Alarmın sesi ile uyandım. Ufaktan gözlerimi açıp etrafı süzdüm. Esneyerek ayağa kalktım. Hala inanılmaz derecede uykum vardı.
Telefonumu elime alıp mesajlara baktım. Polis arkadaşımdan mesaj gelmişti. Hemen tıkladım.
-Leyla bana attığın plaka bu kişiye ait. Kim Jungsoon adında bir adam. Adam hakkında biraz araştırma yaptım ancak bir bilgi bulamadım. Sadece Kore'de çok iyi bir iş adamı olduğu hakkında bir bilgi bulabildim. Ben sana adamın dosyasını atıyorum. Bulabildiklerim bu kadar.
Mesajı okuduktan sonra alttaki dosyaya bastım. İçerisinde adamın bir fotoğrafı vardı. Çok yakışıklıydı. Keskin yüz hatları vardı. Burnu oldukça güzeldi. Hayatımda gördüğüm en yakışıklı erkeklerden biri diyebilirdim. Sorun beni neden takip ettiği?
Dosyayı kapatıp ayağa kalktım. Adam bana bir yerden tanıdık geliyordu ama çıkaramamıştım. Odanın içinde volta atarken düşünüyordum. Bu adamı nereden tanıyordum?
Pencerenin önünde otururken, ayağa kalktım. Bu adamı nereden gördüğümü hatırlıyordum. Geçen okuduğum haberlerde görmüştüm.
Masaya oturup leptopu açtım. Haber sekmelerine girip bakmaya başladım. Biraz baktığım zaman bulmuştum.
ÜNLÜ KORE'Lİ İŞ ADAMI KIM JUNGSOON TÜRKİYE'YE GELDİ!
Ünlü iş adamı Kim Jungsoon bugün kameralara lüks bir restorantta yakalandı. Kendisiyle kısa bir konuşma yaptığımızda ise Türkiye'ye hayatının aşkını almaya geldiğini söyledi. Peki bu şanslı kişi kim?
Uzun süredir kendisinin hayatında herhangi biri olduğu ile ilgili bir gelişme yoktu. Neden birden hayatının aşkını Türkiye'de arıyor?
Kendisi bize bu konu ile ilgili daha fazla konuşmak istemediğini belirtti ve mekandan ayrıldı.
Giyim tarzı ile de dikkat çeken Kim Jungsoon kendini her geçen gün geliştirdiği gözle görülür derecede.
Adamın ismini buradan biliyordum. Beni neden takip ediyordu? Gerçekten anlamıyordum. Kafam çok karışmıştı.
Masadan kalkıp biraz dikim yapmaya karar verdim. Kafamı az dağıtmaya ihtiyacım vardı.
Saate baktığımda zaman 9 olmuştu ve karnım çok acıkmıştı. O yüzden eve gitmeye karar verdim.
Eve gelince kendime bir salata hazırlamıştım. Onu yedikten sonra ise uyumuştum. Çünkü eğer uyanık kalırsam düşüneceğimi biliyordum.
Gördüğüm kabusla sıçrayarak uyandım. Gözümden düşen yaşlarla ayaklarımı kendime çekip, sırtımı yatağın başlığına yasladım.
Biraz ağladım ve sakinleştim. Yorulmuştum. Saate baktım. 7 olmuştu. Ayağa kalkıp banyoya girdim. Kıyafetlerimi çıkarıp banyoya girdim. Ilık bir banyo eminim iyi gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA
ChickLit"Sen ne hakla buraya geliyorsun?! Hangi yüzle?!" Öfkeyle bağırdığımda geri adımladı.Gözleri doluydu, dağılmış görünüyordu. ''Leyla affet,çok pişmanım,küçük bi hataydı sadece.Kışkırttı beni,dayanamadım.'' Dediğinde suratına tokadı geçirdim. ''Ne ha...