~33~ Esas amaç

484 33 1
                                    


~Hoseok~

Toplantıyı zor bela atlatıp odama geçmeye vakit bulabilmiştim sonunda. Orada Büyükbaba Alfred'in söylediği şeye karşı sessiz kalmamızın sebebi neydi bilmiyorum ama, emin olun ki oraya çıkıp da 'Sen merak etme Alfred, biz Sun-yeon'u ne olursa olsun korur hatta ona zarar gelmesine izin vermez, onun yerine kendi canımızdan oluruz' demeli miydik?

Hayır.

Söz konusu büyükbaba Alfred'in torunu bile olsa, bunu-ben-asla-yapmazdım... Onlar da öyle.

Toplantının bitmesi çok mutlu etmişti beni. Bu şekilde aklımda kalan bir çok konuya da açıklık getirmiş olurdun. Gerçi şuanda odadan nasıl idare edebileceksem? Odamda yanlız kalsam bile o üç küçüğün sesi yüzünden doğru düşünemiyordum. Tanrım, çok gürültücüler.

Aish, bak aklıma geldikçe sinirim bozuluyor. Her neyse...

Jungkook ve Sun-yeon o gün o zodiac sembolleri için yanıma geldiklerinde onlara demedim ama, daha detaylı bir şekilde üzerinde durunca balık sembolü hariç diğer sembollerin sadece dikkat dağıtmak amacıyla hazırlandığını anladım. Özellikle hedef olan kişilere onları da alıp bizim dikkatimizi dağıtacaktı aklı sıra. O kızın en başından beri amacı Yoongi'ydi.

Ayrıca Sun-yeon bunu her ne kadar belli etmese de, gece geç yattığı zamanlarda bunun sebebi  -yani genellikle-  Seo-wae'nin onun odasına girme çabalarıydı. Eminim ki Sun-yeon bu yalanı daha fazla devam ettiremeden Yoongi hyung gerçekleri anlardı. Çünkü hyung'umun gözünden hiçbir şey kaçmıyordu.

Flashback...

Jungkook ve Sun-yeon için yaptığım zodiac sembolleri araştırmasının 3. günündeydim. Jungkook ben araştırma yaparken o kadar çok ve boş konuşuyordu ki, daha fazla dayanamadım.

Alnımı ovuşturarak derin bir of çektim ve, "Jungkook yeter! Artık katlanamıyorum! Lütfen dışarı çıkar mısın?" dedim sakince ama çok kızmıştım. O ise bunu beklemiyor gibiydi. Bunu kaşlarını kaldırmasından ve ağzını şaşkın bir şekilde açmasından anlamıştım.

Başına sağa yatırdı ve, "Yaa hyung, sen benden sadece 19,5 dakikada bu kadar soğuduysan aşağıdakilerin bir günü heba olur." dedi.

"Umurumda gibi mi duruyor! Jeon, cidden...çok önemli birşey yapmaya çalışıyorum ama sen sürekli konu ile alakasız sorular sorarak beni bölüyorsun." dedim ama bu sefer sanırım sinirimi biraz göstermiştim.

Arkadaşlarıma kızmak en son istediğim şeydi, hele ki küçüklerime. Ama ne yapalım, laf dinlemiyorlar ki! Hele de o Jimin...

"Ah, ben çok özür dilerim hyung. Bilmiyorum ama, sadece merak etmiştim." dedi çok kırılmıştı. Yüzünü asıp kapıdan çıkacağı anda onu durdurdum.

Evet, durdurdum. Ona git diyen ben, onun gitmesine izin vermedim. Ama ne yapabilirim, o çok masumdu ve...onun ruhu çocuk gibiydi. Eğer onu üzersem buna dayanamazdım.

"Sorunu tekrar eder misin?" dedim.

"Yok hyung, gerek yok. Ben gideyim."

"Hayır Jungkook, gitmiyorsun. Sana sorunu tekrar et dedim. Ve senin de etmen gerekiyor."

"Ama sen ba-"

Vampire Mansion¹ : 3 Ay {BTS}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin