1- Nefrete sürgün

1.1K 38 11
                                    

İlk kitabım okuduğunuz için şimdiden herkese teşekkürler sizleri seviyorum

İyi okumalar güzellerim...:)

1. Bölüm

Sam tinezs- Play With Fire

Abendam SOYDAN

Soydan aşiretinin kızı... hayır onlar benim ailem değil tabi ki Ben... sadece benim olan şeyleri alıp, işimi halledip eski hayatıma geri döneceğim.

İş?

Şu mesela? çocukluğuma zarar verenlerin, canını yakmam gereken konular var sadece, tabi ki de birisini öldürmeyeceğim saçmalamayın ben katil miyim? Şey... evet katilim.

Aslında her şey babamın, "senin gibi bir kızım olduğu için utanıyorum." demesi ile başlamıştı. Bu bir cümle, yedi kelime otuz yedi harften oluşan tümleç, sizlere belki de sıradan geliyor ama benim canımı çok yakmıştı.

Şimdi canımı yakanların canını alma vaktiydi.

Üzerimde olan ölüm emrinden, acıdan sonra Mardin'i, memleketim dediğim, çocukluğumu terk etmek zorunda kalmıştım. İstanbul'da Dedemin yani annemin babasının yanında kalmaya başlamıştım. O da ben mezun olduktan sonra kanserden dolayı vefat etmişti, yani öyle biliniyordu ;) Annem mi? o babama olan aşkından canından oldu!...

İstanbul'dan arkadaşım Ender ile beraberdik, o benim herşeyimdi, annesi Almanya'daydı, babası ise yıllar önce şehit düşmüş, kendisi ise Galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi mezunuydu, bende  tıp okumuştum istanbulda,
mezun olmuştum. Ama uzmanlığımı bile tamamlamadan kendimi bu halde buldum.

Ender ise terörle mücadele savcısı olmuştu. Bir yandan da beraber uluslararası ticaret okumuştuk.

Silah ticareti ve üretimi ile ilgileniyorum, bu işle ilgili holdinglerim ve çalışanlarım var. Herkes beni kendi halinde ticaret insanı zannederken, aslında samanlık altında kendime koca bir imparatorluk kurmuştum.

Sadece GÜÇ!

Gücü seviyorum beni dokunulmaz hissettiriyor, Gücün temeli ise para ve zeka, ve tabi ki de bu iki faktöre sahibim.

Neyse kendimden çok bahsettim sizlere, hadi leş hayatıma dönelim.

                                 🌪

Kafamın içinde son ses yabancı, hareketli bir müzik yankılanıyordu, kaçıncı kadehim saymamıştım. "yeter Abendam bu kadar, alkol komasına gireceksin kızım." dedi karşımda kendisine yakışan saten, toz pembe elbisesi ile oturan Ender.

"Bana birşey olmaz." dedim bir yandan etrafını kolaçan ederken, Ender'in elimdeki kadehi yere fırlatmasıyla kafamı Ender'e çevirdim."sarhoş olmaman, alkolün sana zarar vermediği anlamına gelmez Abendam." bdı bıdı bıdı bıdı göz devirdim, ahhh sanırım gerçekten çok içmiştim başım zonkluyordu.

"Tamam içmiyorum işte." dedim ellerimi havaya kaldırırken, ardından ayaklanarak. "biraz dans edeceğim katılmak ister misin bebeğim?" Ender dans etmekten nefret ederdi aslında beceremezdi de, gıcıklık olsun diye yapıyordum. "Ya bayılırım! her gün kıvırtıyorum adliyede." dedi benimle alay edercesine konuşurken. " tamam sakin ol küçük enişte ben biraz kafa dağıtıp geliyorum." uzanıp yanağından öptüm, Ender benim tek ailemdi ve onu üzmek en son isteyeceğim şey bile değildi.

SOĞUK' ŞEHVET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin