~29~ Yeni rahipler mi

496 36 2
                                    


Aniden duyduğumuz çığlık hepimizi şaşırttı. Yani ben hariç. Ben daha çok korkmuştum.

Ses Jimin'in odasından gelmişti. Kapıyı açıp içeri girdiler ben ise arkadaydım. Ama görüyordum. Korkunç bir manzaraydı ve ne yapacağımı bilemedim. Jungkook'un kolunu tuttum.

"Sakin ol bir şey yok. Gel dışarı çıkalım." dedi Jungkook ve beni dışarı çıkardı.

~Yazarın anlatımı~

Jimin'in karşısında kanı sonuna kadar çekilmiş bir kız vardı. Jimin'in de ağzı aynı şekilde kan içindeydi. Dönüşmüştü ama ne dönüşme... Felaket görünüyordu. Hatta Sun-yeon için diğerlerinin gördüğü dönüşümünden daha kötüydü.

"Jimin, öncelikle sakin ol." demeye kalmadan Jimin cevabını verdi.

"Korkma hyung. Bu rahip benim içindi. Az önce Sun-yeon'un büyükbabası geldi. Büyücüler savaşı tam 2 gün sonra açacakmış. Toparlanmamız için hepimize birer rahip göndermiş. Sizinkileri de mahzende. Büyükbaba Alfred oraya götürmüş."

"Yeni rahipler mi?"

"Bu çok iyi!"

"Evet bende biliyorum. Ayrıca öldürmenizde her hangi bir kusur yok."

"Ağzından bal damlıyor Jimin-ah! Teşekkür ederim." dedi Taehyung ve hızla dışarı çıktı. Tabii çıkarken de müjdeyi Jungkook'a vermeden edemezdi. Gerçi zaten duymuştu ama...

"Jungkook-shi, Jimin-ah yeni rahiplerin geldiğini söylüyor ve mahzendelermiş."

"Ciddi misin sen?" dedi Jungkook daha çok alayla.

"Evet de, duymadın mı Jimin'in dediklerini?"

"Taehyung-shi, ben zaten kendi rahibimi hallettim. Size söylemedim üzgünüm. Jimin yaralandığı gün onu hayatta tutmak için çok enerji ve kan harcadım. Büyükbaba Alfred'de bana rahibi o gün getirdi." diye açıkladı Jungkook. Taehyung duyduğu şey karşısında minik bir şok geçirse de daha fazla üstelemeden mahzene indi.

Diğerleri de Taehyung'un ardından mahzene indi. Çünkü hepsinin şuanda çok fazla kana ihtiyaçları vardı ve ne yazık ki, bir kaçı Sun-yeon'a dokunamıyordu.

Herkes mahzene indi, Yoongi hariç. Jimin de zaten kendine gelmişti ve rahip kızı mahzene ölen rahipleri gömdükleri yere götürmüştü.

Sun-yeon Jimin'in o halini gördükten sonra korkusu kat be kat artmıştı. Ayrıca mahzenden gelen çığlıklar her ne kadar belli belirsiz ve boğuk olsa da korkuyordu. Hemde çok. O an kapkaranlık ortamda çakan şimşeğin korkusu bile bu kadar baskın değildi.

Sun-yeon onlardan korkuyor, ama yine de ölümüne seviyordu. Çığlıklara daha fazla dayanamayıp odasına çıktı. Kendisini duşa teslim etmek ve sonsuz bir uykuya dalmak istiyordu.

Duşa girmek için bluzunu çıkartacağı esnada kapının açılması onu ürkütmüş ve çıkarmadan geri giymişti.

Kapıyı açan kişinin kim olduğuna bakmaya tenezzül dahi etmeden, "Yanlız kalkmak istiyorum." dedi titrek ve ürkek bir sesle. Ama kapının ardındaki kişi bunu takmayacak kadar umursamazdı.

Vampire Mansion¹ : 3 Ay {BTS}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin