3

385 46 9
                                    

"Tanrım, karina şunu gördün mü?"

Yeji'nin telefonunu bana uzatarak gösterdiği fotoğrafı görünce çiğnediğim tost, boğazıma fena kaçmış ve öksürmeye başlamıştım.

"Kim koymuş bunu?" diye sordum öksürüklerimin arasında. Sırtımı sıvazlayan ryujin, "Görmüyor musun, itiraf sayfasında paylaşılmış."

İtiraf sayfası lafını duyunca öksürüğüm artmıştı. Okulun neredeyse yarısı, bu sayfayı takip ediyordu.

Sakinleşmeye başlayınca telefonu elime alıp baktım ve fotoğrafı dikkatlice inceledim. Fena değildi. Yani heeseung ve benim dün geceki çekilen fotoğrafımın paylaşılması değil, fotoğraftaki heeseung fena değildi. Aksine mükemmeldi.

Fakat hangi ırz düşmanı bu fotoğrafı koyduysa onu bulacağım. Kime bulaştığının farkında değil.

Asıl sorun, eğer heeseung bunu öğrenirse ben gerçek anlamda biterim. Kasıtlı olarak yaptırdığımı düşünebilir ve benden nefret ederse, nefes bile almaya enerjim kalmaz.

"Bu fotoğrafı ortadan kaldırmalıyız." dedim bakışlarımı etrafta gezdirirken.

"Neden? Oldukça tatlı gözüküyor." Yeji, tanrım bir kere de olsun şu kafanı çalıştır.

"Yeji ciddi misin sen? Ya heeseung bunu öğrenirse? Karina'nın tekrar nefes alabileceğini düşünmüyorum."

Ryujin, bir empati uzmanı. Şu içimden söylediklerimi tek tek döktü ortaya. Bence aramızda bir bağ var.

Ben ayaklanınca diğerleri de kalktı ve yürümeye başladık. Soğuk olan hava yüzümüze çarparken yeji nihayet zekice bir şey söylemeyi başardı.

"O zaman ilk jay'i bulalım. Sanırım heeseung ile yakın."

Kafa salladım hızlıca. Jay ile aynı bölümdeydim. İkimiz de ingiliz edebiyatı okuyorduk. Sınıfta onu yakalayabilir ve bu konu hakkında soru sorabilirdim.

Fakültenin önüne gelince diğerlerine kısaca veda edip hızlıca içeri girdim. Koridorlardan koşar adımlarla geçip nihayet sınıfa vardığımda jay, ortalarda bir yere oturmuş, kitaplarını düzenliyordu.

Hızla yanına adımladım. Bir kaç adım ötesinde durduğumda bakışlarını bana çevirmiş ve merak dolu gözlerle bakmıştı.

Telefonumu çıkarıp ititaf sayfasındaki fotoğrafı göstererek konuştum. "Bundan eminim haberin vardır."

Kafa salladı. "Hayır yok. Yeni görüyorum. Bekle...Sen kareina mıydı kerinaydı galiba."

"Karina." diye düzelttim onu. Aydınlanma gelmesi ile ağzını araladı. "Seni dün partide gördüm ama içmezsin diye düşünmüştüm."

"Zaten içmedim." dedim kolumdaki çantayı yere bırakırken. "Bunu kimin çektiğininden haberin vardır. Sonuçta parti senin." dedim otururken.

Tekrar kafa salladı. "Bak dün gece yeterince sarhoştum ve şimdi derse girecek olmak sinirlerimi oynatıyor. Kim ne halt yediyse yemiş umurumda değil."

Kitapları düzenlemeye geri döndü. Göz devirdim kısaca. "O parti senindi ve bu fotoğrafın sorumluluğunu da üstleneceksin jay park." diyerek çantamı yerden aldım ve ayağa kalkarak arka taraflarda boş olan bir yere geçtim.

Bu fotoğrafı gördüğünden eminim ve bunu kabullenene kadar ensesinde olacağım.

...

xxx:
Ben karina.
Görünce cevap yaz.

xxx kişisini karina olarak değiştirdiniz

jay:
cevap.

karina:
komik şey seni.
Her neyse, heeseung ile yakın olduğunu biliyorum. Onun fotoğraftan haberdar olup olmadığını öğrenmen gerek.

jay:
bunu umursamadığımı söylemiştim. Sadece bırak görsün, en fazla ne olur?

karina:
Bu özel bir mesele.
Kimse bilmemeli ve eğer öğrenmezsen reşit olmayan çocuklara hap sattığını söyler ve seni ihbar ederim.

jay:
Öyle bir şey yapmıyorum.

karina:
Sahte kanıt bulmak kolay.
Ancak hapisten çıkmak zor.

jay:
İyi ama şimdiden söyleyeyim heeseung ile o kadar da yakın değiliz.

karina:
uzak ya da yakın ol umurumda değil.
Görevini yerine getir ve  ben de seni ihbar etmeyeyim.

karina çevrimdışı

love tonight, heerinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin