"Sonra bana Junmyeon'dan hoşlandığını söyledi."Camı kapatıp masamın önündeki sandalyeye yöneldi.Minik bedeni benim kıyafetlerimin içindeyken her zaman içim bir hoş olurdu ama kendisine büyük olan gri eşofmanım ve beyaz tişörtümün içinde,saçları dağılmışken bugün ayrı bir güzel olmuştu.İçim titremişti.
Ben cevap vermezken az önce banyoda değiştirdiği kıyafetlerini sandalyeden alıp güzelce katladı ve kenara koydu.Gelir gelmez ona temiz kıyafetler vermiş,banyo kapısını açık bırakıp giyindiği sırada Sehun ile konuşmalarını anlatmasını dinlemiştim.Kıyafetlerini yanımda değiştirmeyişi azıcık canımı sıksa da anlattığı şeylere odaklanmaya çalışmıştım.
Yorganı kaldırıp içine girdikten sonra sırtının yarısını benim gibi yatak başlığına,diğer yarısını kolumu omzundan geçirerek göğsüme yaslamıştı.Parmakları anında benimkilerin arasından geçerken son zamanlarda çok sık yaptığı gibi parmaklarımla oynamıştı.
Böyle kedi gibi sırnaşması öyle güzel ve öyle alışıldıktı ki kalbim anında huzurla doluyordu.
"Sen biliyormuşsun."
Elimle oynamaya devam ederken kafamı salladım."Söylemişti bana."
"Sen beni sevdiğini söyleyince rahat hissetmiş olmalı.Bu yüzden bir tek sana dedi sanırım."
Parmaklarınla oynayan eline uzanıp öptüm.
"Aslında hayır.Tam tersi oldu desek daha doğru."
Hayretle bana döndüğünde bu sefer öpücüğümün hedefi yanaklarıydı.Onunla konuşurken ya da böyle sarmaş dolaş olduğumuz anlarda onu öpmeyi seviyordum.Nereye denk gelirse gelsin,dudaklarımın değdiği teni kor gibi yakıyordu dudaklarımı.
"Sehun birbirimizi sevdiğimizi fark edince ikimizden birine kendini açmak istemiş.Neden bilmiyorum,bana söyledi.Bayağı şaşırmıştım o zaman." Ona söylemediği için bozulmuş gibi olsa da bir şey demeden kafasını karnıma yasladı ve ayaklarını uzattı.Şimdi kucağıma uzanmış,tişörtüme dağılan saçlarını okşuyordum.
"Sana aniden açılmamı sağlayan da buydu.Onun cesurca bana bunları anlatması beni de cesaretlendirdi.Bu yüzden karşına geçip seni sevdiğimi söyledim."
Yerinden doğrulup yüzünü bana döndürdü.Uzun sayılabilecek bir süre gözlerime baktıktan sonra kafasını eğdi.
"Ben de sana tokat attım."
Pişman çıkan sesi hoşuma gitmiyordu.
"Elinin ağır olduğunu biliyordum ama o gün bir kez daha anlamıştım." Güldüğümde biraz olsun iyi hissetsin istemiştim ama o dolu gözlerle bana bakmakla yetinmişti.
"Baek..geçti gitti o günler."
"Yine de...bazen çok utanıyorum.Seni öptüğüm,sana baktığım,seni izlediğim anlarda aklıma yaptıklarım geliyor ve ben çok utanıyorum."
Elimi ensesine atıp kafasını göğsüme çektiğimde kollarını anında belime sardı.
"Şu an kollarımın arasındasın.Beni istediğin zaman öpüyorsun,seni istediğim zaman öpüyorum.Bazı şeyler yaşanmadan iyi günler gelmiyor.Seni seviyorum ve bunu ne geçmiş ne de gelecek değiştirecek."
Kendini geriye çekip gözlerimin içine baktı.Belki de yalan söylediğimi yakalamak istedi ama ben oldukça samimiydim.Geçmişle ilgili herhangi bir problemim kalmamıştı.
Üzgün bakışları değişip gözleri koyulaşırken bu ifadeyi ilk defa görüyordum.Avuçlarını göğsüme dayayıp dudaklarıma uzandı ve pek de sakin olmayan bir öpüşme başlattı.Elim refleksle beline giderken beni biraz daha itip sırtımı yeniden yatak başlığına yasladı.Dudakları boynumu bulurken bir anda içine düştüğümüz durum kalbimi sıkıştırdı.
Belindeki ellerimi tişörtünün içine yollayıp soğuk ve çıplak cildine temas ettirdiğimde dudaklarımdan ufak bir inilti kaçtı.Yatakta biraz doğrulup bacağını öbür tarafa attığında tam olarak kucağıma yerleşmişti.
Deliriyordum.
Dudaklarımız tekrar birleşirken tişörtünün yakasını bir çırpıda çektim.Pürüzlü ve doğum lekesinin bile kusur gibi görünmediği teni yalnızca iç çekmeme sebep oldu.Ellerim koltuk altından kavrarken ne yapacağımı anlayıp kendini geriye çekti ve yatakta boş bir alana uzandı.Bu sefer bacaklarını iki yanına koyup üstüne binen bendim.Dudaklarım boynundan göğsüne gidecekken sıkı sıkı yumduğu gözleriyle duraksadım.
"Baek?"
Artık sıkı sıkı yummasa da gözleri yine de kapalıydı.
"Gözlerini açar mısın bebeğim?"
Beni ikiletmeden açtığında iç çekip dudaklarına uzandım.Ufak bir öpücük aldıktan sonra geriye çekilip sırtımı yeniden yatak başlığına dayadım.Benim gibi doğrulup üzgün gözlerini dibime kadar soktu.
"C-chanyeol ben özür dilerim."
Ürkek tavrı beni daha da üzerken ensesinden kendime çekip kafasının üstünden saçlarının arasını öptüm.
"Sorun değil Baekhyun.Hazır değilsen,olmanı bekleriz.Sorun yok tamam mı?"
Kafasını göğsümden uzaklaştırıp gözlerinin içine bakarken gülümsedim.
"Duydun mu beni? Kendini kötü hissetmene gerek yok,beklerim ben."
Yeni çıkmaya başlayan sakallarımın üstünden çenemi öpüp iç çekti.
"Seni çok seviyorum.bazı şeyleri henüz beceremiyorum ama seni çok çok çok seviyorum Chanyeol."
Yandaki komidinin üstünde duran paketimden bir dal çıkarıp yaktıktan sonra derin bir nefes aldım.Acı nikotin ciğerlerime uğrarken gülümseyip yeniden yanımdaki çocuğa döndüm.Anlamış gibi bana yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdiğinde gülümsemem hala yüzümdeydi.
"Sen bir de bana sor Baekhyun."
Ha ha haaaa nasıl da fake attım amaaa 😈😈
İnanır mısınız bilmem,bugüne kadar bu fikin finali belli değildi.Yani angst yapmam diyordum da nasıl bitirecektim hiiiiç bi şey bulamamıştım.Sonra bugün güzel bi final geldi aklıma,tabi henüz baya taslak şeklinde.Detayları daha düşünmedim ama halletcez.
Hadi öpüyorrreeee sizi 💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend Problems (Problems Texting Serisi-2)
Krótkie Opowiadaniapcyxxl: Sen de haklısın Ruhunu yitirdiyse eğer bir insan, dünyanın tamamını kazansa bile neye yarar? | | | Problems Texting Serisi-2 🌻 (Serinin kurguları arasında bir bağlantı yoktur 💝) #chanyeol etiketinde #1~ 220417-220428