homework // hyunlix ✓

kapıyı açmasam ne olur ki?

Komşumuzun suratıma kapı çarpmasının ardından belki kapı geri açılır diye bir süre kapının önünde bekledim ama kapı açılmadı. Ben de elimden bir şey gelmediği için merdivene doğru yöneldim ve üst kata çıkmaya başladım.

Şu an neden sinirlenmediğimi, şaşırmadığımı ya da herhangi bir tepki vermediğimi düşünüyor olabilirsiniz. Sizi bekletmeden hemen cevap vereyim, antrenmanlıyım. Antrenörlerim de Jisung ve Minho hyung. Açıklayıcı olmuştur umarım.

Zaten merdivenin yanında olan dairemize geldiğimde zile bastım. Kapıyı Minho hyung açtı.

"Neden bu kadar erken geldin?" dedi sorgulayıcı bakışlarıyla.

"Geri gideyim istersen?"

"Aslında çok iyi olur." dedi gülümseyerek. Dediğine göz devirerek yavaşça onu göğsünden ittim ve içeri girdim. İçeri girmemle o da kapıyı kapattı ve bana bakmaya başladı. Gereksiz sorusuna cevap alamadığı için meraktan ölüyor olmalıydı. Umurumda değil.

"Neden bu kadar erken geldin." dedi tekrardan. Ardından da heyecanla devam etti, "Hyunjin yardım edemedi mi yoksa?"

Neden bu kadar heyecanlandığını anlayamadığım Minho hyung'a dik dik baktım. Benden olumlu bir cevap istiyor gibiydi. Sevgili abime istediği cevabı vermeliydim.

"Hayır, evinde misafiri vardı. Sorularımın fotoğrafını çekti ve bu gece çözümlü bir şekilde mesaj yoluyla göndereceğini söyledi."

"Öyle mi?" dedi ve büyük bir kahkaha attı. "Ama bana evinde misafiri olduğunu söylememişti."

"İnanmadıysan gidip bakabilirsin."

"İnanmadığımı söylemedim ki."

"Tamam, başka soracak bir şeyin yoksa odama gideceğim." dedim ve vereceği cevabı beklemeden odama doğru ilerleyecektim ki sormam gereken sorularım olduğu aklıma geldi.

Hayır matematik sorusu sormayacağım.

"Yarın Bay Bang'ın okula gelmeyeceğini söylemiştin, gerçekten gelmeyecek mi? Gelmeyecekse bunu nasıl biliyorsun?"

"Evet, Bay Bang yarın okula gelmeyecek. Beraber bir yere gideceğiz." dedi ciddi bir şekilde. Yalan söylüyor gibi durmuyordu.

"Bay Bang'la neden bir yere gidiyorsun? İş yüzünden desem işlerinizin birbiriyle alakası y-" Konuşmam Minho hyung'un sorduğu soru ile bölünmüştü. "Söylemedim mi sana?"

"Neyi?"

"Chan ile sevgili olduğumuzu."

"..."

"Bir şey söylemeyecek misin bu konu hakkında?" dedi merakla.

"Tebrikler?" dedim ve şimdilik soracağım başka bir soru olmadığı için savsak adımlarla odama doğru ilerledim.

***

"Bay Bang bugün okula gelmemiş!" diye bağırdı sınıf kapısının önünde dikilen çocuk.

Evet gelmedi çünkü sevgilisiyle geziyor.

"Bir matematik öğretmeninin okula gelmemesi için ölmesi gerekiyor." dedi Jisung bana doğru. Başımla onu onayladım. Ona Minho hyung ve Bay Bang'ın ilişkisinden bahsetmeliydim.

İyi malzeme çıktı bize.

Bay Bang gelmedi diye ders boş geçmeyecekti tabii ki. Onun yerine müzik öğretmeni Bayan Park gelmişti. Gerçekten iyi bir müzik öğretmeniydi ve her öğrencisini bir ayrı severdi.

"Yerlerimize geçelim lütfen!" diye bağırdı ayakta olanlara ithafen genç kadın. Bayan Park'ın bağırmasıyla Jisung da önüne dönmüştü. Jisung'u tanıyorsam en fazla on dakika sonra tekrar arkasını dönüp benimle konuşmaya başlayacaktı.

Benimle konuşacak bir Jisung olmayınca ben de arkama yaslandım ve sınıftakileri izlemeye başladım. Sınıfımı seviyordum, herkes kendi halindeydi. Sadece ödev ve not konularında biraz cimrilerdi.

"Gerçekten çoğu soruyu çözemedin mi Jungwon?" yan sıradan duyduğum ses ile kafamı o yöne çevirdim, konuşan Soyeon'du. Soruyu sorduğu kişi de matematikte iyi olan kişilerden biriydi.

"Evet. Yarına kadar da çözebileceğimi düşünmüyorum." dedi Jungwon. Bu da hep yapamayacağım diyor sonra yüksek not alıyor.

 "Sürekli böyle diyorsun ama sonunda en yüksek puanları sen alıyorsun." dedi Soyeon gülerek. Soyeon'u severdim. Lafı dolandırmadan direkt söylerdi karşısındakine. Jungwon, Soyeon'un dediğine sadece küçük bir tebessüm ile karşılık verdi. İnkar edemezdi çünkü kendisi de böyle olduğunu biliyordu. 

"Felix." Bana seslenen kişi Jisung'du.

"Efendim?" 

"Bay Bang'ın ödevini tamamladın mı?" dedi ve nereden çıkardığını bilmediğim ağzı açık kraker paketini bana doğru uzattı.

"Bayan Park görmesin." dedim elimle kraker paketini işaret ederek. Ardından da devam ettim "Sence tamamladım mı?"

"Tamamlama ihtimalin çok düşük. Minho hyung sana yardım etmişse tamamlamış olabilirsin."

"Minho hyung sevgilisiyle bir yere gidecek." dedim birden. Ödev konusu sıkmıştı. Zaten düşük bir puan alacaktım. 

"Ne ara sevgili yapmış?" dedi Jisung gülerek. Ben de bunu merak ediyordum doğrusu. Hiç belli de etmemişti. 

"Bilmiyorum ki. Sevgilisi de tanıdığımız birisi."

"Kim?" dedi merakla.

"Bay Bang."

"Ne?" dedi inanamayarak. "Birbirleri ile alakaları yok ki. Hem Bay Bang geleli bir ay bile olma-"

"Jisung kaldır o kraker paketini!" Bayan Park'ın Jisung'a bağırmasıyla konuşmayı kesmiştik.

**

Bu kapıyı kim böyle kilitledi?

Cevabı bilmeme rağmen bu soruyu kendime sormadan edemedim. Neyse ki sonunda kapıyı açabilmiştim. Kapı bu şekilde kilitlendiğine göre annem ve Minho hyung eve uzun bir süre gelmeyeceklerdi.

Ev bana kaldı.

Mutlu bir şekilde içeri geçip kapıyı kapattım. Odama gittim ve üzerimi değiştirdim. Evde tek olduğum için televizyonun karşısında yemek yemeliydim. Bu yüzden direkt mutfağa girdim ve kendime bir şeyler hazırlamaya başladım. İşim bittiğinde elimdekilerle salona geçecektim ama zil çalmıştı.

Elimdekileri geri tezgâha bıraktım ve koşarak girişe geldim. Kapıyı açmak yerine önce kapı dürbününden gelenin kim olduğuna baktım. Gelen kişi alt komşumuz Hwang Hyunjin'di. Elinde bir bilgisayar ve birkaç kitap vardı. 

Kapıyı açma konusunda biraz tereddütlüyüm. Açmasam ne olur ki?

*