Best Friend Problems (Problems Texting Serisi-2)

Ep.89 [M]

Evet, M. Siz ne anlama geldiğini biliyorsunuz :)
Ayrıca diğer bölüm final :')

"Solda güneeeeş yükseliyorduu~ Güneye giderken~!"

Camdan kafasını dışarıya uzatıp bağıra çağıra şarkılara eşlik ettiğinde kahkahalarımı tutamadım.Yola çıktığımızdan beri gülmeden duramıyorduk zaten.

"Kuzeye giderken bu şarkıyı açman da epey ironik oldu."

Kafasını camdan sokup bana döndü.

"Biz arkamızı dönüp giderken de aslında sizin hoşunuza gidiyorduk Chanyeol bey,heheyt!"

Bu ani mahalle delikanlısı moduna geçişi dişlerimin tamamını gösterecek kadar gülümsememe neden olurken direksiyonu tek elimle tutup öbürüyle yanağından makas aldım.

Jongdae sağolsun,yazlığın anahtarını bize verip önden giderek parti için hazırlanmamızı istemişti.Baekhyun'u kendi partisinin hazırlığını yapmak için göndermek aşırı mantıksızdı ama işin arkasında yatan şeyi sorgulamamıştık.En yakın arkadaşlarımızdan biri güzel bir jest yapmıştı işte.

"Chanyeol."

"Efendim bebeğim?"

"Bana ne hediye aldın?" Bakışlarımı yoldan sevimli olduğunu düşünerek yaptığı garip yüz ifadesine çevirdim.

"Zamanı gelince öğreneceksin." Dudaklarını büzüp cama döndü.

"Eşyalarımızın arasında hediye paketi yoktu." Mırıltısıyla kaşlarım havalanırken kollarını göğsünde birleştirmiş hala dışarıyı izliyordu.

"Bagajdaki eşyaları mı karıştırdın?"

Kafasını salladığında kahkaha attım.

"Tanrım...Bu yaptığın hiç doğru değil biliyorsun değil mi?"

"Merak ettim ama.Hem sen hep çaktırırdın aldığın hediyeyi,daha doğum günüm gelmeden ne aldığını anlardım.Bu sefer hiçbir şey olmadı." Hala çocuk gibi mırıldanırken gülmeye devam ediyordum.

"Sana hediye almadığımı düşünmüyorsun değil mi?"

Keyifle ona sataşırken yazlığa gelmiştik.Cevap vermeden arabadan indi ve bagajdaki eşyalarımızı alıp bahçe kapısına yöneldi.Ne kadar sevimli olduğu hakkında fikri var mıydı?

Misafir odasına çıkıp eşyalarımızı yerleştirirken dolabın önündeki bedenine arkadan sarılıp açıkta kalan boynuna öpücük bıraktım.

"Sana çok güzel hediyeler hazırladım Baekhyun.Birini çok beğeneceğinden eminim..Diğerini de umarım kabul edersin.."

Gülümseyip kafasını yana yatırdı ve öpmem için daha çok alan açtı.Kokusunu içime çekip belki on tane art arda öptüm.Karnının üzerindeki kolumu okşarken kafasını geriye yatırıp omzuma yasladı.Çekilmeden önce yanağını öptüm.

"Hadi balıkları fırına atalım."

Gelirken yol üzerindeki nehrin kenarında taze balık satan bir amcadan akşam için balık almıştık.Öğleden sonra yola çıktığımız için akşama doğru anca varmıştık ve hava kararmak üzereyken epey acıkmıştık.

Ben balıkları temizleyip fırın için hazırlarken Baekhyun da salataları yapıyordu.Salatalıktan hoşlanmazdı ama ben seviyorum diye mutlaka iki ayrı salata hazırlar,benimkine salatalık eklerdi.Üst dolaptan yine iki ayrı kap aldığında gülümsemiştim.Bazı ince düşünceler vardı ki,sevdiğiniz kişinin sürekli sizi sevdiğini söylemesine gerek kalmazdı.Bu ince düşünceler öylelerdi ki,hiçbir dildeki "Seni Seviyorum" bu kadar sevildiğinizi hissettiremezdi.