Sabah alarmın sesi ile zor da olsa uyanmıştım. Aslında uyanmama şaşırmıştım. Çünkü akşam uyku hapı içip yatmıştım.
Ayağıma yük vermemeye çalışarak banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Giyinme odama girip kıyafetlere bakmaya başladım. Bileğimi kapatan şeyler giysem iyi olurdu.
Bazı yerlerinde inek desenleri olan bir pantolon , üstüme kısa bir crop giyecektim. Ceket olarak ise şeffaf bir yağmurluk giyecektim. Beyaz bir spor ayakkabı ve küçük inek desenli bir çanta.
Saçlarımı dağınık bir şekilde toplayıp evden çıktım. Arabama bindim. Gaza basarken fark etmiştim. Ayağım ağrımaya başlamıştı.
İş yerine geldiğimde inip yürümeye başladım. Ne kadar çaktırmamaya çalışsam da topallıyordum.
Odama geçtiğimde Alp'de arkamdan gelip bilgleri verip gitti. Bugün 1 tane elbise teslim edilecekti.
Çizim yaparken kapı çaldı. Gel diye seslendim içeri Alp girdi.
''Leyla Hanım. Jungsoon adında bir beyefendi geldi.''
''Alabilirsin.'' Başını sallayıp çıktı. Birkaç saniye sonra içeri girdi. Elinde poşetler vardı. Yüzündeki gülümsemeyi gördüğüm zaman ben de gülümsedim ve konuştum.
''Hoş geldin.''
''Hoş buldum. Bugün yoğun musun?''
''Hayır. Sadece 1 tane elbise teslim edicem.'' Başını salladı.
''Gel hadi yemekleri yiyelim.'' Başımı salladım, ayağa kalkıp yanına giderken ayağıma olabildiğince az yük vermeye çalışıyordum.
Karşısındaki koltuğa oturdum. Yemekleri paketinden çıkarmıştı. O yüzden direk yemeye başladım.
Arkama yaslandım. Doymuştum. Jungsoon benden önce bitirmiş, ben bitirene kadar beni izlemişti.
''Doydu mu?'' Başımı salladım. Önümdeki yemek kaplarını poşede koydu ve ayağa kalktı.
''Hadi gidiyoruz.'' Analamadığım için kaşlarımı çattım ve cevap verdim.
''Nereye?''
''Nereye olacak doktora.'' İçiç kıpır kıpır olurken gülümsedim. Ben unutmuştum ama o unutmamıştı.
''Gidelim.'' Bende ayağa kalktım ve askılığa astığım yağmurluğumu giydim. Çantamı da elime alıp çıktım.
İş yerinden dışarı çıktık. Arabası kapının önündeydi. O şoför koltuğuna otururken ben de yolcu koltuğuna oturdum. Motoru çalıştırdı ve ilerlemeye başladık.
Yolculuk 15 dakika kadar sürmüştü. Konuşmamıştık, sadece arkadan bir müzik gelmişti.
Geldiğimiz yer özel bir klinikti. Koluma girdi bana destek olmak amacıyla. Ben de yükümü biraz ona vererek yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA
ChickLit"Sen ne hakla buraya geliyorsun?! Hangi yüzle?!" Öfkeyle bağırdığımda geri adımladı.Gözleri doluydu, dağılmış görünüyordu. ''Leyla affet,çok pişmanım,küçük bi hataydı sadece.Kışkırttı beni,dayanamadım.'' Dediğinde suratına tokadı geçirdim. ''Ne ha...