(f) yirmi ikinci yaş

270 20 20
                                    

Minho hyung, fil desenli yastığı çok sert olmayan bir biçimde misafirimizin kafasına fırlattı. "Ben on beş yaşındayken arkadaşlarımla birlikte kiliseye gitmiştim. Sonra Peder, bize kiliseye geldiğimiz için hediyeler vermeye başladı. Bana da bu yastığı verdi."

Hyunjin, elindeki yastığı incelerken konuştu. "Ben bu yastığı beğenmedim."

Minho hyung'un anlattığı anısı üzerine hemen bir yorumda bulundum. "Bence bu yastık sana boşuna verilmedi. Bu yastık, kutsanmış olmalı."

Minho hyung, cevap vermeden önce kollarını birbirine dolayıp kafasını salladı. "Aynen öyle!"

Duruşunu bozuduktan sonra dağıttığı yerleri düzenlemeye girişen mor saçlıya, "Hyung, eğer seninle bir işimiz kalmadıysa gitmek isteriz." dedim.

Evet, Hyunjin ile beraber benim odamda kalacağız. Bu karara eve geldiğimiz an vardık.

"Gidebilirsiniz." Beyefendi hiç istifini bozmadan cevap verdi.

Aldığım cevapla birlikte Hyunjin'e dönerek, "Gidelim." dedim ve annemin odasından ayrılarak odama geçtim. Daha doğrusu, geçtik.

Sol tarafımda duran kahverengi saçlıya bakmadan, "Duvar kenarında yatmak ister misin?" gibi bir teklifte bulundum çünkü ben, duvar kenarında yatarsam daralırım.

Hyunjin yatağıma doğru adımladı ve teklifime, "İsterim." yanıtını verdi. Ardından biraz dağınık olan yatağımı düzelterek yastığını fırlattı ve duvar kenarında yerini aldı. Ben de ışığı kapatıp genç adamın yanına uzandım.

Hiçbir şey göremiyorum.

Görüş yetimi geri kazanabilmek için bir müddet tavana bakarak sırt üstü uzandım. Görüş yetimi geri kazandığım vakit, soluma döndüm ve sırtı bana dönük yatan Hyunjin'e baktım.

Uyuyor sanırım.

"Hyunjin, uyuyor musun?" Fısıldayarak sorumu sorduktan sonra yavaşça sırtına dokundum.

"Yok." Aldığım üç harflik cevaptan sonra yataktan kalkarak çalışma masama doğru ilerledim. Çünkü telefonumu almam lazımdı.

Dört yıllık dostumu alarak yatağıma geri yattım. Daha sonra uyumadığını iddia eden bireye yaklaştım, ekranımın ışığıyla yüzünü aydınlattım ve sessizce birtakım incelemeler yapmaya başladım.

Yüzünde biraz akne ve sivilce var. Kaşlarında da orantısızlık var ama uzaktan fark edilmiyor bu. Yani, ben hiç fark etmedim. Dudakları çatlamış, nemlendirici lazım.

Hyunjin ekranın ışığından rahatsız olmuş olacak ki, "Uyumuyorum dedim ya!" deyip gözlerini açtı.

Bence dudağına bir öpücük kondursam bir şey olmaz.

Bir anda ortaya çıkan bu düşüncemi, aklımın süzgecinden geçirmeden uygulamaya giriştim ve dudaklarımı, karşıdaki dudaklara yavaşça değdirerek geri çekildim.

Evet, biraz kısaydı ama olsun. Dudaklarını nemlendirmiş oldum. Dudağı çatlayan varsa söylesin, sizi de öperim. Böylelikle dudaklarınız nemlenmiş olur.

Uyku sersemi olan Hyunjin, ani hareketime yarı açık gözleriyle bakmak dışında herhangi bir tepki vermeden sırtını bana döndü.

Uykuya dalmaya çalışan gence, "İyi geceler." dedim ve gözlerimi kapatarak uyumaya çalıştım.

**

5 yıl sonra

"Bu kitap mı?" diye sordum sandalyesinde hiç güzel bir şekilde oturmayan sarı saçlıya.

homework // hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin