Kötü Adam Yaşamak İstiyor

Bölüm 16- Akademiye varış

"Lordum, izler burada son buluyor." dedi genç şövalye eğildiği yerden kalkarken.

Yirmilerinin başında ileride üst seviyelere geleceği belli olan bir şövalyeydi. Bu iki günlük dinlenmeksizin süren arama sadece onu değil orada bulunan herkesi yormuştu.

Ama o ekstra yorulmuştu çünkü iz bulma konusunda uzman olduğu için koca yolu Marki Derick'in tam yanında seyehat etmek zorunda kalmıştı. Biraz daha devam ederse yorgunluktan olmasa da gerginlikten ölecekti.

Derick atının dizginlerinden çekip durdururken etrafta bir tur attı. Ormanın yoğun olduğu taraflar geride kalmıştı. Burası daha çok dağlık bölgeydi.

"Etrafı arayın!" demesiyle at üzerinde olan süvariler bir bir inip etrafa dağıldı. Tüm askerler alanın her noktasına kadar ulaşıyordu.

Her biri uzmandı. O sırada arka tarafta hala tedavi uygulanan ve zorlukla onlara eşlik etmeyi başaran Şövalye Kaptanı Edwin zorlanıyordu.

"Lordum." dedi Derick'e doğru.

"Hm?"

Derick hala atın üzerindeydi ve hafif çatık kaşları hala oğlunu bulamamanın sinirini taşıyordu.

"İleride üç mağara var. Lütfen oraları kontrol edin. Gücüm oraya gitmeye yetmedi efendim."

O anda onları dinleyen iki şövalye anında atlarını o bölgeye doğru koştururken içlerinden biri bağırdı.

"Burada büyü izi var!"

"Büyü izi mi?"

"Savunma büyüsü mü? Etrafı arayın."

"Genç Lord burada mı?"

O sırada hem Karle hem de Hikawn gelen sesleri duymuştu. Sabah olduğunu yeni fark eden ikili kendilerine gelirken Hikawn nerede ne hangi konumda olduğunu fark etti.

"Ben üzgünüm!" dedi kendisini Karle'nin kollarının arasından dışarı atarken.

İfadesi telaşlıydı ve Karle'nin tam ters yönüne dönmüştü.

"Korkma. Aurasından belli. O babam." dedi olduğu yerde doğrulurken.

Omzuna saplanan acıyla dudaklarını birbirine bastırdı.

O sırada gelen bildirimleri fark etti Karle.

【Görev tamamlandı!】

【➞ Hayatta kal.
           2.500 puan [✓]】

【Puan hesaba aktarılıyor.】

【Bakiye: 8.500 puan】

Önceki görevlerle birlikte Karle oldukça fazla altın biriktirmişti. Bir kısmını harcasa da hala elinde olan puanları çarçur etmemeye kararlıydı.

Hayatta kalmıştı. Ne demişti on bir yıl sonra, öyle mi?

Sırıttı.

"Merhamet ettiğine pişman edeceğim seni. Orospu çocuğu."

O şerefsiz yüzünden askerleri hayatını kaybetmişti. Sıradan NPCler olarak geçebilir ve kafasına göre öldürülen basit karakterler olabilirdi ama her birinin ailesi, sevdikleri ve onu seven insanlar vardı. Hepsi Karle'yi korumak için ölmüştü.

En önemlisi Hikawn'dı. Eğer ona bir şey olursa Karle ne yapacağını bilmiyordu. Buna hiç dikkat etmediğibi fark etti.

"İyi misin Hikawn? Yaralanmadın değil mi?"

"Hayır, efendim. Ben iyiyim." dedi Hikawn yatak görevindeki kıyafetlerini aceleyle giyerken.

"Karle!"