Ep.58

456 47 9
                                    

Taksimetrede yazandan fazla parayı şoförün eline tutuşturup üstünü beklemeden arabadan indi.Koşacağı sırada duraksayıp geri döndü ve taksinin kapalı camına birkaç kere tıklattı.Taksici camı aşağı indirirken arkasındaki evi gösterdi.

"5 dk bekler misiniz? Şuraya gidip döneceğim hemen."

Adamın kafasını sallamasıyla arkasını dönüp hızla bahçe kapısını açtı ve soluğu kapıda aldı.Eli zile giderken titriyordu.Fazla endişelenmişti ve bu endişesi kapıyı dolu gözlerle açan çocuğu görmesiyle daha da artmıştı.

"Chanyeol.."

"Baekhyun,Minhyuk nerede?"

Karşısındaki beden kenara çekildiğinde hızla içeri girip salondaki koltuğa uzanmış,beti benzi atmış küçük çocuğun yanına çömeldi.

"Minhyuk,abiciğim!"

"C-chanyeol hyung."

Terden alnı ıslanmış,dizini karnına çekip ellerini kasıklarına bastırıyordu.

"A-ateşi düşüp tekrar yükseliyor,kustu baya.Şimdi de k-karnı ağrıyor.Ne yapacağımı bilemedim ben-" Omzunu sıkan ellerle susup derin bir nefes aldı.

"Sorun yok.Onu şimdi hastaneye götüreceğiz tamam mı?" Usulca sorduğu soruya karşılık kafa sallaması aldığında geri dönüp koltukta kıvrılan bedeni kucakladı ve hızla dış kapıya yöneldi.Baekhyun da arkasından koşup yetişmiş,üçü birlikte kapıda bekleyen taksiye binmişti.

"En yakın hastaneye sürün lütfen."

Taksici ufak bir kafa onayından sonra arabayı çalıştırdı.O sırada Minhyuk ağrıdan kıvranıyor,alnından terler akmaya devam ediyordu.Chanyeol'un bakışları Minhyuk'un elini kavrayan bedene döndü.Yüzünde saf bir korku ve çaresizlik vardı.Söz konusu Minhyuk olduğunda ne kadar endişelendiğini biliyordu.Bu yüzden Minhyuk'u kucaklayan ellerinden birini yanındaki çocuğun koluna sarıp hafifçe sıktı.Baekhyun irkilerek ona baktığında rahatlatma amacıyla gülümsedi.

"Bir şey olmayacak.Eminim önemli bir şey yoktur."

Bu sözler Baekhyun'u rahatlatmıştı.Chanyeol'un güler yüzü ve güven verici ses tonu onu her zaman yatıştırırdı zaten.

Kısa sürede geldikleri Acil Servis'e Chanyeol kucağında Minhyuk ile girmişti.Doğrudan triaj alanına gittiklerinde doktor Minhyuk'u kucaklarından almış,muayene için boş olan sedyelerden birine yatırmıştı.

"Ne zamandır böyle?"

"Ş-şey akşam başladı.Yani 9 gibiydi..Midem bulanıyor dedi ama uyumamak için yaptığını düşündüm.." Baekhyun yeniden panikleyip ağlamaklı konuştuğunda Chanyeol yeniden omzunu sıkıp yanında olduğunu hatırlattı.Bu biraz daha iyi hissettirmişti.

"Sonra terlemeye başladı.Ateş ölçerle ölçtüğümde 38.4 dü..Ara ara düştü ama yükselmeye devam etti..Bir de 4 kere kustu..Şimdi de karnı ağrıyor.."

Hemşire onlara sorular sorarken doktorda Minhyuk'u muayene ediyordu ve karnında bastırdığı bir noktada küçük çocuğun acı dolu çığlığı tüm servisi inletmişti.Ayrıca başka bir hemşire damar yolu açmış ve iki tüp kan almıştı ki bu da Minhyuk'un ortalığı daha da yıkmasına neden olmuştu.

"Defans ve rebound pozitif.Ultrasonu hazırlayın."

Doktorun,bu anlam veremedikleri cümleleri Baekhyun'u daha da korkutmuştu.Sabahtan beri tuttuğu gözyaşları daha fazla akmadan duramazken geri geri sendeleyip durdu.Eğer Minhyuk ilk midesi bulandığını söylediğinde ciddiye alsaydı belki de bunlar olmayacaktı.

"Apandisit gibi duruyor.Laboratuvar sonuçlarını beklemeden ameliyathaneyi arayın,hazırlasınlar."

