İyi okumalar...
Ali ile Murat vaka tartışıyordu..
Ali; Ne yapmalıyız sence Murat?
Murat; Hocam bence ilaç tedavisi için çok geç direk ameliyata alıp kisti almalıyız..
Ali; Aferin, doğru cevap! (Biraz bekler) Bide Murat dünkü olay için üzgünüm sinirim bozukken sana patladım.. Bir daha yaşanmayacak merak etme..
Murat; Sorun değil hocam insanız oluyor arada böyle şeyler.. Ben gidip hastayı bilgilendireyim..
Murat gider.
Ali; Hepsi senin yüzünden.. Çıkartamıyorum ki seni aklımdan..
.
Nazlı ve Açelya hastanenin önüne gelmişti..
Nazlı; Demek burası..
Açelya; Evet burası, hadi girelim..
Nazlı ve Açelya danışmadan oda numarasını öğrenip Cemre'nin yanına gittiler..
.
Ali; Gülin yeni hasta kaydı var mı?
Gülin; Yok ama şu bağırsak ameliyatı olan kızın taburcu öncesi son kontrollerinin yapılması gerekiyor..
Ali; Cemre mi?
Gülin; Aynen sen kontrolleri hallet bende taburcu işlemleri için evrakları hazırlayayım..
Ali; Tamamdır ben hallederim..
Ali Cemre'nin odasına doğru yola koyuldu..
.
Nazlı; İyi misin canım bir yerinde ağrı var mı?
Cemre; İyiyim Naziko bana çok iyi bakıyorlar burada (güler)..
Açelya; Eee sen ne zaman taburcu olacaksın..
Cemre; Yapılması gereken kontroller var sanırım, ondan sonra çıkarım..
Nazlı; Ya kızlar dilim damağım kurudu yolda, kantine ineceğim bir şey istiyor musunuz?
Açelya; Su alabiliriz biz..
Nazlı; Tamam ben hemen geliyorum..
Nazlı odadan çıktı, 2 dakika sonra Ali geldi.. Ali'yi gören Açelya 2-3 kez gözlerini ovuşturdu..
Açelya; Ali?!
Ali; Açi?!
Açelya; Ne işin var senin burda?
Ali; Aynı soruyu benim de sana sormam gerekiyor..
Açelya; Ben Cemre'nin arkadaşıyım, ziyarete gelmiştik.. Sen neden burdasın?
Ali; Üzerimdeki önlüğe bakarsan anlarsın neden burda olduğumu..
Açelya; Sen burda mı çalışıyorsun?! (İçinden) Allah kahretsin Nazlı'nın Ali'yi görmemesi lazım.. Ali bizim gitmemiz lazım.. Cemre sen taburcu olunca beni ararsın canım hadi görüşürüz!
Ali; Bir dakika bekle.. Bizim dedin.. Başka biri daha mı var?
Açelya iyice köşeye sıkışmıştı..
Açelya; Ha yok ben öyle lafın gelişi söyledim başka biri yok..
Ali; Peki o zaman Cemre'ye soralım.. Cemre Açi'nin yanında başka biri geldi mi?
Cemre Ali ve Nazlı'nın arasında olanlardan habersizdi.. O yüzden söylemekte çekinmedi..
Cemre; Birde Nazlı var..
İşte o an Ali için zaman bir süreliğine durdu.. Çocukluk aşkı ve aynı zamanda şu an en nefret ettiği insan burada mıydı? Yıllar sonra hayat onları tekrar karşı karşıya getirmişti.. Şu an nerede diye sormaya çekiniyordu.. Ne diyecekti? Ne soracaktı? Aslında bunların hepsini hemen hemen her gün aklında yazıp oynuyordu Ali.. Ama şu an beyni durmuştu..
Açelya; Ali iyi misin?
Cemre; Yanlış birşey mi söyledim?
Açelya; Yok Cemre sen bilmediğin için söyledin senlik bir şey yok.. Ali korkutma beni iyi misin? Ali?!
Ali yüz hatlarını değiştirmeden sert bir ses tonuyla şu soruyu sordu..
Ali; Nerede o?
Açelya; Ali bak anlıyorum yüzleşmek istiyorsun, hesap sormak istiyorsun belki de ama bu hiç iyi bir fikir değil.. İkinize de zarar verirsin böyle yaparsan..
Ali; Ben zaten zarar göreceğim kadar gördüm daha fazla da göremem Açi.. Nerede o?
Açelya; Ali yapma lütfen..
Ali; Açelya lütfen söyle sadece konuşacağım, nerede o?
Açelya; Offf.. Kantine indi! Bana bak Ali sakın sonrasında pişman olacağın birşey söyleme, sakın!
Ali; Merak etme sadece birkaç soru o kadar...
Ali fişek gibi kantine gitti.. Yolda kafasında söyleyeceği şeyleri planlıyordu.. Bütün cevapsız soruları soracaktı..
.
Nazlı kantine gidip suyunu almıştı sonrasında ise biraz hava almak istedi.. Nerede yalnız kalabilirim diye düşünürken aklına çatı geldi.. Hemen yola koyuldu..
.
Ali kantine gelmişti ama Nazlı'yı bulamamıştı.. En alt kattan itibaren her yere bakmaya karar verdi.
.
Nazlı çatıya çıkmıştı.. Hava rüzgarlıydı ve esiyordu, neyse ki ceketini yanına almıştı.. Sıkı sıkı sarıldı ceketine.. Bu ceketin Nazlı'da çok ayrı bir yeri vardı..
FLASHBACK
Ali ve Nazlı küçük bir kafede çay içiyorlardı.. O gün Nazlı'nın doğum günüydü ve Ali unutmuş numarası yapmıştı.. Ali, Nazlı yüzü asık bir şekilde çayını yudumlarken tam zamanı diye düşündü ve ayağa kalkıp bir hediye poşeti çıkardı..
Nazlı; Ali bu ne?
Ali; Nazlım cidden unuttuğumu mu zannettin? Biliyorsun tarihleri hatırlamada iyiyimdir.. Umarım hediyemi beğenirsin, al bakalım..
Nazlı; Ali ben gerçekten çok teşekkür ederim.. Tahmin etmiştim bu işin altından bir şey çıkacağını ama hadi neyse..
Nazlı poşeti aldı ve hızlıca açtı.. Poşetin içinden siyah bir yün ceket çıktı..
Nazlı; Ali bu çok güzel, çok teşekkür ederim.. Ömrümün sonuna kadar yanımda taşıyacağım bu ceketi..
Ali; Doğum günün kutlu, mutlu olsun Nazlım..
FLASHBACK BİTTİ
Nazlı sanki bu ceketi her giydiğinde, bu cekete her sarıldığında Ali'ye sarılıyordu.. Bu ceket ona Aliden kalan tek şeydi..
.
Ali her kata baktı ama bulamadı.. Son bir yer kalmıştı bakmadığı, çatı.. Hızlıca çatıya çıktı.. Gördüğü manzara karşısında gözlerindeki yaşları tutamadı.. Nazlı onun aldığı cekete sıkı sıkı sarılmış ve gözlerini kapatmıştı.. Bir an duygusallaştı ama sonradan ciddiyetini geri kazandı.. Yavaşça Nazlı'ya doğru yaklaştı.. Yüzleşme artık çok yakındı..
Evet tam 745 kelime.. Umarım beğenmişsinizdir.. Kendinize iyi bakın hoşçakalın 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mucizeydin Sen
Short StoryGeçmiş her zaman geçmişte mi kalır yoksa bir gün ansızın karşımıza çıkar mı? Yeni bölüm; Her gün