanan Nazlı'ydı.. Gece Ali'nin omzunda uyuya kaldığı için bir an nerede olduğunu anlayamadı.. Sağına soluna bakınca Ali'yi de göremedi.. Kalkıp salona gidince yüzünde buruk bir gülümseme oluştu.. Ali gece olanları düşünürken oturarak uyumuştu.. Boynu sağ omzuna doğru düşmüş, kolları birbirine bağlı duruyordu.. Nazlı yavaşça yaklaşıp uyandırmadan yanına oturdu.. Uzun uzun baktı yüzüne.. Her detayını ezberlercesine.. Sonra yavaşça uzanıp kokusunu içine çekerek yanağından öptü.. Ali'de böylece uyanmış oldu.. Kafasını kaldırıp bakışlarını Nazlı'ya çevirdi.. O da Nazlı'yı öpmek için uzandı ama Nazlı kadar şanslı değildi.. Gece oturarak uyuduğu için sırtı tutulmuştu.. Olduğu yerde kala kaldı..
Ali; Ahh! (belini tuttu) Belim!
Nazlı; E bütün gece oturarak uyursan olacağı bu.. Ne derdin vardı?
Ali; Hiç.. Uyku tutmadı bende oturayım azıcık dedim, sonra uyuya kalmışım işte..
Nazlı; Enteresan.. Neyse ben kahvaltıyı hazırlayayım, bugün işimiz çok..
Ali; Doktora gidecektik değil mi? Aklımdan çıkmış tamamen..
Nazlı; Senin bu unutmaların beni korkutmaya başlıyor haberin olsun.. (gülerek)
Ali; Ne yapayım B12 eksikliği var.. Balık yemek lazım azıcık..
Nazlı mutfağa geçip kahvaltıyı hazırladı.. Kahvaltılarını yapıp doktora doğru yola koyuldular.. Geldiklerinde Nazlı buraya en son gelişini hatırladı..
-Flashback-
Yıl 2020, aylardan Nisan.. Nazlı kemoterapilerde sona gelmiş, çok iyi bir ilerleme kaydetmişti.. Artık son duruma bakmak için doktoru yanına çağırmıştı.. Ali'ye haber vermek istedi ama aramaya çekiniyordu.. Nerdeyse 1 haftadır konuşmuyorlardı.. Nazlı doktorun kapısını çalıp içeri girdi..
Erhan Doktor; A sen miydin Nazlıcım? Gel gel.. Otur şöyle..
Nazlı sandalyelerden birine oturdu, çok heyecanlı ve gergindi.. Ayaklarını sallıyordu stresten..
Nazlı; Önemli birşey mi oldu?
Erhan Doktor; Kızım en az 6-7 aydır bu işte beraberiz.. Kızım gibi oldun bu süreçte.. Ama her şeyin de bir sonu var değil mi? (gülerek)
Nazlı ayağa fırladı..
Nazlı; Yoksa düşündüğüm şey mi?
Erhan Doktor gülümseyerek kafasını olumlu anlamda salladı..
Nazlı; Hocam! (gidip sarıldı, gözleri de dolmuştu) Bitti mi yani şimdi? Bir daha gelmeyecek miyim?
Erhan Doktor; Helal olsun sana kızım.. Pes etmedin, yılmadın, usanmadın.. Buralara kadar geldin.. Bugünse burdan tamamen iyileşerek çıkıyorsun.. Son sonuçlara göre vücudundan tamamen söküp attın hastalığı..
Nazlı Ali'yle konuşmadıklarını unuttu..
Nazlı; Benim hemen Ali'ye haber vermem lazım.. Duyunca çok sevinecek.. (Ali'yi aradı)
Ali'yse o sırada yeni hap almış, uyuyup kalmıştı.. Haplar o kadar derin uyutuyordu ki telefonun sesini duymadı.. Nazlı sonuna kadar çaldırmış, açan olmayınca yüzündeki gülümseme yavaş yavaş solmuştu.. Hap aldığını anlamıştı Ali'nin.. Erhan Doktor da birşeylerin ters gittiğini Nazlı'nın yüz ifadesinden anlamıştı..
Erhan Doktor; Kötü birşey mi oldu?
Nazlı; Size bahsetmiştim ya Ali hap alıyor diye..
Erhan Doktor; Yine mi almış?
Nazlı; Açmadığına göre.. (biraz bekler) Muhtemelen uyuya kaldı yine.. Ben iyileştim ama Ali'yi hasta ettim..
-Flashback bitti-
Nazlı polikliniğin kapısına kitlenmiş, arabadan inmiyordu..
Ali; Nazlı burada mısın?
Nazlı; Hı?
Ali; Daldın gittin yine..
Nazlı; İyiyim iyiyim.. Arada oluyor öyle.. Hadi girelim.. (arabadan iner)
İkili beraber polikliniğe girdi..
Evet geldik bir bölümün daha sonuna, kendinize iyi bakın hoşçakalın..
Tam 1028 kelime...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mucizeydin Sen
Short StoryGeçmiş her zaman geçmişte mi kalır yoksa bir gün ansızın karşımıza çıkar mı? Yeni bölüm; Her gün