Baekhyun duyduğu ameliyat sözüyle daha da ağlarken Chanyeol elini tutup onu dışarıya sürüklemişti.Şu an Baekhyun'un ağlaması hiç yardımcı olmuyordu.

"Benim yüzümden...Ona yaramazlık yapmasın diye çikolata verdim.Midem bulanıyor dediğinde ciddiye almadım-"

Chanyeol daha fazla bu görüntüye dayanamayıp onu kendine çektiğinde Baekhyun'un kafası anında göğsünü bulmuştu.Birkaç sakinleştirici dokunuş sırtında sekronize yer almıştı.

"Şşş,senin bir suçun yok.Apandisit dedi doktor duymadın mı? Verdiğin çikolatayla bir ilgisi yok." Kollarının arasındaki beden iç çekip kafasını göğsüne daha da bastırdığında ve belindeki elleri sıkılaştığında istemsizce gözleri büyüdü.Konu şu an bu değildi ama..ona ne zamandır böyle sıkıca sarılmıyordu? Kokusu ne zamandır bu kadar yakından gelmemişti ve saçlarının arasına öpücük kondurmamak için en son ne zaman kendini tutmuştu?

"Ameliyat dedi ama doktor.."

"Biz küçükken Seungwan'a da aynısı olmuştu.Ameliyatla yalnızca apandisitini alıyorlar,hiçbir şey olmayacak."

Baekhyun kollarının arasından çıkıp yaşlı gözleriyle baktığında neredeyse eğilip kızarmış dudaklarını öpecekti.Neredeyse.

"Ağlama artık tamam mı? Hadi gidip Minhyuk'a bakalım."

Yeniden Acil Sevise döndüklerinde Minhyuk ameliyata götürülmüştü.Böylece ikisi koşarak ameliyat kapısının önündeki koltuklarda beklemeye başlamışlardı.Baekhyun,teyzesi çok endişelenmesin diye ameliyattan sonra haber vermeye karar vermişti.Çünkü Chanyeol'un ve doktorun dediğine göre büyük riski olan bir operasyon değildi.Tamam,açıkçası doktorun değil Chanyeol'un sözleri rahatlatmıştı onu.

"Aptalın tekiyim." Kısık sesle dediğinde Chanyeol yavaşça ona döndü.

"Aptal bir korkağın tekiyim.Her şeyden korkup her şeyin içine ediyorum."

"Baekhyun,bu nerden çıktı şimdi?"

Gerginlikle elleriyle oynarken dönüp Chanyeol'a bakmıyordu.

"Ambulansı aramak yerine aklıma sen geldin.Gecenin bir vakti yine gerizekalıca bir karar aldım ve seni buraya sürükledim."

"Bana haber vermekle iyi yaptın Baekhyun.Hem korkmuştun işte,kendini suçlayıp durma."

Alayla gülüp ağlamaktan kızarmış burnunu çekti. "Korkmuştum.Dedim ya işte,her boktan korkuyorum ben."

Bir süre sessizlik oldu.Baekhyun yavaşça kafasını yanındakinin omza koydu.Bunu yapıp yapmamak arasında çok gidip gelmişti ama hissettiği yorgunluğa sonunda yenik düşmüştü. Tabi bu hamlesi Chanyeol'u dumura uğratmıştı.Bedenini gram kımıldatmadan kaskatı bir şekilde karşıya bakıyordu.

Baekhyun gözlerini yumup kafasını omzuna sürttü ve daha iyi bir açıyla yerleşti.İşte şimdi huzur bulmuştu.

"Bir gün..." Gözleri hala kapalıyken diliyle dudaklarını ıslatıp çatallaşmış sesiyle devam etti. "...sana korkularımdan bahsedeyim.Muhtemelen aptalca bulmaya devam edeceksin ama yaptığım mantıksız şeylere daha az sinirleneceksin."

Chanyeol derin bir nefes alıp az önceki kasıntılığını geride bıraktı ve sandalyeye daha da yerleşti.Omzunda hala onun kafası vardı ve boynunu gıdıklayan kahverengi saç hissini sevmişti.

"Bir gün..." Yanındaki çocuğun ince uzun parmaklarını kendi iri ellerinin arasına hapsedip devam etti. "...bana korkularından bahset."





Barışmadılar arkadaşlar hemen şey yapmayınız lütfen olur mu muaah öpüyorum sizi

Best Friend Problems (Problems Texting Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin