14

236 33 11
                                    

önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun!

Şuan hayatımın hatasını yaptığımı iddia ediyorum. Elimdeki kitapları isteksizce çantama sıkıştırmış, üşene üşene merdivenleri inmiş ve ana kafe'ye bir yürüyüşe çıkmıştım.

Kızlar ile olan son yazışmalarımız ardından planı gerçekten uygulayacaklarını söylemişlerdi. Ağıza kolaydı fakat iş pratik kısma geçince ben donup kalıyordum.

Üstelik heeseung'a kendi içimde hala öfkeliydim ve aramız kış tatilinden beri pek iyi değil. Şimdi ise sabah dayak zoruyla ona mesaj atıp kafe'ye çaktırmıştım. Kendime bir güzel kızdığım süre içerisinde varmıştım bile.

İçeri girdiğimde onun çoktan geldiğini fark ettim. Hafifçe elimi sallayarak yanına doğru adımlamaya başladım. Karşısına oturduğumda, "Selam." diyebilmişti.

"Selam." deyip çantamı sırtımdan çıkardım. O sırada telefonuma gelen bildirim sesi ile irkildim. Mesaja bastım hızla.

yeji:
inanabiliyormusun şuan ryu ile birlikte karşı masanızda sizi gözetliyoruz
Üstelik bunun için gözlük bile taktık!

Şaşkınca karşı masaya baktım ikiside simsiyah giyinmiş ve gözlükleri ile bizi izliyorlardı. Yeji kendine bir çilekli milkshake bile spariş etmişti. Göz devirdim. En azından heeseung görmüyordu bu rezilliği.

"Eee neden beni çağırdın?" direk konuya girmesi ile sertçe yutkundum. Harbi, niye çağırdım ben onu. Sonuçta eski sevgilinin bir manyak olduğunu öğrendim artık sana soğuk yapmama gerek yok, diyemezdim.

Tanrım, ne olur bana şuan yardım et. "Ben bir tuvalete gideyim." deyip hızla masadan kalkıp tuvaletin yolunu tuttum. Şaşkın bakışları beni delip geçiyordu adeta.

Kapıyı kapadıktan sonra tekrar açıldı. "Ne oldu?" diye sordu yeji.
"Ne olmadı ki? Çocuğu buraya neden çağırdığımızı bilmiyoruz. Çıldıracağım." dedim sinirle.

İkiside durumun şokunu yaşadılar bir süre. Ciddi ciddi çocuğu lay lay lom etmek için çağırmıştık resmen. Bir neden bulamadığımda aramız iyice bozulacaktı.

"Ben dedim saçma diye." Ryujin, ellerini kaldırdı ve başını salladı. "Çok yardımcı oluyorsun şuan." diyerek göz devirdi yeji. "Eğer bir şey bulamazsak ben biterim." dedim tırnaklarımı dişlerken.

_

Evet, şu an tuvaletin ortasına daire şeklinde oturmuş ne yapacağını on beş dakikadır düşünen bizdik. Aptallar takımı.

En sonunda dayanamayarak "Gidiyorum ben kaderimle başbaşayım artık." deyip ayağa kalktım ve tuvaletin kapısını açtım.

Açtım açmasına ama tam karşımda dikilen heeseung ile irkilmiştim. Tek elini ensesine atmış bana bakıyordu. "Şey üzgünüm ama yarım saat boyunca gelmeyince sandım ki gittin. Neyse jake acil bir sorun çıktığını söyledi bu yüzden gidiyorum, kendine iyi bak."

Dedikten sonra el sallayarak uzaklaştı. "En kısa zamanda tekrar buluşalım." diyerek seslendim arkasından. Derin bir nefes verdim atlatmanın rahatlığı ile.

"İyi yırttın ha." dedi ryujin oturduğu yerden kalkarak. "Evet, artık bir plan bulmak için yeteri kadar vaktimiz var." deyip gülümsedim ellerimi belime koyarak.

Ardından çantamı alıp çıktım kafeden. Sonunda rahat bir nefes alabilmiştim. Hem aramızda düzelmiş sayılır diye düşündüm.

Ta ki winter gelene kadar. "Nasılsın?" diye sordu merakla. Ona garip bakışlar atarak "iyiyim." dedim. Koluma girdiğinde gerçekten şaşırmıştım bir şeyler doğru gitmiyordu derken olan oldu.

"Sana güveniyorum, eminim heeseung ile tekrar birlikte olmam için bana yardımcı olursun."

love tonight, heerinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin