17

839 93 41
                                    

Yorum istiyorum, lütfen🖤

•2 Ay Sonra

O berbat gecenin üzerinden iki ay geçmişti. Jungkook silah bulundurup birini ölümüne dövdüğü için iki aydır cezaevindeydi ve yargılanmıştı. Yoongi oppanın yardımları ile olaylar onun aleyhine ilerlemişti ve sonunda bugün çıkıyordu.

İki aydır birbirimizi hiç görmemiştik. Yalnızca içeri girdiği ilk hafta ona bir mektup yazıp sabretmesini ve onu çok sevdiğimi yazmıştım. Onun dışında her şey gayet normal ilerliyordu.

Heyecanla Jungkook'un kapıdan çıkmasını beklerken yanımda Yoongi, Chaeyoung, Jimin, Jennie, Taehyung, Jisoo ve Namjoon yani kısaca herkes vardı.

Ayağım ile yerde ritim tutuyor ve olduğum yerde sallanıp duruyordum. Yaklaşık on dakikayı geride bırakmıştık. Artık gelse iyi olacaktı çünkü heyecandan aklımı yitirecektim.

En sonunda kapı aralandığında içeriden çıkan kişi Jungkook'tu. Yüzünde ki buruk tebessüm ile dışarıya ilk adımını attığında heyecanla bağırmıştım. "Jungkook." Bakışları anında beni bulurken herkesten önce davranarak hızlıca koşup boynuna atlamıştım.

Ona sımsıkı sarıldığımda önce geriye sendelese de kendini toparlayıp ellerini sırtıma koyarak sarılmama karşılığını vermişti. Gözlerimi yumup kokusunu içime çektim ve mümkünmüş gibi daha da çok sarılmaya çalıştım.

"Nasıl özlemişim sana sarılmayı." Huzurla mırıldandığımda sesimi sadece o duyabilmişti. O içeri girdiğinden beri daha da uzamış saçlarımın arasında nefesini işittim. Kokumu içine çekiyor olmalıydı. "Kokun Lalisa..." Diye mırıldandığında kalbim anında erimişti. Sanki bunun için tek bir kelimesini bekliyordu. "Kokun bana yeniden hayatı sunmuş ama farkında değilmişim." Söylediği ile geri çekildim ve yüzüne baktım.

Gözleri dolmuştu.

Bu dudaklarımın şaşkınca aralanmasına neden olduğunda ona yavru köpek gibi baktığıma emindim. "Hey Jungkook, ağlama." Çaresizce konuştuğumda gülümsemiş ve yanağını sevdiğim avucumun içine küçük bir öpücük bahşetmişti. "Mutluluktan ağlıyorum." Verdiği cevap ile başımı onaylarcasına salladım. Sadece bir seferliğine izin veriyordum buna. Bir daha ağlamak yoktu.

"Bizde buradayız Jeon Jungkook. Bakmayacak mısın yüzümüze?" Chaeyoung gözünde ki yaşlar ve dudaklarında ki gülümseme ile lafa girdiğinde ben ve Jungkook kısık sesle gülmüştük.

Benden ayrılıp gözünün altında ki yaşları silip gitti ve arkadaşına sarıldı sıkıca. "Gel buraya huysuz sincap." Dalga geçercesine söylediğinde hepimiz buna gülmüştük.

Duygusallığımızın sebebi onun içeriden çıkması değildi. İki ay önce yaşananlardı. Az daha katil olacaktı ve bu yoldan son anda dönmüştü. Bu yüzden ağlıyorduk. Öfkesini yendiği için, intikamını o adamı parmaklıklar arasına tıkarak aldığı için ağlıyorduk.

Duygusallığımızın sebebi tamamen bundan ibaretti.

Herkes sıra ile sarılıp geçmiş olsununu diledikten sonra arabalara binmiş ve Jungkook'un evine yol almıştık.

Annesi ile babasını getirmemiştik çünkü iki aydır perişan haldelerdi. Onları daha fazla yormamayı seçmiştik. Bu yüzden evde bekliyorlardı. Eve girer girmez annesinin ağzından kopan bir "Oğlum." Feryadı ile ortalık yine göz yaşı gölüne dönmüştü diyebilirim.

Fakat ailesine asla abartıyor diyemiyordum işte. Dünyayı yaksalar hakkıydılar. Kızları öldürülmüştü ve oğulları bunun öfkesi ile intikam almaya çalışırken az daha katil oluyordu. Hatta iki ay hapisanede yatmıştı. Bu olay yüzünden az daha tek evlatları ve tesellileri olan oğullarını da kaybediyorlardı.

fedora, lisggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin