Vampire Mansion¹ : 3 Ay {BTS}

~50~ Yoongi de seni sevmiyor

Hoseok beni çekiştire çekiştire mutfağa indirmiş ve masaya oturtmuştu. Yemekler her zamanki gibi yine harikaydı. Fakat eskisi gibi olmayan bir şey vardı. Benim yanımda benimle birlikte yemek yemiyorlardı. Hoseok'a oturup oturmayacaklarını sorduğumda, 'biz aç değiliz sen ye' demişti. Neden böyle davranıyorlardı anlam veremiyordum.

Kahvaltımı yaparken bir yandan da içeriden gelen kahkaha ve konuşmaları işitiyordum. Her şey yolunda gibiydi ama bana nedense öyle gelmiyordu.

"Nee! Nasıl yani, neden sarı 9 atamıyorum?!"

"Olmaz Jimin! Çünkü sarı 9 o."

"Ne alaka? Ne de olsa aynı rakam. Oyunun kuralı da zaten öyle değil mi?"

"Nasılmış oyunun kuralı?!"

"Taehyung-shi, bak şimdi. Sen kırmızı 9 attıysan ben de sarı 9 atabilirim. Kartta yazan şey aynı, ama rengi farklı. Yani, atabilirim!"

"Hoseok hyung'a soralım. O iyi bilir."

"Tamam soralım. Ama eğer benim dediğim doğru çıkarsa-"

"Hoseok hyung!"

"Ne var?"

"Jimin ısrarla sen kırmızı 9 attıysan ben de sarısını atabilirim diyor!"

"Ne olmuş yani?"

"Ne demek ne olmuş hyung? Kırmızı 9'un üzerine sarı 9 atabilir mi? Aynı renk değil çünkü!"

"Bak TaeTae eğer aynı rakamsa tabi ki de atar. Neden atamasın ki?"

"Ya siz hiçbiriniz bu oyunu bilmiyorsunuz cidden! Nasıl olacak o? Kırmızının üzerine nasıl sarı atabilir?!"

"Oyunun kuralı bu Taehyung-shi. Bak Hoseok hyung da aynı şeyi söylüyor işte. Yani...ben kazanmış oluyorum."

"Yaa of Jimin yaa! Hep kazanıyorsun ama! Geri al o attığın kartı hemen!"

"Oyun bozanlık yapma Taehyung-shi. Ben kazandım işte."

"Off, biraz sussanız keşke!"

"Ne var Namjoon hyung, şimdi de sen mi başladın bizden rahatsız olmaya!"

"Hayır ya, ne alakası var? Önemli bir yeri okuyorum."

"Ya sen vampirsin. Neden tüm gününü şu kalın şeyleri okuyarak araya veriyorsun?"

Onların tartışması her ne kadar gülmeme neden olsa da, sanırım bazıları bu durumdan hoşlanmıyordu. Taehyung en sonunda Namjoon'un okuduğu kitabı almış olacak ki Namjoon yüksek sesle bağırdı.

"Ya Taehyung, senin hayati amacın beni suistimal etmek mi?! Ver şunu hemen!"

"Hayır hyung. Biraz bu kitap dünyasından çıkıp bizimle sohbet etmeye ne dersin?"

"Hayır derim. Şimdi ver şunu!"

"Aissh, cidden. Hepiniz daha bebeksiniz! Kendinize gelin biraz. Namjoon-ie bence sen de biraz gerçek dünyaya dön. Bak burada bir sürü şey kaçırıyorsun."

"Ne kaçırıyorum Hoseok? Makneaların saçma bir oyun oynamasını ve sizi temizlik yaparken izlemeyi mi?!"

"Oh, hyung bu çok ağır oldu ama. Bizi izlemek zorunda değilsin ki. Başka şeyler de uğraşabilirsin."