Uçurumdan düşüyormuş hissiyle aniden uyandığımda günün ilk ışıkları beni karşıladı.İki büklüm olan bedenimi esnetip gözüme giren ışıklarla yüzümü buruşturdum.
Gece Baekhyun ile konuştuktan sonra ani bir karar almış,sırt çantama birkaç parça kıyafet koyup yola düşmüştüm. Bucheon,Seul'e oldukça yakın olduğundan kısa bir sürede şehir merkezine varmış,köylerine giden otobüse binmiştim.Günün ilk seferi olduğundan ve hava bile daha aydınlanmadığından yalnızca dört kişiydik.Ve otobüs yola çıkar çıkmaz uyuyakalmış olmalıydım.
Otobüsün köyün merkezine yaklaşmasıyla vücudumu gerip yanıma koyduğum çantamı sırtıma geçirdim. Baekhyun yazları buraya,ailesinin yanına dönerdi.Ben de hemen hemen her yaz bir haftalığına da olsa kalmaya gelirdim.Hatta iki yıl önce tam bir ay kalıp pamuk tarlasında yardım etmiştim.O yüzden avucumun içi gibi biliyordum burayı.
"Ohooo Chanyeol gelmiş!"
Köyün kahvehanesinin yanından geçerken duyduğum tanıdık sesle gülümsedim.
"Sangjoon amca!"
Koşarak yanına gidip sarıldığımda aynı içtenlikle sarıldı.Sangjoon amca,Baekhyun'un amcasıydı.Bu kahvehane de ona aitti.Belki de Baekhyun'un akrabaları arasında en sevdiğimdi o,yaşı olmasına rağmen epey kafa adamdı.
"Hayırdır bu mevsimde hangi rüzgar attı seni?"
"Sınavlarım bitmişti.Baekhyun da burdayken bir geleyim dedim."
"İyi yapmışsın iyi.De keşke onunla gelseydin."
Gelemezdim ki.
"Benim sınavlarım yeni bitti."
"İyi iyi,tutmayayım seni.Git de dinlen."
Onu ve yan masada bizi izleyen birkaç yaşlıyı selamlayıp döndüğüm sırada Sangjoon amca yeniden durdurdu.
"Ah Chanyeol oğlum,hazır gidiyorken şu ilaçları yengeme götürüver.Bizim köydeki eczane kapandı,ilçeden getirttik.Sana zahmet ver ona."
Elime tutuşturduğu ilaçları alıp kafamla yeniden selamladım.Baekhyun ciddi bir şey olmadığını söylediğinde gerçekten ciddi bir şey olmadığına inanmıştım.Ama ilaç kullanacak kadar ciddi görünüyordu durum. Adımlarımı hızlandırıp yokuşun sonundaki eve bir an önce varmaya çalıştım.Yoldan geçerken bazıları tanıyıp selam veriyor,bazılarıysa köylerine gelen bu yabancıya garip garip bakıyordu.
Sonunda yokuşu çıkıp evin önünde durdum.Farkında olmadan koşar adım çıkmıştım ve nefesimi düzene sokmak biraz zamanımı almıştı.Oyalandığımı düşünüp son bir kez derin bir nefes aldım ve demir kapıyı gürültüyle açtım.
Baekhyun bahçe avlusundaki tahta platformda oturmuş,önündeki tepsiyle bir şeyler yapıyordu.Yorgun ve bayık bakışları yavaşça kalkıp beni bulduğunda şaşkınlıkla o güzel gözlerini irileştirdi.
"Chanyeol?"
Şaşkınlığı beni gülümsetirken elindeki tepsiyi yanına koyup heyecanla ayağa fırladı.Kollarımı açmak üzereyken yapmak üzere olduğumuz şeyi ilk o fark etti ve aniden duraksadı.
Durmasın istedim.Beni görünce parıltıyla dolan gözlerini kırpıştırıp kollarımın arasına koşsun istedim.Kafasını dayasın göğsüme,gizliden kokusunu çekeyim içime,birkaç saniyeliğine de olsa eskisi gibi olalım istedim ama hiçbiri olmadı.İstemediğinden değildi de çekiniyordu işte benden.
"S-senin ne işin var burada?"
Karşısına gidene kadar konuşmadım.Heyecanını gizlese de adımlarımı takip eden gözlerindeki parlaklık bir an silinmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend Problems (Problems Texting Serisi-2)
Historia Cortapcyxxl: Sen de haklısın Ruhunu yitirdiyse eğer bir insan, dünyanın tamamını kazansa bile neye yarar? | | | Problems Texting Serisi-2 🌻 (Serinin kurguları arasında bir bağlantı yoktur 💝) #chanyeol etiketinde #1~ 220417-220428