Ep.65

455 50 22
                                    

"Heyy! Sana diyorum be! Bir de arkasını dönüyor,Tanrım çıldıracağım!"

Sehun'un beni uyandırma çabalarından kurtulmanın tek yolunun arkamı dönüp uyumaya devam etmek olduğunu düşünmüştüm.Ama ne yazık ki omzumdan tutup beni kendine çevirmeye çalıştığında yanıldığımı anlamıştım.

"5 dk daha ya nolur..Gidip işesene sen.Söz döndüğünde uyanacağım."

"Aman be.." Yan taraftaki ağırlık kalktığında pes edişini kutlayıp ince pikeyi kafama kadar çektim.

Dün geceki Baekhyun beni bozguna uğratmıştı.Ağlayan gözlerinde en çok suçluluk vardı ama beni asıl gafil avlayan gözlerindeki o hayal kırıklığıydı.Sarılmamızın ardından onu odasına yollamış kendim de yatağa geri dönmüştüm ama o kızarmış gözlerin görüntüsü de,sesindeki çaresizlikte aklımdan çıkmamıştı.Saatlerce tavanı izleyip kafayı yememe yetecek kadar düşünmüştüm.

Sehun konusunda dedikleri olaya başka açıdan bakmama sebep olmuştu.Onunla en az benim kadar yakındı,hatta küçük kardeşi gibiydi Sehun.İkisi yanyana geldiğinde kimse giremezdi aralarına.Bazen beni bile dışlarlar,ikisi ölümüne birbirlerinin arkasını kollarlardı.

Sehun'un kötü bir niyeti olmadığını,sadece ona çok sinirlendiğini biliyordum ama bu kadar yakın olduğun birinin yaptığın hatalarda bir nevi sırt çevirmesi berbat bir his olmalıydı.Sehun onunla arkadaşlığına devam etmişti ama bu konuyu onunla hiç konuşmamıştı.Son zamanlardaysa,özellikle Seulgi mevzusundan sonra ona iyice bilenmiş,hatta buraya gelirken Baekhyun konusu açıldığında bir kere göz devirdiğini de yakalamıştım.

Sehun'u suçlamıyordum,Baekhyun hata yapmıştı ama yine de böyle olmamalıydı.

İşte bu düşünceler güneş doğana kadar beynimi işgal etmeye devam etmişti.Sonrasında sızmış olmalıydım ve şu an gözlerim uykusuzluktan yanıyordu.

"İyi kalkma.Balık tutmaya gelme,sonra döndüğümüzde tatilde bir bok yapmadım diye ağla."

"Sabah sabah ne kafa açtın be kardeşim.Al kalktım."

Gözlerimi açmadan duvarları yoklaya yoklaya kendimi önce koridora,sonra da koridor sonundaki banyoya attım.

"Günaydın."

Duyduğum ses aklımı çıkarırken gözlerimi kocaman açıp elimi göğsüme koydum.Ödüm kopmuştu canım!

"Korkuttum mu?"

Hala etrafı kızarık gözleriyle bana bakarken bakışlarım şişen göz kapaklarına takıldı.Böyleydi işte,azıcık bile ağlasa o güzel gözleri şişerdi.

"Yok..Yani uykuluydum ben,görmedim burada olduğunu.Pardon-"

Banyodan çıkacağım sırada kolumu tutup durdurdu.

"Benim işim bitti,çıkmana gerek yok." Belli belirsiz gülümsediğinde dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı salladım.Yanımdan geçip kapıdan çıkacağı sırada ona dönmeden konuştum.

"Bugün balık tutmaya geleceksin değil mi?"

Vereceği olumsuz cevaptan korkarak arkam dönük onu beklemeye devam ettim ama ses çıkarmıyordu.Aynadaki yansımasına döndüğümde kafası eğikti.

"Gel Baekhyun." Yalnızca bunu diyebilmiştim.Karşılığında yalnızca kafasını sallayıp banyodan çıktı.

🍃

Buraya geldiğimizde 2 km ötedeki doğal gölde balık tutmak favori şeylerimizden biriydi. Oltalarımızı atar,ardından bira içerek saatlerce sohbet ederdik.Bazen kim daha az balık tutarsa onu günün sonunda balıkların daha az olduğu,büyük gölün hemen yanındaki küçük göle atardık.Eve dönene kadar titremesini ve sövmesini izlemek inanılmaz keyifli olurdu.

Best Friend Problems (Problems Texting Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin