İyi okumalar...
Nazlı tükenmişti.. Tir titremekten başka hiçbir şey de yapmıyordu.. Açelya elinde havlu ve yedek kıyafetlerle geldi..
Açelya; Hadi kalk Nazlı, böyle durursan hastanelik olacaksın..
Nazlı'dan hala tepki yoktu..
Açelya; Onu da ben yapayım.. Peki.. (Nazlı'yı kolundan tutup kaldırdı, üstündeki kıyafetleri değiştirdi.. Havluya sarıp oturttu..) Ne oluyor Nazlı? Herhalde canın sıkıldığı için girmedin o soğuk suyun altına..
Nazlı titreyerek Açelya'ya baktı.. Hala gözlerinden yaşlar akıyordu.. Açelya dayanamadı, sardı kollarıyla arkadaşını..
Açelya; Bak bana herşeyi anlatabilirsin, biliyorsun.. Kötü şeyler olmuş olabilir ama arkadaşlar da bugünler için vardır, dinlemek için..
Nazlı sonunda zar zor konuşabildi..
Nazlı; Niye herşey benim başıma geliyor Açelya? Benim suçum ne?
Açelya; Senin bir suçun yok kuzum.. Ama başına gelenleri bana anlatmazsan o zaman seni suçlu ilan edebilirim.. (gülerek)
Nazlı; Yakında herşeyi anlatacağım merak etme.. Sadece biraz zaman lazım.. Biraz daha..
Açelya; Sana güvenmek istiyorum ve güveniyorum.. Lütfen çok geç olmadan anlat, olur mu? Seni sıkmak istemiyorum ama bunu yapmak zorundasın..
Nazlı; Merak etme..
Ali gaza sonuna kadar yüklenmiş, nereye gittiğini bilmeden ilerliyordu.. Aklında sadece tek birşey vardı, iki kelime "hata sensin".. Nazlı'nın önceki söylediklerine tolerans gösterebilirdi ama bu çok ağırdı.. Bu şu ana kadar ki en ağırıydı.. Soluna döndüğünde kendini sahil yolunda buldu.. En iyisinin kenara çekip temiz hava almak olduğunu düşündü.. Arabayı park edip sahile doğru yürüdü.. Eskiden de yürürlerdi burdan.. Bu seferki tek fark Nazlı'nın olmamasıydı..
Ertesi günün sabahı iki kişi içinde iyi başlamadı.. Nazlı kalktığında burun tıkanıklığı ve öksürükle uyandı, Ali ise gece geç saatlere kadar sahilde yürüdüğü için uyanamamıştı..
Açelya; Olacağı belliydi zaten..
Nazlı; Sen benim yerime Beliz hanımla konuşur musun? 2 gün izin gerek bana..
Açelya; Hallederim.. Sen bir ihtiyacın olursa ara beni..
Nazlı; Tamam git hadi sen..
Açelya; İlaçlarını almayı unutma, hadi görüşürüz.. (çıkar)
Ali kalkıp saatine baktı.. Mesainin başlamasına 15 dakika kalmıştı..
Ali; Hay ben kafama tüküreyim.. (kalkar)
Hızlıca kalkıp üstünü değişti, kahvaltıya vakit yoktu o sebeple hemen aşağı indi..
Vardığında mesai çoktan başlamıştı, asistan odasında vakalar dağıtılıyordu..
Ali; Kusura bakmayın uyuya kalmışım da.. Anca gelebildim..
Ferman; Sorun yok bizde vakaları dağıtıyorduk..
Tanju; Ali beyinle ilgili olan vakayı sen al istersen..
Ali; Olur bana uyar..
Tanju; Ferman sende kalple ilgili olanı al yabancılık çekmeyin..
Ferman; Eyvallah Tanju hoca, mutlusun galiba..
Tanju; Valla mutluyum ama sebebini açıklayamam, Beliz bu akşam herkese söyleyecek zaten..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mucizeydin Sen
Short StoryGeçmiş her zaman geçmişte mi kalır yoksa bir gün ansızın karşımıza çıkar mı? Yeni bölüm; Her gün