love tonight, heerina

19

Partinin ardından iki gün geçmiş ve sınavların yaklaşmasıyla gerçekten yoğun bir haftaya ayak basmıştım. Tanrıya şükür sözel ağırlıklıydım. Sınavlarım sayısal ders ağırlıklı olsaydı bitmiştim ben.

"Unnie." Odama giren wonyoung'u görünce sinirle soludum. "Hep bir şey isteyince unnie diyorsun. Ne oldu bu sefer?" Dersimi bölmeyi istemediğim için hızlıca geliştirdim onu.

"Hoşlandığım bir çocuk var, mimarlık okuyor. Bu hafta sonu doğum günü var ve ne alacağımı bilmiyorum." dedi bağlı olan saçını çözmeye çalışırken. "Bana ne soruyorsun wonyoung? Ne bileyim ben." deyip onu odadan dışarı ittirmeye çalıştım.

"Diyorumki şu partide tuvaletin önünde konuştuğun çocuğa mi sorsan?" deyince yüzümün yandığını hissettim. "Kapa çeneni ve yürü git." Kapıyı yüzüne kapatacakken ayağıyla durdurdu. "Yoksa..."

"Wonyoung!" diye çağırınca kahkaha atarak gitti. Derin bir nefes verip geri masanın başına oturdum. Nasıl odaklanacağım şimdi?

_

"Yani winter aslında bizim bildiğimizden daha mı fazlası?" Yeji merakla sorarken kafa salladım. "Galiba."

"Sevgililer günü partisine yeji ve ben gelemedik. Tek başına gittin, ortam iyi miydi?" diye soran ryujin'e mutsuz bir bakış attım. "Her yer çift doluydu." dedim.

"Genede konuşacak birisini bulmuşsun." Yeji söylediklerinin ardından bakışlarını kütüphanenin kapısına çevirdi. Ben de baktığımda heeseung'u gördüm, jay ile birlikte oturacak yer arıyorlardı. Sınav dönemi olduğu için kütüphane ayrı yoğundu.

"Karina, acaba jay'in yanına gidip şu olayın geri kalanını sorsan olur mu?" Diye soran ryujin'nin fikri pek te kötü değildi. "Tamam." deyip sandalyemi geriye ittirdim ve ayağa kalkıp yeji ve ryu'nun yanından ayrıldım.

"Jay, bir kaç dakikan var mı?" Yanlarına ulaştığım da sorduğum soru üzerine heeseung'un şaşkın bakışları beni buldu. Jay kafa sallayıp ayağa kalktığında etraftaki masalardan gelen küçük dedikoduları duyabiliyordum.

'Tanınan' birisi ile muhattaba girince böyle oluyor işte. Kütüphaneden çıkıp, kapının yanında durduk. "Ne oldu?" diye sordu merakla. "Winter konusundan biraz daha bahseder misin?" dedim.

Ensesini kaşıdı. "Yarın seni bulayım. Bugün yapmam gereken şeyler var." demesi üzerine kafamı salladım ve birlikte kütüphaneye geri girdik.

Yeji ve ryujin'nin yanına ulaşınca kitaplarını kapattılar ve toplamaya başladılar. "Bir şey dedi mi?" diye sordu ryujin. Olumsuzca salladım kafamı.

Eşyalarımızı alıp birlikte kütüphaneden çıktık. Tabi çıkarken heeseung ile buluşan gözlerim ondaki sorgulayıcı ifadeyi fark etmişti.